Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu küçük kuruma yerleştirilen çocuklardan olmayıp, anne yanında yaşayan bir çocuk olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 312 nci maddesindeki düzenlemeye göre, evlat edinme işlemlerinde anne babanın rızasının aranmaması yönünden "...evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi.." üzerine mahkemece bu konuda karar verilebileceğinin öngörüldüğü, davacı annenin, davalı babanın evlat edinmede rızasının aranmamasına yönelik talep yönünden aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, çocuk kuruma yerleştirilmediğine ve evlat edinme davası derdest olduğuna göre, bu konudaki babanın rızasının aranmamasına ilişkin incelemenin de evlat edinme davası dosyasında mahkemece değerlendirilmesi gerektiği, aktif dava ehliyeti dava şartı olduğundan mahkemece her aşamada kendiliğinden gözetilmesi gerektiği, bu durumda, yerel mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, davalıyı evlat edinmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, eşinin 1989 doğumlu kızını evlat edinmesine karar verilmesini istemiş; mahkemece, "davacının daha önce evlat edindiği kişinin evlat edinmeye muvafakatinin bulunmadığı" gerekçesiyle istek reddedilmiştir. Evlat edinilmek istenen kişi ergindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 313'ncü maddesi; ergin veya kısıtlının evlat edinilmesini, bu maddede gösterilen hallerde, evlat edinenin altsoyunun açık muvafakatine bağlamıştır. Davacı, evlat edinmeye "olur" vermeyen 1988 doğumlu Derya'yı, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlükte olduğu dönemde 1991 yılında evlat edinme sözleşmesiyle evlat edinmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2015/1418 Esas, 2015/1436 Karar sayılı ve 28/01/2016 tarihli kararı ile bakım ve koruma altına alındığını, 21/12/2015 tarih ve 1137 sayılı durum tespit raporu ile terk bebek Melek Deniz'in yaşamını aile ortamında sürdürmesinin psiko-sosyal ve kişilik gelişimini olumlu etkileyeceği, evlat edinme hizmetinden yararlandırılmasının ve evlat edinme işleminde ana-babanın rızasının aranmamasının çocuğun yüksek yararına olacağı kanaatine varıldığını, bu nedenlerle küçük T3'ın evlat edinilmesinde TMK.'nın 311. ve 312. maddeleri kapsamında ana babanın rızasının aranmamasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; '' Dava, küçüğün evlat edinmede TMK'nun 311 ve 312 maddeleri uyarınca ana ve babasının rızasının aranmaması isteğine ilişkindir. Evlat edinmede ana-babanın rızasının aranmaması kararı, evlat edinme davası içinde istenebilir. Evlat edinme kararından bağımsız olarak talep edilmesi söz konusu olamaz. Yargıtay 18....
Hukuk Dairesi'nin 11.04.2017 tarihinde kesinleşen kararı ile evlat edinme kararının sonlandırılmasına karar verildiğini, evlat edinme kararı Türkiye'de nüfusa işlenmediği için kaldırılmasına ilişkin bu kararın da uygulanamadığını ileri sürerek, öncelikle evlat edinmeye ilişkin Tirgovişte Bölge Mahkemesi kararının tanıma ve tenfizi yapılarak nüfus kaydının düzeltilmesine, nüfus kaydı düzeltildikten sonra evlat edinmenin iptaline ilişkin (Bulgaristan) Yüksek Yargıtay 4. Hukuk Dairesi kararının tanıma ve tenfiz işleminin yapılarak davalı Bülent'in nüfus kütüğünden düşürülmesine ve nüfus kaydının bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davada mahkemece; dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, dosyanın İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Evlat Edinme Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili Av. ...’nın dosya içerisinde bulunan vekâletnamesi genel vekâletnamedir. Açıkça yetki verilmemiş ise vekil, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez (HMK m. 74). Evlat edinme davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Evlat edinme davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Davanın vekil eliyle açıldığı hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerekmektedir (HMK mad.74). Somut olayda, davacılar adına dava açan Av...'in davacı asil ... tarafından yetkilendirildiğine ilişkin vekaletnameye dosya içerisinde rastlanılmadığı, dava dilekçesine ekli... Başkonsolosluğunca düzenlenen 3628 (A) yevmiye numaralı, 17.07.2017 tarihli vekaletnamede adı geçen vekilin yalnızca diğer davacı asil.... tarafından yetkilendirildiği ve sözkonusu vekaletnamenin genel nitelikte olup, evlat edinme konusunda özel bir yetkiyi içermediği anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, davanın davacı kurumca evlat edindirme hizmetinden yararlandırılması düşünülen küçüğün, evlat edinilmesi işlemleri sırasında TMK'nın 311 ve 312. maddeleri gereğince bulunması zorunlu anne ve baba rızasının aranmaması davası olduğu, ileride evlat edindirme hizmetinden yararlandırılması düşünülen küçüğün ana veya babasının bu konuda rızasının eksik olması halinde evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün kuruma yerleştirilmesinden önce yetkili mahkemenin rızanın aranıp aranmamasına karar vereceği, diğer hallerde ise bu kararın ancak evlat edinme işlemleri sırasında verilebileceği, davaya konu küçüğün Bakırköy 4.Çocuk Mahkemesinin 19.12.2017 tarih ve 2017/162 Ted. sayılı kararı ile koruma altına alındığı ve dava tarihinden önce kuruma yerleştirildiğinin sabit olduğu, Yargıtay 2....
i evlat edindiğini amcasının ölümünden sonra veraset ilamı almak için açtıkları dava ile öğrendiklerini, evlat edinme sözleşmesinden üç ay sonra amcasının öldüğü, amcasının sözleşme yapıldığı tarih itibari ile akıl sağlığının yerinde olmadığı, mahkemenin izin kararından önce noterde sözleşme yapıldığı ve davanın açıldığı gün karar verildiğini ileri sürerek evlatlık ilişkisinin kaldırılması istenmiştir. Mahkemece, evlat edinme işleminden itibaren beş yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın usulden reddine dair karar davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce verilen onama kararının davacı tarafından düzeltilmesi istenildiğinden dosya yeniden incelenmiştir. Dava, evlat edinen ... ...'nın kardeşi ...'nin kızı ... tarafından açılan 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 318. maddesi kapsamında evlatlık ilişkisinin kaldırılması istemine ilişkindir....
Diğer hâllerde, bu konudaki karar evlât edinme işlemleri sırasında verilir. Ana ve babadan birinin küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmemesi sebebiyle rızasının aranmaması hâlinde, bu konudaki karar kendisine yazılı olarak bildirilir.” Kanunun amacı evlatlık verilmek üzere kuruma yerleştirilen küçüklerin evlat edinme sözleşmesi ile evlat edinilmek üzere bir ailenin yanına yerleştirilmesinden önce bu rızanın aranmaması kararının alınmasını amaçlamaktadır. Kanun koyucu küçüğün evlat edinmek amacıyla bir ailenin yanına yerleştirilmesinden sonra açılacak bir evlat edinme davasında, küçüğün anne ve babasının rıza vermemesi halinde, gerek küçük, gerekse küçüğü evlat edinmek amacıyla alıp bir yıl süreyle bakan aileyle ilgili ortaya çıkacak olumsuzlukları engellemek amacıyla bu düzenlemeyi yapmıştır. Kanundaki “...küçüğün yerleştirilmesinden önce ...” tabiri küçüğün evlat edinilmek üzere bir ailenin yanına yerleştirilmesinden önce anlamındadır....
Dava, evlat edinme talebine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Evlat edinme küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir ( TMK md.309). Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 357/1. maddesine göre; ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar istinaf aşamasında dinlenemeyeceği gibi, bu aşamada yeniden delil sunulması da mümkün değildir. Davalı anne yargılama sırasında çocuğunun davacılarca evlat edinilmesine rıza göstermediğini beyan etmiş, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi üzerine istinaf yoluna başvuran davacılar istinaf dilekçesi ekinde davalıdan alındığı iddia edilen muvafakat belgesini sunmuşlardır. Ne var ki, istinaf aşamasında yeniden delil sunulması mümkün değildir ( HMK md. 357/1). Bu durumda, istinaf dilekçesi ekinde sunulan ve davalıdan alındığı iddia edilen evlet edinmeye rıza gösterildiğine ilişkin belge hukuki sonuç doğurmaz....