Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerçek zararın giderilmesi ilkesi cerçevesinde eski hale getirme bedeli istenilebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerekir. Mahkemece dava konusu taşınmazın alınan bilirkişi raporuna göre hesaplanan eski hale getirme bedeline hükmedilmiş, zarar gören taşınmaz alanının sürüm (rayiç) değeri belirlenmemiştir. Oysa, zarar gören taşınmaz alanının sürüm (rayiç) değerinin de belirlenerek açıklanan yerleşik Daire uygulamamız kapsamında değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Basit cinsel saldırı HÜKÜM : Mahkumiyet, eski hale getirme isteminin reddi TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Bozma İlk derece mahkemesince verilen hüküm ile eski hale iade isteminin reddine dair Ek karar temyiz edilmekle dosya tetkik edildi....

      Maddeye göre tebligat yapılarak kararın kesinleştiğini, kararın Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı olarak tebliğ edildiğini, HMK.’un 95 ve devamı maddeleri uyarınca eski hale getirme talebinde bulunmuştur. Davalı tarafından eski hale getirme talep edilmiş olup dosya incelendiğinde eski hale getirmenin temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesinden sonra yapılması nedeni ile istemin Yargıtay tarafından incelenmesi gerektiği anlaşılmakla, gereği konuşulup düşünüldü. YARGITAY KARARI Dava dilekçesinin, yargılama sırasındaki işlemlerin ve kararın davalının işe giriş bildirgesi ve işten ayrılma bildirgesinde bildirilen unvan ve adresine göre ikamet adresine yapıldığı, eski hale getirme koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, davalının eski hale getirme isteminin yerinde olmadığı anlaşıldığından süresinde yapılmayan temyiz itirazının REDDİNE, 16.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir....

        Öte yandan kabule göre Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan kaynaklanan müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davalarında mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi halinde yapılacak iş müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirmeye, eski hale getirme için davalıya uygun bir süre verilmesine karar vermekten ibarettir. Mahkeme kararı kesinleştiğinde hüküm, ilamların icrası usulüne göre icraya konulacak ve icra müdürlüğünce İcra İflas Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca işlem yapılacaktır. Bu durumda eski hale getirme kararının bizzat davacı site yönetimince yerine getirilmesine yol açacak şekilde "30 gün süre içerisinde eski hale getirme işlemini davalı tarafından yapılmaması halinde sökülme bedeli olan 350,00 TLnin davalıdan alınmak suretiyle işlemlerin site yönetimi tarafından yerine getirilmesine, " karar verilmesi hatalı olmuştur....

        Davacı; hafriyat dökülmesi nedeni ile taşınmazının kullanılamaz hale geldiğini, taşınmazına ürün ekemediğini ileri sürerek, uğradığı maddi zararın tazmini ile eski hale getirme bedeli istemlerinde bulunmuştur. Davalı İş Ortaklığı; davacının taşınmazına toprak dökülmesine izin verdiğini, davacının kötüniyetli olduğunu, zararın üçüncü kişiler tarafından verildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Yerel mahkemece; bilirkişi raporuna göre, taşınmaza ürün ekilememesinden dolayı uğranılan zarar ile eski hale getirme bedeline hükmedilmiştir. a-Dairemiz yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmetmek gerekir. Dava konusu olayda, taşınmaza dökülen hafriyat nedeniyle taşınmazın aynına zarar verilmiş olup; eski hale getirme bedeli, taşınmazın sürüm (rayiç) değerini geçmektedir....

          İcra Mdnün dosyasında takibe konu edildiği, yine takibe konu kararın incelenmesinde '' aynı krokide yeşil renk ile taralı merdiven ile mavi x işareti ile işaretli kırmızı renk ile çizilen duvarların davacı tarafından eski hale getirilmesine '' şeklinde hüküm oluşturulduğu, takibe konu ilamda takip borçlusu aleyhine eski hale getirme tazminatına hükmedildiği, ancak ilamda takip borçlusu aleyhine eski haline getirmeye ilişkin bir edim bulunmadığı, eski hale getirmenin takip alacaklısı tarafından yerine getirilmesinin öngörüldüğü, bu nedenle mahkeme ilamına aykırı olarak şikayetçi borçlu aleyhine eski hale getirilme istemli takip başlatılması yasaya uygun olmayıp ancak takibe dayanak mahkeme kararının incelenmesinde ilamın hüküm kısmında davalı T1 ''77,70m2 yüzölçümünde gösterilen depoya vaki el atmasının önlenmesinde '' şeklinde hüküm kurulduğu, her ne kadar takip borçlusu T1 aleyhine takibe dayanak ilamda eski hale getirilmeye yönelik bir hüküm bulunmasa da takip borçlusu aleyhine el...

          Caddesi, No:76, İç Kapı No:2, Edremit/...” adresine usulüne uygun olarak tebliğ ettiği; ancak sanığın 24.11.2015 tarihli ek kararı temyiz etmediği, akabinde sanığın 11.04.2016 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme ve temyiz talebinde bulunduğu Mahkemenin 21.04.2016 tarihli ek kararı ile sanığın eski hale getirme ve temyiz isteminin reddine karar verdiği, yine sanığın 21.03.2022 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme ve temyiz talebinde bulunduğu Mahkemenin 25.05.2022 tarihli ek kararı ile sanığın eski hale getirme ve temyiz isteminin reddine karar verdiği, anlaşılmakla, eski hale getirme isteği hakkında karar verme yetkisi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 42/1. maddesi uyarınca Yargıtay'ın ilgili dairesine ait olduğundan Mahkemenin 21.04.2016 ve 25.05.2022 tarihli ek kararlarının hukuki değerden yoksun olması sebebiyle anılan 21.04.2016 ve 25.05.2022 tarihli ek kararlar kaldırılarak yapılan ön incelemede; Usulüne uygun olarak tebliğ edilen “ temyiz isteminin reddine dair 24.11.2015...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlalı, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 27/11/2010 tarih, 2011/274-300, 06/12/2008 gün, 144-234, 23/09/1974 tarih, 224-408 ve 16/04/1973 gün, 213-345 Esas ve Karar sayılı kararlarında da belirtildiği üzere ve 5271 sayılı CMK'nun 42/1. maddesinin “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme gözetildiğinde, sanık tarafından verilen dilekçelerin eski hale getirme ve temyiz talebi niteliğinde bulunduğu, temyiz dilekçesi ve eski hale getirme talepli istemin birlikte verilmesi halinde, karar verme yetkisinin Yargıtay'ın ilgili dairesi olduğunun anlaşılması ve sanığın 27.02.2019 ve 01.07.2019 tarihli dilekçeleri ile eski hale getirme ve temyiz talebinde bulunduğu anlaşıldığından, mahkemenin temyiz talebinin...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : 1- Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK'nın 204/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet 2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK'nın 158/1-f-son, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler ile eski hale getirme ve temyiz istemlerinin reddine dair ek karar, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz isteğinde de bulunulması halinde, eski hale getirme talebi hususunda karar verme yetkisi Yargıtay'ın ilgili dairesine ait olduğundan ve sanığın 11/11/2014 tarihli dilekçesinde, eski hale getirme talebiyle birlikte dosyanın tekrar gözden geçirilmesi isteğiyle temyiz iradesini de ortaya koyduğundan, eski hale getirme talebinin reddine ilişkin 13/11/2014 günlü ek karar kaldırılarak yapılan incelemede...

                sanığın dilekçe vererek tebligatı babasının aldığını, kendisinin o tarihte hastanede yatmakta olduğunu beyan ettiği ve ilgili belgeleri dilekçesine eklediği, belgelerin incelenmesinde sanığın 25/01/2013 tarihine kadar hastanede yatmakta olduğu, bu tarihte taburcu edildiği dolayısıyla gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarihte hastanede yatmakta olduğu anlaşılmış ise de; 5271 sayılı CMK'nın 41/1, 1412 sayılı CMUK'nın 42/1. maddeleri uyarınca eski hale getirme dilekçesinin engelin kalkmasından itibaren bir hafta içinde verilmesi gerektiği, somut olayda sanığın 25/01/2013 tarihinde taburcu olmasına rağmen eski hale getirme ve temyiz dilekçesini 15/02/2013 tarihinde verdiği anlaşıldığından, Sanığın süresinden sonra yaptığı eski hale getirme ve temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 28/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu