Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ile sanık ...’ın 15.08.2016 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme isteminde bulundukları, mahkemenin 17.08.2016 tarih 2010/361 E-2012/359 K sayılı kararı ile infazın durdurulmasına ve dosyanın eski hale getirme ve temyiz taleplerinin incelenmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine dair karar verildiği belirlenerek yapılan temyiz incelemesinde; Sanık ...’un 11.11.2013 tarihli dilekçesindeki anlatımından eski hale getirme isteminde bulunduğunun anlaşılması ve eski hale getirme isteği hakkındaki karar verme yetkisinin, 5271 sayılı CMK'nın 42/1. maddesi uyarınca Yargıtay'ın ilgili dairesine ait olması nedeniyle Antalya 16....

    Oysa HMK'nın 96/1. maddesinde, "eski hale getirme işlemi süresinde yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından sonra iki hafta içinde talep edilmelidir" düzenlemesi mevcut olup, davacı vekili hastaneden 06.09.2016'da taburcu olduğu halde temyiz dilekçesini 09.09.2016'da vermiş, bu dilekçede eski hale getirme talebinde bulunmadığı gibi bahsi geçen raporunu da ibraz etmemiştir. Yine davacı vekili engelin kalktığı 06.09.2016 tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde eski hale getirme talebinde bulunmamış, bu süre geçtikten sonra 14.10.2016 tarihinde red kararından sonra raporunu ibraz etmiştir. Bu durumda süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir eski hale getirme talebi bulunmadığından eski hale getirme talebinin HMK'nın 95. ve devamı maddeleri uyarınca ve 98/2. maddesi gereğince reddine karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: I-Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; 5271 sayılı CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında; eski hale getirme istemi ile birlikte temyiz isteminde de bulunulması nedeniyle eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 31.12.2012 günlü ek kararının hukuken geçersiz olduğu, yokluğunda verilen hükmün sanığın bilinen son adresine tebliğe çıkarıldığı, tanınmadığı bildirilerek iade edilmesi üzerine mernis adresinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, sanığın 14.12.2012 tarihli dilekçesinde kendisine tebligat yapılmadığını...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 04/09/2013 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme ve temyiz isteminde bulunan sanığın bu talebi ile ilgili olarak, CMK'nın 42. maddesinin 1. fıkrasında, "süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir" şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin reddine dair 06.09.2013 günlü ek kararı ile bu karara itiraz üzerine verilen......

          anlaşıldığından, sanığın 08.09.2017 tarihli dilekçesinde belirttiği eski hale getirme ve temyiz isteminin aynı kanunun 317.maddesi gereğince tebliğnameye değişik gerekçeyle uygun olarak REDDİNE, 08.12.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            ün, eski hale getirme ve TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 18.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              Davacı vekili temyiz dilekçesinde eski hale getirme talebinde bulunmuş ve dilekçesine doktor raporu eklemiştir. HUMK.nun 170. maddesi uyarınca temyiz aşamasında ileri sürülen eski hale getirme talepleri Yargıtay’ca incelenir. Her ne kadar davacı vekili tarafından eski hale getirme talebini içeren dilekçeye bir hekim raporu eklenmişse de iş bu raporun şekli ve içeriği, vekilin HUMK.nun 167/1. maddesinde belirtildiği gibi temyizle ilgili işlem yapmaktan aciz bulunduğunu tespit eder nitelikle görülmemiştir. Kaldı ki temyiz istemi asil tarafından da yapılabileceği gibi başka bir vekile vekaletname verilmesi suretiyle işlemin süresinde gerçekleştirilmesi mümkündür. Bu itibarla davacı vekilinin yerinde görülmeyen eski hale getirme talebinin ve buna bağlı olarak süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5271 sayılı CMK.’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin reddine dair 01.12.2009 günlü ek kararının hukuken geçersiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Yokluğunda verilen 27.11.2008 tarihli hüküm, sanığın sorguda belirttiği ve daha önce kendisine tebligat yapılmış adresine tebliğe çıkarılmış, ancak çıkartılan tebligatın tebliğ edilmeden iade edilmesi üzerine, aynı adrese Tebligat Kanununun 35. maddesi gereğince...

                  gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmediğini belirterek eski hale getirme ve temyiz talebinden bulunduğu ancak temyiz süresinin sanığın haberdar olduğu müdafiine yapılan tefhim tarihinden itibaren başladığından eski hale getirme konusundaki iddiaları yerinde görülmediğinden, sanık ...’ın eski hale getirme ile yasal süreden sonraki temyiz itirazlarının 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, 21.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    duruşmaları takip etmeyerek karar duruşmasına katılmadığı, sanığa gerekçeli kararın 15/10/2014 tarihinde MERNİS adresinde bizzat kendisine tebliğ edildiği, hükmü CMUK'nun 310/1. maddesinde öngörülen süre geçtikten sonra 23/12/2019 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, eski hale getirme konusundaki iddiaları yerinde görülmeyen sanığın eski hale getirme istemi ile yasal süreden sonraki temyiz isteminin, tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, 12/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu