Daire, Türk Medeni Kanununun 312/1. maddesinde yer alan hükme dayanarak "evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmaması kararının çocuğun kuruma yerleştirilmeden önce alınması gerektiğini, çocuk kuruma yerleştirildikten sonra, artık rızanın aranmaması kararının ilerde açılabilecek evlat edinme davası içinde istenebileceğini, çocuk kuruma yerleştirildikten sonra rızanın aranmaması kararının evlat edinme kararından bağımsız olarak istenmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple davanın dinlenebilme koşulları bulunmadığını, verilen red kararının bu itibarla sonucu bakımından doğru olduğunu" belirtmiştir. Bu görüşe aşağıdaki sebeplerle katılmak mümkün olmamıştır. 1-Kuruma, Bakanlar Kurulunca, 15.3.2009 tarihinde yayınlanan ve aynı tarihte yürürlüğü konulan Tüzükle evlat edinmede aracılık faaliyetlerini yürütme yetkisi verilmiştir....
"İçtihat Metni"DAVA TÜRÜ : Evlat Edinmede Ana-Baba Rızasının Aranmaması MAHKEMESİ : Bakırköy 11. Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Bakırköy 11. Aile Mahkemesi hükmüne karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava dilekçesinde, ... ...'in evlat edinilmesinde ana ve babanın rızasının aranmamasına karar verilmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesince "evlat edinmede ana baba rızası aranmaması kararının ilerde açılabilecek evlat edinme davası içinde istenebileceği" gerekçesiyle "dinlenebilme koşulu olmayan davanın reddine" karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10....
Dava, küçüğün evlat edinilmesine ilişkindir. TMK 305. Madde gereğince, ''Bir küçüğün evlat edinilmesi, evlat edinen tarafından bir yıl süre ile bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlıdır. Evlat edinmenin her halde küçüğün yararına bulunması ve evlat edinenin diğer çocuklarının yararlarının hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelenmemesi de gerekir.'' hükmü düzenlenmiştir. TMK 306/3. madde gereğince; "Eşler, ancak birlikte evlât edinebilirler; evli olmayanlar birlikte evlât edinemezler. Eşlerin en az beş yıldan beri evli olmaları veya otuz yaşını doldurmuş bulunmaları gerekir. Eşlerden biri, en az iki yıldan beri evli olmaları veya kendisinin otuz yaşını doldurmuş bulunması koşuluyla diğerinin çocuğunu evlât edinebilir. " hükmü düzenlenmiştir. TMK 309. Maddede, ''Evlat edinme, küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir." TMK 311....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Ana-Baba Rızasının Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmamasına (TMK md. 312) ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 17.07.2014 tarihli 2014/2 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.10.2014 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlatedinmede Ana ve Babanın Rızasının Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm evlat edinmede ana baba rızasının aranmamasına (TMK. md. 312) ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.10.2013 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması - Evlat Edinmede Ana Baba :Rızasının Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından reddedilen aba baba rızasının aranmaması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.04.2016 (Salı)...
Kuruma, Bakanlar Kurulunca 15.3.2009 tarihinde yayınlanan Tüzükle evlat edinmede aracılık faaliyetlerini yürütme yetkisi verildiğine göre davacı kurum, Yasaya göre, evlat edinmede küçüğün ana ve babasının rızasının aranmaması kararı isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 312. maddesinin (1.) fıkrasının son cümlesinde yer alan "... küçüğün yerleştirilmesinden önce..." ifadesiyle kast edilen, korunma amacıyla davacı kurum çatısı altına alınmış olma değil, gelecekte evlat edinilmek amacıyla yerleştirilmedir. Küçük, kurumca Tüzük hükümlerine göre evlat edinme amaçlı bir yerleştirme işlemine tabi tutulmadığına göre, davacı kurum başvuru zamanını geçirmiş sayılmaz. Bu bakımdan mahkemece davanın reddi yasaya aykırıdır. İşin esası incelenmek üzere hüküm bozulmalıdır. Bu sebeple sayın çoğunluğa iştirak etmiyorum....
Türk Medeni Kanunu’nun soy bağına ilişkin 282. maddesi düzenlemesi dikkate alındığında, soy bağının kurulmasında ya çocuk ile ana ve babası arasında kan bağının bulunmasını ya da evlat edinme ilişkisinin kurulmasının arandığı görülmektedir. Bu açıdan Türk Medeni Kanunu düzenlemesi çerçevesinde, kan bağına dayanan soy bağı, yani çocukla biyolojik ana ve babası arasındaki soy bağı ve evlat edinme ilişkisi yoluyla kurulan soy bağı ayırımını yapmak mümkündür (Dural/Öğüz/Gümüş, Türk Özel Hukuk, Cilt 3, Aile Hukuku, İstanbul 2008, s.242). TMK m. 282 hükmü soy bağının kurulmasına ilişkin genel esasları düzenlemiştir. Düzenleme uyarınca ana ile çocuk arasındaki soy bağının doğum ile kurulacağı ifade edilmiştir (m. 282/1). Maddenin ikinci fıkrasında baba ile çocuk arasındaki soy bağının babanın ana ile evlenmesi, babanın çocuğu tanıması veya hakim hükmüyle kurulacağı düzenlenmiştir....
Türk Medeni Kanunu'nun 312. maddesi uyarınca küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir. Babanın rızasının aranmaması kararının evlat edinme dosyası içinde değerlendirilmesi ve karara bağlanması gerekir. Nitekim Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 03.10.2011 gün 3648-14805 sayılı bozma ilamında da bu hususa işaret edilmiştir. Davacıların evlat edinme davası içinde değerlendirilecek bu konuyu ayrı dava konusu yapmalarında hukuki yarar bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru görülmemiştir....
Dava, evlat edinmede küçüğün ana ve babasının rızasının aranmamasına karar verilmesi isteğine ilişkin olup, aracı kurum tarafından 17/08/2018 tarihinde açılmıştır. Yasa, aracı kurumun, evlat edinmede ana veya babanın rızasının aranmaması kararını, kural olarak küçüğün gelecekte evlat edinme amacıyla yerleştirilmesinden önce isteyebileceğini, diğer hallerde bu konudaki kararın evlat edinme işlemleri sırasında verileceğini hükme bağlamıştır (TMK. m.312/1- 2). Küçük, davadan önce 05/02/2018 tarihinde aracı kurum tarafından, yuvaya yerleştirildiğine göre, artık rızanın aranmaması kararı evlat edinme işlemleri sırasında verilecektir. Bu bakımdan aracı kurum, bu yönde karar isteyebileceği süreyi geçirmiş, bu konuda dava açma hakkını yitirmiştir. Artık bundan sonra bu konudaki karar "evlat edinme işlemleri" sırasında verilecektir. Bu bakımdan aracı kurumun isteğinin açıklanan sebeple reddine karar verilmesi gerekir....