in yaşlı ve dul olduğunu bildiği yine yargılama sırasında ölen müşteki ...n yanına gelerek müştekiye kendisini isterse tanıdığı olan ... isimli bayanla evlendirilebileceğini söylediği, bunun üzerine müştekinin sanık ... aracılığıyla kendisini ... olarak tanıtan sanık ... ile tanıştığı, konuşup anlaşarak aynı gün evlenmeye karar verdikleri, müştekinin bu karardan sonra köyüne döndüğü, 15 gün sonra müşteki ve sanık ...'nın telefon ile görüşerek eski garajın orada buluşmaya karar verdikleri, kararlaştırılan yerde buluşarak sanık ...'nın damadı olan sanık ...'ın evine gittikleri, evde sanık ...'nın kızı olan temyiz dışı sanık ...'in de bulunduğu, birlikte kahvaltı yaptıktan sonra sanık ... ve müştekinin dışarı çıktıkları, bu sırada sanık ...'nın müştekiye "Kızımın ve damadımın senin benimle evleneceğine inanmaları için altın alıp bana takman lazım" diyerek el yazısı ile üzerinde 30 gr....
Nişan ya da evliliklerde kayınpederin gelinine takı takması ya da para veya hediye vermesi yerel gelenek ve göreneklere uygun ise de; kızın babasının evlenmeye razı olmasının karşılığı olarak (başlık) adı altında mal veya para alması yukarıda açıklanan ölçütlere göre hukuka ve genel ahlak kurallarına aykırıdır. O halde; Borçlar Kanununun 65. maddesi uyarınca haksız veya ahlaka aykırı bir amaç için verilen şeyin istirdat edilemeyeceği düşünülerek davanın reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın 27 yıllık evli oldukları ve çocuklarının olmadığı, katılan ...’ın çocuk sahibi olmak için bir başka kadın ile evlenmeye karar verdiği, katılan ...’ın da bu duruma rıza gösterdiği, katılanların bu amaçla ... ile görüştükleri, ...'in de sanık ... isimli şahısla görüştüğünü katılanın evlenmesi için bayan bulabileceğini söylediği, katılanların ...'la tanıştıkları ve isteklerini söyledikleri, bunun üzerine sanık ...'ın sanık ...'ü arayarak "evlenmek için bayan var mı" dediği, sanık ...'ün de bulabileceğini söylediği, 15/04/2013 tarihinde ...'ın, katılanlara ait eve gelerek ...'ün, evlenmek için bayan bulduğunu, ...'e giderek bayanı görebileceklerini söylediği, katılanların ... ile birlikte bir eve gittikleri, bu evde sanıklar ... ve ... isimli şahıslarla buluştukları, katılan ... ile ...'in resmi nikah yapmadan evlenmek konusunda anlaştıkları, bunun üzerine katılanların ...'e 3.500,00 TL, ...'a ise 300,00 TL para verdikleri, daha sonra ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraatlerine Dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Katılanın eşinin ölümünden sonra evlenmeye karar verip eş arayışına girdiği, tanık ... ile Hatay'a gidip sanık ... ile tanıştığı, durumunu anlatıp kendisine evlenebileceği bir eş bulmasını istediği, 2008 yılının Ramazan Bayramı Arifesinde sanık ...'ın ismini ... olarak söyleyen sanık ... ile birlikte köyüne geldiği, taksi şoförüne 500 TL, sanık ...'ın teyzesinin oğlu olduğunu söyleyen ... isimli şahsa 1000 TL verdiği, sanık ...'a kılık kıyafet ve ziynet alışverişi yapıp 2500 TL masraf yaptığı, sanık ... ile iki gün evinde kalıp akrabalarını ziyaret için tanık ...'la birlikte Hatay'a gitmek için yola çıktıkları, Nevşehir'da mola verip bir otele yerleştikleri, sanık ...'...
Polisevinde soyadını bilmediği, ... isimli bir bayanla tanıştığı, bu kişinin katılanın boşanmış olduğunu öğrendiğinde kendisine “Mitte çalışan bir amcasının olduğunu eşinden ayrıldığını ve tanışmasını” istediğini söylemesi üzerine sanıkla tanıştıkları sanığın ... olan adını kullanmadığını, göbek adı olan ... adını kullandığını, arkadaşlıklarının başladığını, yaklaşık 4-5 ay sonra evlenmeye karar verdiklerini, nişanlandıklarını, bir süre sonra sanığın ev almak istediğini ve bu amaçla kısa aralıklarla 15.000 TL alması şeklindeki olayda; Sanığın inşaat halindeki bir binayı alacağız diyerek katılana gösterip parayı aldığı bu anda hilenin oluştuğu ve eylemin TCK.nun 157. maddesindeki dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, buna göre işlemin yapılması gerektiği gözetilmeden eylemin olayda uygulanması mümkün olmayan, TCK.nun 158/1-L) maddesi gereğince yargılanması için, görev bozması yapılması kanuna aykırı olduğundan Sayın çoğunluğun Bozma kararına değişik gerekçe ile muhalifim. 25.01.2017...
