Mahkemece, tarafların evlenme tarihinde davalı kadının fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı yönünde yapılan araştırmanın yeterli olmadığı da gözetildiğinde, davalı kadının evlenme tarihinde sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunup bulunmadığı veya evlenmeye engel derece akıl hastası olup olmadığı hususunun, davalının, dosya içerisindeki tüm tedavi kayıtları ve raporlarla birlikte bir kez de Adli Tıp Kurunuma sevk edilerek Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden rapor alınmak suretiyle tespit edilmesi; buna göre mutlak butlan sebebi mevcutsa butlana karar verilmesi; davalı iyileşmiş ise, Türk Medeni Kanunu'nun 147/2. maddesi hükmü de nazara alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Bu husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
in evliliğinin, aralarında evlenmeye engel olacak derecede hısımlık bulunması sebebiyle butlanına karar verilmiş, butlan hükmüyle birlikte bu evlilikten doğan çocuğun velayeti düzenlenmemiştir. Dava, mutlak butlan sebebiyle iptal edilmiş olan evlilikten doğan çocuğun velayetinin düzenlenmesine ilişkin olup, Cumhuriyet Savcısının ihbarıyla aile mahkemesinin önüne gelmiştir. Mahkemece, çocuğun velayeti annesine verilmiş, kararı baba ... temyiz etmiştir. Temyiz dilekçesinin çocuğun annesi (...'e) tebliği ve temyize cevap müddeti beklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 11.06.2015 (Perş.)...
” beyan ettiği; mağdur ...’in 17.11.2011 günlü oturumda alınan ifadesinde, “...’nin sanık ... ile evlenmeye karar verdiğini, bu nedenle ...’a gelip onun evinde kaldıklarını, evde iki kişinin bulunduğunu, erkek olan sanık diğer odadayken ... ile ... arasında kavga çıktığını, ...’in ...’ye vurduğunu” söylediği; sanık ...’nin aşamalarda alınan savunmasında, “Suçlamayı kabul etmediğini” belirttiğinin anlaşılması karşısında; sanık ...’nin kasten yaralama suçuna ne şekilde iştirak ettiğine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde açıklanıp tartışılmadan, atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de; 2-) ......
Ancak; 1-) Konut dokunulmazlığını ihlal suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında 5237 sayılı TCK'nın 119/1-c maddesi gereğince uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-) Sanıklar hakkında temel cezanın alt sınırdan belirlenmesi karşısında, suçun geceleyin işlenmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 143. maddesi uyarınca cezanın, üst sınır olan 1/3 oranında arttırılmasına karar verilirken yasal ve yeterli bir gerekçe gösterilmemesi, 3-) Sanık ... dosyada bulunan Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi 29/04/2014 tarihli cezai ehliyetinin tam olduğuna dair rapor ve sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde sunduğu 22/06/2010 ve 15/07/2013 tarihli Afyonkarahisar Devlet Hastanesi ve Sandıklı Devlet Hastanesini tarafından sanık hakkında verilen şizofreni tanılı rapor fotokopisi ile 04/10/2006 karar tarihli akıl hastalığı nedeniyle sanığın kısıtlılığa ilişkin vesayet kararı karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 32. maddesi uyarınca sanığın suç tarihi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyetine dair Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunduğu halde, kurulan hükümde 5237 sayılı TCK'nin 58. maddesinin uygulanmaması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 1) Mağdurun yaralanması hakkında düzenlenen Gölbaşı HASVAK İlçe Devlet Hastanesinin 23.06.2014 tarihli raporunda mağdurda sol el 2. metakarp kırığına neden olan yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olduğunun ve hayat fonksiyonlarına kısıtlılığa yol açmadığının bildirilmesi karşısında mağdurda tespit edilen kırığın hayat fonksiyonlarına etki derecesinin belirlenmesi için mağdurun yeniden adli raporunun aldırılması ve derecesine göre sanığın cezasının 5237 sayılı TCK'nin 87/3. maddesi uyarınca artırılması gerekirken “mağdurdaki kırığın hayati fonksiyonlarına etkisi bulunmadığından” şeklindeki...
Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine yapılan kambiyo senedine dayalı icra takibine dayanak ödeme emri muhtara 23/03/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin söz konusu senede ilişin herhangi bir borcu bulunmadığını ve davalı tarafından gerçekleştirilen takibin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin hukuki işlem ehliyetine sahip olmayacak derecede akıl hastası olduğunu ve kendisine Ankara Batı .... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ........
ın eski nişanlısı olan mağdureyi evlenmeye ikna amacı ile kaçırdıkları, mağdurenin kabul etmemesi üzerine şikayetten sonra ailesine teslim edildiği bir süreçte cinsel istismarın olmadığı nazara alınarak, tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanıkların, atılı suçu işlemediklerine, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, buna rağmen mahkemenin eksik araştırma ile haklarında mahkumiyet kararı vermesinin hukuka aykırı olduğuna dair yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının ayrı ayrı reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 16.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Müştekinin, sanığın kız kardeşi ile evlenmeye karar verip, nikah günü de aldıktan sonra evlenmekten vazgeçmesi karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi de değerlendirilerek, sanık lehine TCK' nın 29. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, Kanuna aykırı ve sanık ...'in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * davacı ile evlenen ve evlenmeye ilişkin irade beyanında bulunan kişinin Mehmet ve ... 1980 doğumlu ...tespit edilmiş bulunması karşısında, bunun aksini gösteren nüfus kaydının düzeltilmesi ile davacının ergin olmayan çocuğu ...nın ana adının da idarece düzeltileceğinin yasal olarak imkan dahilinde (5490 S. Nüf.Hiz.Kan. md.36/1-b) olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.11.2008...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evliliğin Mutlak Butlan Sebebiyle İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlık bulunduğu iddiasına dayanan eviliğin mutlak butlan sebebiyle iptali isteğine ilişkin olup, Cumhuriyet savcısı tarafından re'sen açılmış (TMK. m. 146/1); mahkemece de, butlan kararı verilmiştir. Talep doğrultusunda karar verildiğine göre, Cumhuriyet savcısının, "davaya katılımının sağlanmadığını" ileri sürerek kararı temyiz etmekte kamu açısından hukuksal bir yararı bulunmamaktadır. Temyiz talebinin bu sebeple reddine karar verilmesi gerekmiştir....