WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda ilk derece mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere boşanmaya sebep olan olaylarda maddi çıkar amacıyla evlenen, evlilik birliğini devam ettirme amacı bulunmayan, eşi ile birlikte olmaktan kaçınan, evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmeyen ve evden ayrıldıktan sonra tanıklara ve erkeğin oğluna, eşi için sapkın isteklerinin olduğunu söyleyen davalı-davacı kadının, eşine küfür eden ve eşini evden kovan davacı-davalı erkeğe nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken yanılgılı kusur belirlemesi sonucu tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 2- Boşanmaya sebep olan olaylarda yukarıda (1.) bentte açıklandığı üzere davalı-davacı kadın ağır kusurludur. Gerçekleşen kadının kusurlu davranışları aynı zamanda erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Somut olayda davacı -davalı erkek yararına TMK'nun 174/2 maddesi koşulları oluşmuştur....

    Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; tarafların, 05.05.2011 tarihinde kesinleşen kararla anlaşmalı olarak boşandıkları, taraflarca imzalanan protokolün 2. maddesinde davacının, müşterek çocuk için her yılın nisan ayında 100 TL artırılmak üzere aylık 500 TL iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiği, anılan protokolü onaylayan mahkemece, velayeti davalıya verilen müşterek çocuk lehine aylık 500 TL iştirak nafakasına ve nafakanın her yılın Nisan ayında 100 TL artırılmasına hükmedildiği, boşanmadan sonra yeniden evlenen davacının dava dilekçesinde Kapalıçarşı'da deri üzerine faaliyet gösteren bir işletmesinin bulunduğu bildirdiği, yine dilekçe ekinde sunduğu belgelerden emekli aylığından almış olduğu ev nedeniyle tüketici kredisi kesintisi yapıldığı, ayrıca kolluk aracılığı ile yapılan incelemeden; aylık gelirinin 2.000 TL civarında olduğu ve kendine ait evde oturduğu, ev hanımı olup yeniden evlenen davalının ise ekonomik durumunda boşanmadan sonra olağanüstü bir değişiklik...

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2018 NUMARASI : 2018/164 ESAS 2018/340 KARAR DAVA KONUSU : Evlenen Kadının Önceki Soyadını Kullanmasına İzin Verilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, Nüfus İdare temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Eren Taşçı adında şahısla 21/01/2018 tarihinde evlendiklerini, evlenmek suretiyle YÜNCÜ olan soyadının TAŞCI olduğunu, müvekkilinin çalışan bir kişi olduğunu ve iş hayatında kızlık soyadını kullandığını, tüm işlemlerini kızlık soyadı ile yürüttüğünü ve Taşcı soyadını kullanmasının iş hayatında sıkıntılar çıkarttığını belirterek, müvekkilinin evlenmekle edindiği TAŞCI soyadının değiştirilerek, kızlık...

      Yine daha önceki kararlarımızda, yukarıda değinildiği üzere, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden yapılan indirim sebebiyle ret vekâlet ücretine hükmedilmekle birlikte, Borçlar Kanununun 161/son, 325/son, 43 ve 44 üncü maddelerine göre, yine 5953 sayılı Yasada öngörülen yüzde beş fazla ödemelerden yapılan indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar için avukatlık ücretine hükmedilmemekteydi. Bu durum uygulamada hakkaniyete aykırı sonuçlara neden olduğundan ve konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde de herhangi bir kurala yer verilmediğinden, Dairemizce eski görüşümüzden dönülmüş ve ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden yapılan takdiri indirim nedeniyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir....

        He ne kadar davacıların murisi Murtaza tarafından iskan tapularının ilk düzenlendiği tarihte malik olan kişilerin yalnızca göç sırasında sağ ve mevcut kişiler olduğu halde tapu kayıtlarının yanması sonucunda yeniden oluşturulan tapu kayıtlarında malik olarak önceki iskan maliklerinin yanı sıra iskandan sonra doğan ya da evlenen kişilerinde eklendiğini öne sürerek eklenen kişilerin iptali istemiyle açtığı dava sonucunda; Kırklareli Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 30.05.1979 tarih 1977/...Esas ve 1979/... karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne karar verilmiş ve bu davada ... tarafından Kırklareli Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 05.04.1967 tarih 1967/... Esas 1967/.... Karar sayılı ilamında iskan maliki ... 'ın mirasçısı olarak ölü kız kardeşinin oğlu ... 'nın mirasçı olarak gösterilmiş, bu mirasçılık belgesi esas alınarak iskan tapu maliklerinin ... karısı .. , .....

          bildirdiğini, insan kaynakları birimin, davacının sadece öğleden sonrası ilin izin aldığını söylediklerini, güvenlik tarafından davacının işyeri dosyası içerisinde bulunan tutanağın tutulduğunu, 09/03/2017 günü sabah daacının fabrikanın insan kaynakları bölümüne gelerek maaşına zam yapılmaması durumunda çalışmayacağını bildirdiğini, insan kaynakları bölümünün davacıya, herkesin aynı ücreti aldığını, kendisinin maaşına zamn yapılmasının mümkün olmadığını söylediklerini, bunun üzerine davacının işyerinden ayrılarak iş akdini sonlandırdığını, davacının devamsızlık tutanaklarının bulunduğunu, davacının asgari ücret aldığını, davalı işyerinde fazla mesai ücretlerinin işçilerin maaşlarına eklenerek banka aracılığı ile ödendiğini, davacıya tüm fazla mesai alacaklarının eksiksiz olarak ödendiğini, davacının bu durumu kabul ederek bordroları imzaladığını, davacıya yasalar çerçevesinde yıllık izinlerinin düzenli olarak kullandırıldığını, davacının iş kadinin...

          İnceleme konusu davada; 25.04.2012 tarihinde boşandığı eşiyle tekrar evlenen davalı hakkında kolluk tarafından çevreden yapılan araştırma sonucu düzenlenen 31.07.2012 tarihli tutanakta; davalının boşandığı eşiyle aynı çatı altında yaşamaya devam ettiğinin tespit edilmesi, nüfus kayıtlarına göre davalı ve boşandığı eşinin 2007'den beri birlikte aynı adreste kayıtlı gözükmeleri, 2011 yılı genel seçimlerinde davalı ve boşandığı eşinin aynı sandıkta oy kullanmaları, kurum tarafından mahalle muhtarı ve azasının imzalı beyanıyla hazırlanan 10.05.2011 tarihli raporda; davalının boşandığı eşiyle birlikte aynı evde yaşadıklarının tespit edilmesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı ile boşandığı eşinin fiili olarak birlikte yaşadıkları belirgindir....

            Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamına göre dava, mal rejiminin tasfiyesi isteğine ilişkindir. 01.06.2001 tarihinde evlenen tarafların halen evliliklerini sürdürdükleri toplanan deliller ve dosya kapsamıyla anlaşıldığına, tasfiye şartları oluşmadığına göre mahkemece dava ön şartının bulunmaması nedeniyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında, aşağıda belirtilen husus dışında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından hükmün esasının ONANMASINA, Ancak, mahkemece davanın reddiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği davalı için takdir edilen 22.400 TL. vekalet ücretinin de davacıdan tahsiline karar verilmiştir....

              Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamına göre dava, mal rejiminin tasfiyesi isteğine ilişkindir. 06.02.1976 tarihinde evlenen tarafların halen evliliklerini sürdürdükleri toplanan deliller ve dosya kapsamıyla anlaşıldığına, tasfiye şartları oluşmadığına göre mahkemece dava ön şartının bulunmaması nedeniyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında, aşağıda belirtilen husus dışında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından hükmün esasının ONANMASINA, Ancak, mahkemece davanın reddiyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği davalı için takdir edilen 8.600 TL nisbi vekalet ücretinin de davacıdan tahsiline karar verilmiştir....

                Somut olayda, davacının nüfus kayıt tablosunun incelnemesinde; eşi öldükten sonra 04.07.2012 tarihinde evlendiği, yeniden evlenen davacı eşin destek ihtiyacı evlendiği gün sona ereceğinden, destekten yoksun kalma tazminatının davacının yeniden evlendiği güne kadar hesaplanması gerekirken tazminat esaslarına uygun olmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınarak yazılı olduğu biçimde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu