Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Temyiz isteminin reddi Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık müdafiinin 10/01/2013 tarihli karara karşı 01.07.2013 gününde eski hale getirme talebinde ve temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmakla, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK'nın 311. maddesi hükmüne göre eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulmuş olması halinde bu talebi inceleme merciinin Yargıtay'ın ilgili dairesi olması karşısında, Bilecik Asliye Ceza Mahkemesi'nin eski hale getirme talebinin reddine ilişkin verdiği 06.06.2013 günlü ek kararın hukuki değerden yoksun bulunduğu kabul edilip bu karar kaldırılmak suretiyle yapılan incelemede, Sanığın yokluğunda verilen 10/01/2013 tarihli mahkumiyet hükmünün, usulüne uygun şekilde 19.02.2013 tarihinde tebliğ edildiği, tebligatın geçerli olduğu ve eski hale getirme talebinin haklı bir nedene dayanmadığı, sanığın...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5271 sayılı CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin kabulüne dair 25.10.2011 günlü ek kararın hukuken geçersiz olduğu, sanığın yokluğunda verilen hükmün, sanığın mahkemede savunması alınırken bildirdiği adresinde Tebligat Kanununun 35. maddesine göre 18.01.2011 tarihinde tebligat yapıldığı anlaşılmışsa da, tebligat tarihinde sanığın başka bir suçtan cezaevinde olduğunun anlaşılması karşısında, bu yöndeki eski hale getirme isteminin kabulü ile yapılan tebliğ işleminin hukuken...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 sayılı CMK'nın 42.maddesinin 1.fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiğinden, sanığın 07.09.2012 tarihli dilekçesi ile ile diğer dilekçelerindeki istemlerinin eski hale getirme ve temyiz istemi niteliğinde olduğu gözetilmeden yerel mahkemece 18.04.2013 tarihinde verilen eski hale getirme talebinin reddine dair ek kararın kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede; Sanığın yokluğunda verilen hükmün, sanığa 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmakla, koşulları bulunmayan eski hale getirme isteği...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal HÜKÜM : Mahkumiyet, eski hale getirme talebinin reddine Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın müdafiinin 22/12/2015 tarihli dilekçesinin eski hale getirme talebini içerdiği, eski hale iade koşullarını değerlendirme yetkisinin Yargıtay'a ait olduğu gözetilerek, mahkemesince 23/12/2015 tarih, 2015/102 Esas ve 2015/962 Karar sayılı eski hale iade talebinin kabulüne ilişkin ek kararın yok hükmünde olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede, Sanığın yokluğunda verilen kararın aynı zamanda adres kayıt sistemindeki kayıtlı son adresine usulüne uygun olarak Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğatın yapıldığı anlaşılmakla; geçerli bir nedene dayanmayan eski hale getirme istemi yerinde görülmediğinden ve 1412 sayılı CMUK'nun 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 18/12/2015 tarihinde...

          Mahkemece, tahliye davası süresinde açılmadığından reddine, eski hale getirme davasının ise kabulü ile duvarın projeye uygun hale getirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya kapsamına, toplanan delillerle , mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalının eski hale getirme talebine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Somut olayda; taraflar arasında 20.01.2003 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır, davalının kiralananı duvarı kaldırılmak suretiyle maliki olduğu işyeri ile birleştirilerek kullanıldığı anlaşılmaktadır....

            Ancak; Bilirkişi kurulunca projeye aykırılık ve eski hale getirme gerektiği belirtilmiş ve mahkemece de buna hükmedilmiş olmasına rağmen hüküm fıkrasında şüphe ve tereddüt uyaracak şekilde "eski hale getirilmesine veya eski hale getirme için gerekli 600 TL nin davacıya ödenmesine" ibaresi yazılması suretiyle karar verilmesi, ayrıca Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 33.maddesi gereğince projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi için uygun bir süre verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 38.maddesinin son cümlesi gereğince ortak giderlerden karşılanmasına hükmedilmesi doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın 4. fıkrasının 1, 2, 3 ve 4. bendlerinde yer alan eski hale getirilmesine ibaresinden sonraki "veya eski hale getirilmesi için gerekli 600 TL nin davacıya ödenmesine" (diğer bendlerde 200 TL ve 800 TL...

              Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik eski hale getirme davalarında dava konusu taşınmazın davalı tarafından el atılan bölümünün bedeli ile eski hale getirme masraflarının karşılaştırmasının yapılarak, eski hale getirme masraflarının yer bedelinden fazla olması halinde, el konulan kısmın zemin bedelinin davalıdan tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı adına tesciline, yer bedelinin fazla olması halinde ise el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne ve eski hale getirme bedeli ile ecrimisil bedeline hükmedilmesi gerekir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmaza ilişkin olarak kal ve eski hale getirme masraflarının 53.997,83TL, zemin bedelinin ise 52.263,45TL olduğu anlaşılmakla eski hale getirme masrafının yer bedelinden fazla olduğu tespit edilmiştir....

                Mahkemece men'i müdahale, eski hale getirme, ecrimisil davasının reddine taşınmaz bedelinin ödenmesi ve karşı dava tapu iptal ve tescil davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1)Taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde müdahalenin önlenmesi talebi yanında kal ve eski hale getirme talebi varsa öncelikle dava konusu taşınmazın el atılan bölümünün bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 11/1-f maddesi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla tespiti ile dava konusu taşınmazın davalı idarece el atılan bölümünün bedeli ile eski hale getirme masraflarının karşılaştırmasının yapılarak, eski hale getirme masraflarının yer bedelinden fazla olması halinde, el konulan kısmın zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile yol olarak terkinine, yer bedelinin fazla olması halinde ise el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne ve eski hale getirme bedeli ile...

                  Gerçek zararın giderilmesi ilkesi cerçevesinde eski hale getirme bedeli istenilebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerekir. Mahkemece dava konusu taşınmazın alınan bilirkişi raporuna göre hesaplanan eski hale getirme bedeline hükmedilmiş, zarar gören taşınmaz alanının sürüm (rayiç) değeri belirlenmemiştir. Oysa, zarar gören taşınmaz alanının sürüm (rayiç) değerinin de belirlenerek açıklanan yerleşik Daire uygulamamız kapsamında değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                    Asliye Ceza Mahkemesinin 26.01.2016 tarihli ve 2013/429 E 2016/19 K sayılı hükmü ile hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet kararı verildiği, sanığın 24.06.2016 tarihli infazın durdurulması, eski hale getirme ve temyiz talepli dilekçesi akabinde Mahkemenin 27.10.2016 tarihli ek kararıyla infazın durdurulması talebinin reddine karar verilip, eski hale getirme ve temyiz talebinin Yargıtay tarafından incelenmek üzere dosyanın Yargıtaya gönderilmesine karar verildiği, 27.10.2016 tarihli ek kararın sanık tarafından temyizi üzerine, Yargıtay(kapatılan) 17....

                      UYAP Entegrasyonu