Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız yararlanma HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık hakkında özel hat çekerek kaçak elektrik kullanıldığına dair tutanak tutulması ve dosyadaki sanığın savunması karşısında; 02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, şikayetçi kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, sanığın kurumun zararını giderip gidermediği sorularak, gidermediğini...espiti halinde, “bilirkişi tarafında...espit edilecek vergiler dahil cezasız kaçak kullanım...

    Asliye Ceza mahkemesinin 2005/551 esas, 2006/230 karar sayılı ilamlarının getirtilip davacı hakkında yargılamanın yenilenmesi yolu ile beraat hükmü verilip verilmediği ve anılan hükmün tebliğ edilip edilmediği, kesinleşme tarihi espit edilerek sonucuna göre CMK'nın 142/1. maddesi gereğince değerlendirme yapılıp bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi, Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Kamulaştırılan taşınmaz ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak zeminine; resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek binaya ve ağaçlara maktuen değer biçilmesinde ve espit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine 462.38 m2'lik bölümün tapudan terkinine, 427.62 m2'lik bölümün ise davacı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 03.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Köyü çalışma alanında bulunan 145 parsel sayılı 9.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... mirasçıları adına tespit edilmiş, 146 parsel sayılı 27.800,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, kimsenin kullanımında bulunmaması sebebiyle Hazine adına espit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle dava konusu 145 parsel sayılı taşınmazın adına tescili istemiyle; davacılar ...,... ise; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 146 parsel sayılı taşınmazın adına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Yargılama sırasında ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak 146 parsel sayılı taşınmazın kendisi ve kardeşleri adına tescili istemiyle; ... ise, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak 146 parsel sayılı taşınmazın adına tescili istemiyle davaya katılmışlardır....

          "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Temyiz incelemesi yapılabilmesi için; 1)Mahkemece hükme esas alınan memleket haritasının incelendiği bu haritanın yapımına esas hava fotoğrafı ile kadastro espit tarihinden 15-20 yıl öncesine ilişkin memleket haritası ve hava fotoğrafı incelenmemiştir....

            İki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı, sanığın kasta dayalı kusurunun yoğunluğu nazara alınmak suretiyle adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği nazara alınıp, 2,33 promil alkollü olarak kullandığı araçla tek taraflı kazaya sebebiyet verdiği espit edilen sanık hakkında alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddi ile hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 13/03/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı alacağının tespiti isteğine ilişkindir. espit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK 106/2 m) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararının bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re'sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h, 115 m.)...

                içerisinde sonuçlandırılamadığından, ilk kararla tespit edilen bedelden acele el koyma kararı ile tespit edilen bedelin mahsubu sonrası kalan bedele dava tarihinden dört ay sonrası olan 14.04.2012 tarihinden ilk karar tarihi olan 19.09.2013 tarihine,1. bozma sonrası tespit edilen fark bedele ise 14.04.2012 tarihinden 2.karar tarihi olan 09.07.2015 tarihine kadar,2.bozma sonrası tespit edilen fark bedele ise son karar tarihi 12.12.2018 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, 3-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a-Yasal faize ilişkin 2.paragrafından (espit...

                  İlk derece mahkemesi kararının özeti İlk derece mahkemesince taşınmazın m2 birim fiyatının 20,39- TL üzerinden benimsenerek davanın kabulü ile, kamulaştırma bedelinin 140.181,25 TL olarak tespitine, espit olunan bedeli ile kıymet takdir raporunda belirlenen bedel arasındaki fark bedelin 3'er aylık vadeli hesaba yatırılarak nemalandırılması, bu bedelin kararın kesinleşme tarihine kadar bloke altına alınmasına, dava konusu taşınmazın davacı T1 adına tapuya kayıt ve tesciline ilişkin karar verilmiştir. İleri sürülen istinaf sebepleri İstinaf kanun yoluna davacı vekili tarafından başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özet olarak; %40 objektif değer artışı uygulanarak taşınmazın değerinin haksız olarak arttırıldığını, davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Değerlendirme ve Gerekçe Dava, kamulaştırma bedel tespiti ve tescili istemine ilişkindir....

                  Somut olayda, kesinleşen hizmet tespiti davasında Kuruma bildirilmediği tespit edilen çalışmalarına ilişkin olarak davacının, prim borcu çıkarmak suretiyle davalı Kurumun uyuşmazlık çıkardığını iddia etmesi nedeniyle eldeki davayı açmakta hukuki yararı olduğunun belirgin bulunduğu gözetilerek, yapılacak araştırma sonucu davalı kurumun eldeki davaya ilişkin olarak davacıya prim borcu çıkarıp çıkarmadığı tespit edilerek, davacıya prim borcu çıkarıldığının espit edilmesi halinde; 506 sayılı Kanunun 79. maddesindeki, “Yönetmelikte tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalıların, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlamaları halinde, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayılarının Sosyal Sigortalar Kurumunca nazara alınır.” hükmüne göre, mahkeme kararıyla tespit edilen günlere ilişkin primleri...

                    UYAP Entegrasyonu