WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

le 28 Eylül de İzmir’de evlenen ...'in şehir efsanesine dönen hamilelik haberleri doğru çıktı. ... 4 aylık hamile, bebeğin cinsiyeti ise kız, ...'in ilk evliliğinden üç, ...'in ise bir oğlu var. ... hamile bebek kız. ...'le 28 Eylül'de ...'de evlenen ...'in 4 aylık hamile olduğu iddia edildi, çiftin bebeklerinin cinsiyeti ise kız şeklinde olduğu, bebeğin cinsiyetinin gizlendiği şeklinde anlatımların bulunduğunu, yine ... - ... çiftinin nikah masasına oturdukları günden bu yana şehir efsanesine dönen hamilelik haberlerinin gerçek olduğunu, çiftin bir yakınının ...'in 4 aylık hamile ve bebeğin cinsiyetinin kız olmasının ikisini de sevince boğduğunu söylediğini, uzun süredir hamile olduğu konuşulan ...'in, geçtiğimiz günlerde İnstagram'da bir kız bebeğin fotoğraflarını paylaştığını, bu fotoğrafın da ...'...

    ın yapılan yargılamaları sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetlerine dair Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 21.02.2008 gün ve 2006/362 Esas, 2008/51 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar müdafileri tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Mağdurenin kızlık zarı duhule müsait bulunduğu takdirde, kızlığı bozulmadan ırzına geçilebileceği, doğum sezeryan ile yapılmış ise kızlık zarının yırtılmayacağı da nazara alınarak, öncelikle mağdurenin sanıktan olan çocuğunun doğumunun ne surette yapıldığının araştırılması gerekirken, daha sonra başkasıyla evlenen ve çocuk sahibi olan mağdurenin kızlığının bozulduğuna...

      in, dava aşamasında sanık ... ile evlenen ve suç üstlenmekten hakkında mahkumiyet hükmü verilen ... ile 1993 yılında evlendiği ve 10.01.2007 tarihinde boşandığı, maktul ... ile evli olduğu tarihte ...'in sanık ... ile birlikte kaçması nedeniyle soruşturma yapıldığı, ayrıca 13.03.2004 tarihinde sanık ...'nin maktul ...'i silahla yaralaması nedeniyle hakkında kamu davası açıldığı anlaşıldığından, sanık ...'nin haksız zeminde bulunduğu da dikkate alınarak, olay tarihinde maktulün bahçesinde çalıştığı sırada yoldan geçtiğini gördüğü, sanık ...'...

        İlçesi Fakıdağı Köyü 43 Cilt, 5 Hane, 94 Sıraya gittiği ve ... soyadını aldığı anlaşılmaktadır. 25.8.2002 tarihli Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetlerine ait görev ve çalışma yönergesinin 111. ve 112. maddelerinde anne ve babasının sonradan evlenen çocukların bildirimleri ile ilgili düzenlemelere yer verilmiş olup 25.5.2006 tarihli yönergenin 68. maddesinde de benzeri düzenleme yer almaktadır. Buna göre eşler evlilik dışında doğmuş ortak çocukların yerleşim yerlerindeki veya evlenmenin yapıldığı yerdeki nüfus memuruna bildirmek zorunda olup bundan sonraki işlemler (... hanesine nakil, babanın soyadını alma vd.) 68. madde çerçevesinde nüfus müdürlüğü tarafından tamamlanacaktır. Yukarıda açıklandığı şekilde idari nitelikteki davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

          e fotoğrafı ise kendisine ait olan kayıp başvurusu ile Etimesgut Nüfus Müdürlüğünde sahte nüfus cüzdanı çıkarttırdığı, bu nüfus cüzdanı ile resmi nikah işlemleri için bu defa Etimesgut Belediyesi Evlendirme Memurluğuna başvurarak sahte evlenme izin belgesi ve bu belgeye dayanarak yaptığı evlilikle de sahte evlenme cüzdanı çıkarttırdığı, katılan ... ile hukuka aykırı şekilde evlenen ve böylece nişan, düğün gibi merasimler sonucu kendisine haksız olarak ziynet eşyaları ve kıyafetler hediye edilmesini sağladığı,sanığın bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği iddia olunan somut olayda; Sanığa yüklenen suçlardan, doğrudan doğruya zarar görmeyen şikayetçi ...’un kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı ve usulsüz verilen katılma kararının hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceğinden mevcut temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 05/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...

            Sanığa, eski eşi Zeliha Emir'in 21/01/1987 tarihinde vefat etmesi nedeniyle emekli sandığınca dul aylığı bağlandığı, 24/12/1987 tarihinde yeniden evlenen sanığın bu durumu kuruma bildirmeyip 2007 yılının mayıs ayına kadar aylık alarak kurumu 70.756,91 TL zarara uğrattığının iddia edildiği olayda, sanığın katılan kuruma herhangi bir yanlış beyan ve yanıltıcı belge vermediği, ikinci kez yaptığı evliliğin resmi olup denetime açık olduğu ve sanığın yaşı, öğrenim durumu, işi, yaşam tarzı ile hayat standartları nazara alındığında yasal prosedürün ne şekilde işlediğini bilmesinin beklenemeyeceği gerekçelerine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 30.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Buna göre, Mahkemece, dayanak ilam karar tarihinden sonra yeniden evlenen alacaklının evlendiği tarih olan 19.02.2014 tarihinde yoksulluk nafakasının kendiliğinden kalkacağı gözetilerek şikayetin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.na 6217 sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli Yağma HÜKÜM : Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında katılanlar ... ve ...’e yönelik nitelikli yağma suçundan verilen beraat kararlarının incelenmesinde; Oluş ve dosya kapsamına göre; Yakınan ...’in diğer yakınan ...’un kızı ile evlendiği ve yörede evlenen kişinin ailesinin o yıl rayiç değere göre köyün gençlerine ve ihtiyar heyetine verilmesi gereken 1500 TL parayı almak isteyen sanıkların, bu amaçla 20.05.2012 günü köye eşiyle birlikte gelen mağdur...’e durumu söyleyip olumsuz cevap almaları üzerine sanıklar ..., ... ve ...’nın aynı günün akşamı diğer mağdur ...’un evine giderek “damadının yerine o parayı senden alacağız, o parayı almasını biliriz yoksa sizi burda dolaştırmayız” dedikleri, 2 gün sonra yine adı geçen sanıkların motosikletle seyir halinde olan mağdur ...’in...

                  ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 1980 yılında evlenen taraflar arasında boşanma davası bulunduğunu, evlilik birliği içinde 01.01.2002 tarihinden önce edinilen mallar için katkı payı ve 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen mallar için katılma alacağı olarak 10.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 15.05.2014 havale tarihli dilekçesiyle isteğini 104.989,08 TL olarak ıslah etmiştir....

                    kasten tehlikeye sokulması suçundan kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Sanıklar haklarında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan 5271 sayılı CMK.nın 231. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar itirazı kabil kararlardan olup, temyiz yeteneğinin bulunmadığı anlaşıldığından sanıklar müdafiin temyiz istemi aynı Kanunun 264. maddesi hükmüne göre itiraz niteliğinde kabul edilip gerekli karar merciince mahallinde verilmek üzere incelemenin sanıklar haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümler ile sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Ailesinin rızası olmaksızın evlenen...

                      UYAP Entegrasyonu