Katılanın, kendisini boşanmış biri ve öğretmen olarak tanıtıp, bir televizyon kanalına verdiği telefon numarasından arayarak sanıkla tanıştığı, sanığın, evlenmek vaadiyle katılanla yakınlaştığı ve ilerleyen zamanlarda evlenmeye karar verdikleri, bu hususta hastaneden kan testi yaptırdıkları, katılanın kimliğini sanığa vererek evlilik işlemlerini başlattıkları, sanığın, kurduğu yakınlıktan yararlanarak, evlilik işlemlerini başlattığı ve evlilik için tarih aldığı günde, katılandan 3.350 TL borç para istediği, bir süre sonra da, yeğeninin hasta olduğunu söyleyerek 1.000 TL değerinde altın aldığı, sonra da katılanın telefonuna başka bir erkeğin, uygunsuz mesaj çekmesini sağlayarak ve bunu bahane edip katılanın bir başkasıyla ilişkisinin olduğunu söyleyerek para aldığını da inkar edip katılandan ayrıldığı, daha önce de aynı mahiyette başkalarına yönelik eylemlerinin bulunduğu, böylece sanığın hileli hareketlerle müşteki aleyhine haksız menfaat temin etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin...
O halde davalı ve dava dosyası birlikte Adli Tıp Kurumuna gönderilerek; davalının evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığının bulunup bulunmadığı, ( TMK: md. 145/3) davalının rahatsızlığının ne olduğunun tespit edilerek Türk Medeni Kanunu 149/2.madde koşulları ondan sonra değerlendirilmelidir. Bunlar yapılmaksızın eksik araştırmayla karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan , özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : CMK 223/2-a uyarınca beraat Dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın, katılan ile evlenme vaadiyle arkadaşlık kurduktan sonra temyiz dışı sanık ... ile birlikte katılanın evine gittikleri, bir müddet birlikte oturduktan sonra temyiz dışı sanık ...’ın ‘siz anlaşın ben kalkayım’ diyerek evden gittiği, giderken de katılandan taksi parası istediği, katılanın 150 TL taksi parası verdiği, akabinde katılan ile sanık ...’nin evde yalnız kaldıkları, birbirlerinden hoşlandıkları ve evlenmeye karar verdikleri, bunun üzerine katılanın sanığa 1.330 TL değerinde bir adet altın kolye, bir adet altın yüzük ve bir çift altın küpe taktığı, sonra sanığın evde para var mı diye sorunca katılan ‘madem evleneceğiz birbirimize güvenmemiz lazım’ diyerek evinde bulunan 7.000 TL’yi sanığa verdiği, daha sonra sanık...
in evlenmek istediği müştekiyi kaçırarak evlenmeye razı etmeye çalıştığının mahkemece kabul edilmesi karşısında, sanıkların eylemlerini cinsel amaçla gerçekleştirdiği anlaşılmasına rağmen cezalarında TCK'nın 109/5. maddesi gereğince arttırım yapılmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....
Davacı, davalı ile 2005 yılında tanıştıklarını, davalının kendisi ile evlenmek istediğini ve ailesinden isteyeceğini belirttiğini; fakat bu durumun gerçeklik kazanmadığını, davalının daha sonra evlenmeye yanaşmadığını, davalının çalışmak için yurtdışına gittiğini, daha sonra davalıdan hamile kaldığını, davalının başka biriyle evli olduğunu öğrendiğini, çocuğu aldırmak istediğini, fakat davalının ikna etmesinden sonra aldırmadığını, davalının eşine boşanma davası açtığını, sonuçlandıktan sonra kendisiyle evleneceği vaadiyle kandırıldığını, daha sonra davalının eşine açtığı boşanma davasından feragat ettiğini, kişilik haklarının saldırıya uğradığını belirterek uğradığı maddi ve manevi zararların ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davacının kendisinin evli olduğunu bildiğini, doğan çocuğu üzerine kaydettirdiğini, evli birinin başka biriyle evlenmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....