Buna göre; bedensel veya zihinsel engeli sebebiyle sürekli olarak yardıma muhtaç ve evlât edinen tarafından en az beş yıldan beri bakılıp gözetilmekte ise veya evlât edinen tarafından, küçükken en az beş yıl süreyle bakılıp gözetilmiş ve eğitilmiş ve diğer haklı sebepler mevcut ve evlât edinilen, en az beş yıldan beri evlât edinen ile aile hâlinde birlikte yaşamakta iseler evlat edinme kararı verilebilecektir. 316. maddesi uyarınca da; evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasında evlat edinen ile edinilenin dinlenmesinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir. Araştırmada özellikle evlât edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlât edinenin eğitme yeteneği, evlât edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kurum vekili dava dilekçesinde özetle; küçük Meryem Yağız'ın 19/03/2021 tarihinde dünyaya geldiğini, annesi T4 ve babası Hamdin Yağız'ın boşanma sürecinde olması ve küçüğün bakımını üstlenmek istememeleri nedeniyle evlat edindirilmesi amacıyla Bakanlığa başvuru yaptıklarını belirterek küçüğün anne ve babasının evlat edinmeye ilişkin rızalarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı Gülcan cevap dilekçesinde özetle; çocuk Meryem'in evlat edinmesine rızasının olduğunu bildirmiştir. Davalı Hamdin cevap dilekçesinde özetle ; cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile davalı annenin evlat edinmeye rızası olduğunun tespitine, davalı Hamdin yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, evlilik dışı doğan çocuğun annesi tarafından kuruma bırakılarak evlatlık verilmesinin istendiği belirtilerek, evlat edinmede annenin rızasının aranmasını ve baba rızasının aranmamasını istemiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 11.06.2013 doğumlu ...'ün 24.10.2014 tarihinde kuruma yerleştirildiği ve bu karardan sonra temyize konu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü düzenlenmiştir....
Kanun bu düzenleme ile devletin koruması altına alınmış olan küçüğün, evlat edinilmek üzere koruyucu aile yanına yerleştirilmesinden önce rızasının aranıp aranmaması sorununun çözülmüş olmasını, bu amaçla yerleştirmeden sonra evlat edinme amacıyla küçüğü yanlarına almış olan ailenin evlat edinme davasında rıza eksikliğine dayalı bir red kararıyla karşılaşmamasını istemiştir. Küçük, tüzük hükümleri gereğince evlat edinme amacıyla yerleştirilmiş ise rızanın aranıp aranmama kararı artık evlat edinme işlemleri sırasında verilecektir. Somut olayda, küçükler henüz tüzük hükümlerine göre evlat edinme amacıyla bir yerleştirme işlemine tabi tutulmadığına göre aracı kurum evlat edinmede rızanın aranıp aranmaması kararını isteyebilir....
Bu hüküm lehlerine olan kişilerin açtığı bir dava olmadığı gibi evlat edinenin eşinin açıkça evlat edinmeye itirazı olmadığını bildirdiği gözetildiğinde, lehine getirilmiş bir hüküm olmadığı hâlde davacı önceki evlatlığın bu koşuldaki eksiklik nedeniyle evlat edinenin ölümünden sonra evlat edinmenin iptalini isteyemeyeceği kabul edilmelidir. Yukarıda sözü edilen TMK 313/1. maddede ergin kişi evlat edinenin altsoyunun açık muvafakatıyla evlat edinilebilir hükmü bulunmakta ise de somut olayda bu koşul bakımından bir eksiklik yoktur. Bunun nedeni davacının evlat edinenin alt soyu değil evlatlığı olmasıdır. Evlat edinilen evlat edinme ile evlat edinilenin mirasçısı olur ise de bu sonuç evlatlığın altsoy hâline gelmesinden değil, TMK 500/1. maddede yer alan “Evlatlık ve altsoyu, evlat edinene kan hısımı gibi mirasçı olurlar. Evlatlığın kendi ailesindeki mirasçılığı da devam eder. Evlat edinen ve hısımları, evlatlığa mirasçı olmazlar.” düzenlemesinden kaynaklanmaktadır....
Türk Medeni Kanununun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü düzenlenmiştir. Çocuk hakkında koruma kararı alınıp kuruma yerleştirildiğine göre ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden açılan davanın bu nedenle reddi yerine yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir....
nun davacı tarafından evlat edinilmesine izin verilmesinin talep edildiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun evlat edinme kararı vermeden önce hakime araştırma yükümlülüğü getiren 316. maddesinin 1. fıkrasında evlat edinmeye ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verileceği belirtilmiştir. Mahkemece, yukarıda açıklanan hüküm uyarınca evlat edinen dinlenmeden ve kapsamlı bir araştırma yapılmadan davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ayrıca, anılan Kanunun 315. maddesi gereğince evlatlık ilişkisi mahkeme kararı ile kurulacağından, mahkemece İ… ……. T… ….'nun Nuriye Yücel tarafından evlat edinilmesine izin verilmesine şeklinde karar verilmesi de doğru görülmemiştir....
Aynı kanunun 316. maddesine göre de, evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilebilir. Araştırmada özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacılar evlat edinilecek T4 son 15 yıldır kendilerine baktığını ileri sürerek evlat edinme kararı verilmesini istemişlerdir. Dayanılan sebebe göre davalının küçükken davacılar tarafından en az beş yıllık süre ile bakılıp gözetilmiş olmasına gerek yoktur. Bu nedenle mahkemece talep konusu edilmeyen sebebe dayalı olarak inceleme yapılması, talep konusu sebebin değerlendirilmemesi doğru olmamıştır....
Aynı kanunun 316. maddesine göre de, evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilebilir. Araştırmada özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacılar evlat edinilecek T4 son 15 yıldır kendilerine baktığını ileri sürerek evlat edinme kararı verilmesini istemişlerdir. Dayanılan sebebe göre davalının küçükken davacılar tarafından en az beş yıllık süre ile bakılıp gözetilmiş olmasına gerek yoktur. Bu nedenle mahkemece talep konusu edilmeyen sebebe dayalı olarak inceleme yapılması, talep konusu sebebin değerlendirilmemesi doğru olmamıştır....
Türk Medeni Kanununun 313. maddesinde; evlat edinilmesi istenilen kişi, bedensel veya zihinsel özrü sebebiyle sürekli olarak yardıma muhtaç ve evlat edinen tarafından en az beş yıldan beri bakılıp gözetilmekte veya evlat edinen tarafından, küçükken en az beş yıl süreyle bakılıp gözetilmiş ve eğitilmiş ise, veya diğer haklı sebepler mevcut ve evlat edinilen, en az beş yıldan beri evlat edinen ile aile halinde birlikte yaşamakta ise evlat edinenin altsoyunun açık muvafakatiyle ergin veya kısıtlının, kişi evli ise ancak eşinin rızasıyla evlat edinilebileceği, bunlar dışında küçüklerin evlat edinilmesine ilişkin hükümler kıyas yoluyla hükme bağlanmıştır....