Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Numune Hastanesinin 8.8.1996 tarihindeki muayene sonucu verdiği Sağlık Kurulu raporunda, evlenenlerden kadında tesbit edilen kronik psikoz hastalığının, evlenmeye engel olacak nitelik ve derecede olup olmadığı belirtilmediği gibi, hastalığın evlenme tarihinde, var olup olmadığına ilişkin de bir açıklama bulunmamaktadır. Rapor eksik ve hükme esas alınacak yeterlikte değildir. O halde mahkemece yapılacak iş, davalı Yosma'nın Eğitim ve Araştırma Hastanesine şevkinin sağlanarak, hastanece gerekli görüldüğü takdirde müşahede altına da alınmak suretiyle muayenesinin, yapılması ve evlenme tarihinde evlenmeye engel olacak derecede bir akıl hastalığının bulunup bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporu ile saptanması ve hasıl olacak sonucu uyarınca karar verilmesinden ibarettir. Eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenmenin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, eşler arasında evlenmeye engel olacak derece yakın hısımlık (teyze-yeğen) ilişkisi bulunması sebebiyle Türk Medeni Kanununun 145/4. maddesine dayalı olarak açılan evliliğin iptali isteğine ilişkindir. Haklarında evliliklerinin iptali istenilen davalılar nüfusta kayden teyze-yeğen olarak görülmektedirler. (TMK. m. 129/1) Davalılar, duruşmadaki beyanlarında; aralarında gerçekte teyze-yeğen hısımlık ilişkisinin bulunmadığını savunmuşlardır. Davalılar tarafından, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/44 esas sayılı dosyası ile nüfus kaydının düzeltilmesi davası açılmıştır....

      Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması veya evlenmeye engel olacak derecede akıl hastası olması, evliliği mutlak butlanla sakatlar. (TMK. m. 145/2-3). O halde, davalı-karşı davacı kadının, dosya içerisindeki tüm tedavi kayıtları ve raporlarla birlikte bir kez de Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesine sevk edilerek; davalıda evlenmeye engel olacak derecedeki akıl hastalığının olup olmadığı konusunda rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyize konu sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.11.2016 (Salı)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı,bir aracı vasıtası ile tanıştıktan sonra evlenmeye karar verdiği davalının oturduğu evi temlik etmesi halinde kendisiyle evleneceği telkini üzerine 27141 ada 8 parsel sayılı çekişmeli taşınmazını tapuda bedel almaksızın davalıya devrettiğini, ancak davalının bu işlemden sonra evlenmeye yanaşmadığını, yaşlı bir insan olduğunu, kandırılıp dolandırıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescili isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı iddialarının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

          Taraflar 13.04.2009 tarihinde evlenmişlerdir. .. . . . ve Sinir Hastalıkları Hastanesinden alınan 10.10.2011 tarihli sağlık kurulu raporunda; davalının "iki uçlu mizaç bozukluğu (bipolar bozukluk)" tanısıyla 2000 yılından beri tedavi gördüğü, evlenme tarihinde rahatsızlığının etkisi altında olduğu, bu halinin evlenmeye engel teşkil ettiği, ancak remisyon halinde kişinin mümeyyiz olduğu ve bu durumlarda evlenmeye engel teşkil etmediği bildirilmiş; davalının vesayet altına alınması için mahkemece yapılan ihbar üzerine, . 2. Sulh Hukuk Mahkemesi; "davalının vesayet altına alınmasına lüzum bulunmadığına" karar vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararına esas alınan . . . . ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin 20.03.2012 tarihli sağlık kurulu raporunda; davalı-davacı kadının "bipolar afektif bozukluk hastalığının remisyon halinde olduğu, bu durumuyla vesayet altına alınmasının gerekmediği" ifade edilmiştir....

            Bu durumda ilk derece mahkemesince, tam teşekküllü bir devlet hastanesi ya da üniversite hastanesinden dava dosyasının gönderilmesi suretiyle müteveffanın evlenme aktinin yapıldığı 04/02/2015 tarihinde sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun olup olmadığı, evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığının bulunup bulunmadığı, evlenmeye ehil olup olmadığının tıbben heyet raporu ile belirlenmesi, alınacak bu heyet raporu ile dosyada mevcut İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 4....

            Bu durumda ilk derece mahkemesince, tam teşekküllü bir devlet hastanesi ya da üniversite hastanesinden dava dosyasının gönderilmesi suretiyle müteveffanın evlenme aktinin yapıldığı 04/02/2015 tarihinde sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun olup olmadığı, evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığının bulunup bulunmadığı, evlenmeye ehil olup olmadığının tıbben heyet raporu ile belirlenmesi, alınacak bu heyet raporu ile dosyada mevcut İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 4....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evliliğin Butlanı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına ve özellikle, Türk Medeni Kanununun 129/2. maddesine göre; kayın hısımlığını meydana getiren evlenme; feshedilmiş veya vefat yahut boşanma ile sona ermiş olsa bile; eşlerden biri ile, diğerinin üstsoy ve altsoy kan hısımları arasında gerçekleşen evlenmenin “mutlak butlanla sakatlık” sonucunu doğuracağına (TMK. m. 145/4), mutlak butlan sebepleri kamu düzenini ilgilendirdiğinden, evlenenlerin veya mirasçılarından biri ya da bir kaçının bu evlenmeye rıza göstermiş (mutlak butlan davasına itiraz etmiş ) olmasının mutlak butlanla batıl olan evlenmeye meşruiyet kazandırmayacağına ve “iptal edilmesini istemiyoruz” şeklindeki beyanların...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın kanuni temsilcisi olan vasisinin, temyiz dilekçesinde sunduğu 19/02/2013 tarihli Bursa Devlet Hastanesi tarafından sanık hakkında verilen atipik psikoz tanılı rapor fotokopisi ile 10/07/2014 karar tarihli akıl hastalığı nedeniyle sanığın kısıtlılığa ilişkin vesayet kararı karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 32. maddesi uyarınca sanığın suç tarihi olan 09/04/2011 tarihi itibariyle işlediği hırsızlık fiilinin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışları yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalıp azalmadığı veya önemli derecede olmamakla birlikte fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalıp azalmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan rapor aldırılıp sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın kanuni temsilcisinin...

                Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması veya evlenmeye engel olacak derecede akıl hastası olması, evliliği mutlak butlanla sakatlar (TMK m. 145/2-3). Türk Medeni Kanununun 145/2 ve 145/3. maddesindeki sebeple evliliğin iptaline karar verilebilmesi için, eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması veya eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması şarttır. Bu durumun her türlü şüpheden uzak resmi sağlık kurulu raporu ile belirlenmesi gerekir. Yargılama sırasında davalı erkek hakkında aldırılan; ... Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 12.05.2011 tarihli sağlık kurulu raporunda, davalı erkeğin hafif derecede mental retardasyon hastalığının bulunduğu, ... Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 07.11.2013 tarihli tek kişilik uzman raporunda da "erkeğin evlilik ve evliliğin sonuçlarını anlayabilecek düzeyde ayırt etme gücüne sahip olmadığı'' belirtilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu