"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasçılıktan Çıkarma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; davalı ile olan evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını yerinde görülmediği takdirde davalının mirasından ıskatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece davacının evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına yönelik talebi tefrik edilmiş, bu dosyada sadece davacının mirasçılıktan ıskata ilişkin davasının kabulüne karar verilmiştir. Buna göre temyize konu uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun üçüncü kitabında yer alan miras hukuku hükümlerinden kaynaklı olup inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 26.01.2022 tarih ve 1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 7. Hukuk Dairesine aittir....
Dava; TMK'nun 317 ve devamı maddelerinde düzenlenen evlâtlık ilişkisinin kaldırılması istemine ilişkindir....
Evlatlığın mirastan yoksun bırakılmasını veya mirasçılıktan çıkarılmasını gerekli kılacak bir durumun varlığı halinde, evlatlığın mirastan yoksun bırakılması ya da mirasçılıktan çıkarılması yine mümkün olmakla beraber, bu yoksun bırakma/mirasçılıktan çıkarma hali evlat edinen ile evlat edinilen arasındaki evlatlık ilişkisinin sona ermesi sonucunu doğurmayacaktır. (Aydoğdu, a.g.e sh.664- 665) TMK’nın 318. maddesi gereği; evlât edinmenin esasa ilişkin diğer noksanlıklardan biriyle sakat olması halinde, Cumhuriyet savcısı veya her ilgilinin evlâtlık ilişkisinin kaldırılmasını isteyebileceği, noksanlıkların bu arada ortadan kalkmış veya sadece usule ilişkin olup ilişkinin kaldırılması evlâtlığın menfaatini ağır biçimde zedeleyecek olursa, evlatlık ilişkisinin kaldırılması yoluna gidilemeyeceği belirtilmiştir....
Türk Medeni Kanunu'nun 510. maddesinde ise mirasçılıktan çıkarma koşulları düzenlenmiş olup, "mirasçı mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse ya da mirasçı mirasbırakana veya mirasbırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse, mirasbırakanın ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabileceği" hüküm altına alınmıştır. Somut dosya kapsamında, dava dilekçesi ile iddia edilen hususlar evlatlık ilişkisinin kaldırılması koşulları arasında değil, mirasçılıktan çıkarma koşulları arasında sayılmış olduğundan, ilk derece mahkemesinin "evlatlık ilişkisinin kaldırılması koşulları oluşmadığı" yönündeki vakıa ve hukukî değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı T2'ın istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Türk Medeni Kanunu'nun 510. maddesinde ise mirasçılıktan çıkarma koşulları düzenlenmiş olup, "mirasçı mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse ya da mirasçı mirasbırakana veya mirasbırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse, mirasbırakanın ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabileceği" hüküm altına alınmıştır. Somut dosya kapsamında, dava dilekçesi ile iddia edilen hususlar evlatlık ilişkisinin kaldırılması koşulları arasında değil, mirasçılıktan çıkarma koşulları arasında sayılmış olduğundan, ilk derece mahkemesinin "evlatlık ilişkisinin kaldırılması koşulları oluşmadığı" yönündeki vakıa ve hukukî değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı T2'ın istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mirasçılıktan reddetmeye ilişkin davada Antalya 1. Aile Mahkemesi ve Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının davalıyı mirasçılıktan çıkarma istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince; evlatlık ilişkisi ile ilgili davalarda görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi de; HUMK.’nun 8. maddesinde gösterilen Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine giren davalar içinde evlat edinme ya da evlatlık ilişkisinin sona erdirilmesi davaları bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı ..., öz kızı olan ... ...’ı (Aydın) mirasından reddetmek için söz konusu davayı açmıştır....
görevlerini hiçbir şekilde yerine getirmediğini açıklayarak, müvekkilleri Mehmet Büker ve T1 ile davalı T3 arasındaki evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına(Ref'ine), evlatlık ilişkisinin kaldırılması talebi yerinde görülmediği takdirde davalının müvekillerinin mirasından ıskatına karar verilmesini talep etmiş, davacılardan Hatice'nin yargılama sırasında vefat etmesi üzerine 30/12/2013 tarihli celsede davacı Hatice'nin davasının tefriki ile mahkemenin yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur....
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle davacının iddialarının evlatlık ilişkisinin kaldırılması sebebi olmadığının ve 4721 sayılı Kanun'un 510 uncu maddesinin ikinci fıkrasında mirasçılıktan çıkarma sebebi olarak düzenlenen hususların evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasında tartışma olanağının bulunmadığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 03.02.2016 gününde verilen dilekçe ile evlatlık ilişkisinin kaldırılarak mirasçılıktan çıkarma talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
TMK'nun 512/1. maddesinde "Mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerlidir." 2.fıkrasında "Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse, belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer". 3.fıkrasında ise "Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapılmışsa, çıkarma geçersiz olur" hükmü getirilmiştir. Somut olay; mirasbırakan, oğlu olan davacıyı mirastan çıkarma sebebini vasiyetnamesinde; "... bana ve aile üyelerime aile hukukundan doğan yükümlülüklerini hiç yerine getirmemiştir. Yine kanunun 230.maddesinde belirtilen yardım, saygı ve anlayışı göstermemiş ve aile onurunu gözetmemiştir. Tam tersine bana bu yaşıma kadar sürekli eziyet etmiştir....