Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ayırt etme gücüne sahip ergin kişilerin evlat edinilmesi halinde nüfus kayıtlarına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adlarının yazılacağına dair bir düzenlemenin bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı asıl temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı asıl, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 342/1. maddesi uyarınca ana ve baba, velayetleri çerçevesinde üçüncü kişilere karşı çocuklarının yasal temsilcisidirler. Ancak evlat edinme halinde aynı yasanın 314/1. maddesi uyarınca ana ve babaya ait olan haklar ve yükümlülükler evlat edinene geçer. Buna göre davalıların bu davada pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddi gerekirken evlatlık ilişkisinin iptali müessesesinin 4721 sayılı Yasada yer almadığı ve aynı Yasanın 317 ve 318. maddeleri yönünden ise hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının yukarıda açıklanan gerekçe ile gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, 22.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın davacılar yanında kaldığı, evli olup birlikte evlat edinmek isteyeyen davacılar ile evlat edinilmek istenen arasında yasanın aradığı yaş farkının bulunduğu, Sosyal Hizmet Uzmanı tarafından düzenlenen 06.05.2015 tarihli rapora göre,...-... ailesinin ...'nu evlat edinmelerinin uyğun olacağının tespit edildiği, ekonomik sıkıntılarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu 309. madde,”Evlât edinme, küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir. Rıza, küçüğün veya ana ve babasının oturdukları yer mahkemesinde sözlü veya yazılı olarak açıklanarak tutanağa geçirilir. Verilen rıza, evlât edinenlerin adları belirtilmemiş veya evlât edinenler henüz belirlenmemiş olsa dahi geçerlidir.” yasanın 310. maddesinde ise, “Rıza, küçüğün doğumunun üzerinden altı hafta geçmeden önce verilemez. Rıza, tutanağa geçirilme tarihinden başlayarak altı hafta içinde aynı usulle geri alınabilir. Geri almadan sonra yeniden verilen rıza kesindir....
Davacı vekili, dava dilekçesinde, kurumda koruma altında bulunan küçüğün evlat edinilmesinde ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesini talep etmiş; mahkemece, duruşma yapmadan, evlat edinmede ana baba rızası aranmaması kararının ileride açılacak evlat edinme davası içinde istenebileceğinden dinlenebilme koşulu bulunmayan davanın reddine karar verilmiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki; duruşma yapmadan karar verilebilmesi için, hukuken bunun mümkün olması gerekir. Başka bir anlatımla ancak hukukun cevaz verdiği (ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları gibi) veya Kanunun duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinde hakime takdir hakkı tanındığı hallerde bu şekilde karar verilebilir (İİK.nun 17-18. maddelerinde öngörülen şikayet davası gibi), Kanunun açıkça duruşma açılarak yargılama yapılmasını emrettiği hallerde dosya üzerinden karar verilemez....
Türk Medeni Kanununun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü düzenlenmiştir. Çocuklar hakkında koruma kararı alınıp kuruma yerleştirildiğine göre ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden açılan bu davanın reddi yerine kabulüne karar verilmiş olması, Doğru görülmemiştir....
in vefat ettiği, sağ kalan baba ...'in is'da ikamet ettiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) tarafından ise küçüğün ... ve ...tarafından evlat edinildiği, evlat edinenlerin ikametgahının İvrindi'de olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 314/1. maddesinde "ana babaya ait olan hakların ve yükümlülüklerin evlat edinene geçeceği" hükme bağlanmıştır. Somut olayda; ...ve ...'un ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/12/2014 gün ve 2014/225-273 sayılı kararıyla evlat edindikleri, küçüğün halen evlat edinenlerle birlikte "... ,... adresinde ikamet ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davanın ...Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince...Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 18/04/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
GEREKÇE : Dava, ana-baba rızasının aranmaması davasıdır. Davacı vekili istinafında, yanlış değerlendirme sonucu verilen davanın reddi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Evlat edinmede ana babanın rızasının aranmaması kararının , yasal koşulların gerçekleşmesi halinde küçüğün kuruma yerleştirilmesinden önce veya evlat edinme işlemi sırasında (TMK.m.312) verilmesi mümkün olup, küçük ile ilgili evlat edinme işleminin başladığının iddia edilmemesi, çocuğun kuruma yerleştirilmiş olması karşısında mahkemece davanın reddine dair verilen kararının usul ve yasaya uygun bulunmasına göre istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Yasal düzenlemeye göre, küçük gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana-babadan birinin rızası eksik olursa, rızasının aranıp aranmayacağı, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce mahkemece karara bağlanacaktır. Diğer hallerde bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir. (TMK.m.312) Ana ve babadan birinin rızasının aranmamasına ilişkin bu konudaki kararın ilgilisine yazılı olarak bildirilmesi zorunludur. Olayda, baba evlat edinmeye rızasının olmadığını bildirmiş, ayrıca velayetin düzenlenmesi davası açtığı anlaşılmıştır....
Küçüklerin evlat edinilmesinde aracılık faaliyetlerini yürütmekle görevli ve yetkili olan kurum, ana ve babanın özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürerek, evlat edinmede rızalarının aranmamasına karar verilmesini istemektedir. Baba aramalara rağmen bulunamamıştır. Özen yükümlülüğünün yerine getirilmemiş olması sebebine dayanıldığına göre bu hususta deliller toplanıp hasıl olacak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, annenin evlat edinmeye rızasının bulunmadığı, babanın ise bulunamadığı gerekçe gösterilerek isteğin reddi doğru değildir. Bu sebeple sayın çoğunluğa katılmıyorum....
Hukuk Dairesinin 2020/217 Esas, 2020/552 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi davaya konu küçük evlat edinme amacıyla bir ailenin yanına yerleştirilmiş ise rızanın aranıp aranmaması kararının TMK'nın 312/2 maddesi gereğince evlat edinme işlemleri sırasında verileceği, eğer çocuk kuruma veya koruyucu aile yanına yerleştirilmiş ise, evlat edinme davasından önce açılacak rıza aranmaması davasına engel teşkil etmeyeceği anlaşılmakla, her ne kadar beyanlarda küçük Hatice Nur Çimen'in babasının davalı T4 olmadığı belirtilse de, nüfus kayıtlarına göre babanın davalı T4 olduğu, UYAP kayıtlarına göre baba tarafından açılan herhangi bir soybağının reddi davası da bulunmadığına göre, davalılara duruşmaya gelmedikleri takdirde küçük Hatice Nur Çimen'in evlat edinilmesinde rızalarının aranmamasına karar verileceği yönünde ihtarlı davetiye ile usulüne uygun şekilde tebligat yapılarak, duruşmaya katıldıkları takdirde küçüğün evlat edinilmesine rızalarının olup olmadığı hakkında beyanlarının alınması...