Mahkemece, evliliğin nispi butlan sebebi ile iptali nedenleri gerçekleşmediğinden bahisle erkeğin nispi butlana yönelik davasının reddine, kadının birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı-davalı erkeğin kademeli isteklerinden boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Toplanan deliller birlikte değerlendirilerek davacı-davalı erkeğin açtığı boşanma davası ve davalı-davacı kadın tarafından açılan birleşen boşanma davası hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davası hakkında hüküm kurulmamış olması açıkça kanuna aykırılık teşkil ettiğinden hükmün bu yönden bozulması gerektirmiştir....
Somut olayda mahkemece yapılacak iş, davacı-karşı davalı erkeğin nisbi butlan davası yönünden, delillerin nisbi butlan sebebi ile (TMK m. 150/3) evliliğin iptali davası yönünden değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi, davacı-karşı davalı erkek ve davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan boşanma davalarının ise, erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının, boşanma davaları açısından bekletici sorun oluşturacağı gözetilerek, boşanma davalarının tefrik edilerek erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının sonucu beklendikten sonra boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz karar vermekten ibarettir. Bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan evliliğin iptali davası, tarafların boşanma davası ile birleştirilmiş, birleştirilerek görülen davaların yapılan yargılaması sonucunda ise mahkemece tarafların karşılıklı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı-karşı davalı erkeğin nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının reddine karar verilmiştir. Taraflarca temyiz edilmemiş olsa bile, yasaya açık aykırılık bulunması hallerinde hükmün bozulması imkan dahilindedir (HUMK m. 439/2). Davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan nisbi butlan sebebiyle evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur. O halde davacı-karşı davalı erkeğin nisbi butlan sebebiyle evliliğin iptali davasının tefrik edilerek sonucu beklendikten sonra boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz karar vermek gerekirken bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Aile Mahkemesince ise, yetki itirazında bulunan nüfus müdürlüğünün davada taraf sıfatının olmadığı, dolayısıyla usûlünce yapılmış bir yetki itirazının bulunmadığı gerekçesi ile yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 160. maddesine göre, evlenmenin butlanı davasında, yetki ve yargılama usûlü bakımından boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır. Aynı Kanunun 168. maddesine göre ise, boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Boşanma davalarında yetki, kesin yetki değildir. Dava, cumhuriyet savcılığı tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesinde (Aile Mahkemesi sıfatıyla) açılmış olup, davalılar tarafından usûlüne uygun olarak yapılmış bir yetki itirazı da bulunmamaktadır. Yetki itirazında bulunan Nüfus Müdürlüğü davanın tarafı değildir. Cumhuriyet Savcısının veya ilgisi olanlardan birinin açacağı butlan davasında, davalı, her iki eştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Tarafların her ikisinin de zihinsel engelli oldukları,14.04.2009 tarihi olan evlenme tarihinde ikisinin de hastalığının mevcut olduğu, hastalıklarının daimi olduğu, hastalıklarının halen devam ettiği, kronik olduğu, her ikisinde mavcut zeka geriliğinin evlilik birlikteliğini engelleyecek bir durum olduğunun sağlık kurulu raporunda bildirildiği, bu hale göre tarafların her ikisinin de evlenme tarihlerinde evlilik birlikteliğini engelleyecek derecede akıl hastası oldukları, bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmaya karar verilemeyeceği, taraf ve vekillerinin evlenmenin mutlak butlanla batıl olduğundan iptaline karar verilmesi yönünden de herhangi bir talepleri olmadığından tarafların birbirine karşı açmış oldukları boşanma davası açısından davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davalı ve ailesinin davacının hastalığını evlenmeden önce bildiklerinden dolayı davalı-karşı davacının evliliğinin nisbi butlan sebebiyle iptali...
Mahkemece somut olayda yapılacak iş; dosya kapsamındaki hastane evraklarına göre davacı-davalı erkekte bulunduğu anlaşılan bipolar duygulanım bozukluğunun Türk Medeni Kanunu'nun 150. maddesi uyarınca davalı-davacı kadın ve altsoyunun sağlığı bakımından ağır tehlike oluşturan bir hastalık olup olmadığına dair resmi sağlık kurulu raporu alınarak davalı-davacı kadının davasında bütün delillerin öncelikle nisbi butlan sebebi ile (TMK m. 150) evliliğin iptali talebi yönünden değerlendirilmesi ve sonucu uyarınca karar verilmesi; kadının açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının, davacı-davalı erkek ve davalı-davacı kadın açısından boşanma davaları bakımından bekletici sorun oluşturacağı gözetilerek ve boşanma davaları tefrik edilerek kadının açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının sonucu beklendikten sonra boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz karar vermekten ibarettir....
Dava, erkek tarafından, TMK'nun 149 ve 150 maddeleri uyarınca nispi butlan nedeni ile evliliğin iptali, TMK'nun 165 maddesi uyarınca akıl hastalığı nedeni ile boşanma, olmadığı takdirde TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile açılan boşanma, karşı dava ile kadın tarafından TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca karşı eşin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferilerine ilişkindir....
O halde mahkemece yapılacak iş davacı-davalı erkeğin davası yönünden, delillerin nisbi butlan sebebi ile (TMK m. 150/3) evliliğin iptali davası yönünden değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi, davacı-davalı kadın tarafından açılan boşanma davasında ise, erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturacağı gözetilerek, boşanma davasının tefrik edilerek erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının sonucu beklendikten sonra boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz karar vermekten ibarettir. Bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 427 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 149 uncu maddesinde yanılma nedeniyle evlenmenin nisbi butlan ile iptali hali düzenlenmiştir. Anılan maddenin ikinci bendinde eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılarak evlenme halinin evlenmenin iptalinin dava edilebileceği belirtilmektedir. Dosyanın incelenmesinden, dava dilekçesinde ve tanık beyanında davalının davacı ile birlikte yaşamasını çekilmez hale getirecek derecede yanılmasına neden olacak bir durumunun bulunduğu konusunda herhangi bir iddianın olmadığı anlaşılmaktadır....
İlk derece mahkemesi, mutlak ve nisbi butlan koşullarının bulunmadığından bahisle, davacının boşanma talebi yönünden hüküm kurmuş ve boşanma davasının reddine karar vermiştir. Hükme karşı davacı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesi başvurunun esastan reddine karar vermiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 145/3. maddesinde, "Eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması" evliliğin mutlak butlan nedeniyle iptali sebebi olarak düzenlenmiştir. Dosyadaki vesayet kararının incelenmesinden davalı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 405/1. maddesindeki "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı" nedenine bağlı olarak kısıtlandığı anlaşılmıştır. Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 01/12/2016 tarihli sağlık kurulu raporunda davalı kadının "Hafif derecede mental reterdasyon, organik olmayan psikoz" rahatsızlığının olduğu ve rahatsızlığın evlilik tarihinde mevcut olduğu belirtilmiştir....