WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, servise bırakılan otomobilin tamir işinden kaynaklanan eser sözleşmesine dayalı tazminat davasıdır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 3/d maddesinde hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet olarak, 3/e maddesinde; tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlanmıştır. Borçlar Yasasının 355. maddesinde ise, istisna akdi (eser sözleşmesi) düzenlenmiş ve bir tarafın ... sahibi, bir tarafın ise, yüklenici konumunda olan ve bedeli karşılığında bir şeyin imalinin yapılması hususunun eser sözleşmesi olarak açıklandığı yeralmıştır....

    olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, eser sözleşmesine dayalı araç tamir bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemidir.M.K'nın 6. maddesine göre herkes iddiasını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.BK'nın 355. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda işin yapılıp teslim edildiğini ve iş bedeline hak kazanıldığını kanıtlama yükü yükleniciye, iş bedelinin ödendiğini ispat külfeti ise iş sahibine düşer.Davacının genel kurallar içinde davalıya ait aracı tamir ettiğini kanıtlaması gerekir....

      Dava konusu binanın iskan izninin alınmadığı dosya içeriği ile sabittir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir....

        Taraflar arasında kurulduğu iddia edilen ilişki eser sözleşmesi ilişkisi olup davacı iş sahibi davalı ise yüklenicidir. Eser sözleşmelerinde akdî ilişkinin varlığı ve işin yapılıp teslim edildiğini ispat yükleniciye, eser bedelinin ödendiğini ispat külfeti ise iş sahibine aittir. Yine kural olarak taraflar arasında eser sözleşmesine ilişkin akdî ilişkinin varlığı halinde yüklenicinin işi eksik kusurlarıyla bıraktığı ve işin iş sahibince tamamlandığı iddiası yasal delillerle kanıtlanamamış ise tüm imalâtların yüklenici tarafından tamamlandığının kabulü esas olup aksinin iş sahibince ispatı gerekir. Somut olayda davacı tarafından taraflar arasında olduğu iddia edilen sözleşmenin fotokopisi sunularak bu sözleşmede belirlenen imalâtların başkasına yaptırıldığı bu nedenle yine fotokopisi sunulan çeklerin bedelsiz kaldığı iddia edilmiştir....

          TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/05/2014 NUMARASI : 2013/2273-2014/1149 Taraflar arasındaki geçiçi abonelik tesisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; geçici abonelik tesisi talebine ilişkindir. Davalı A.. M..nün 04.10.2013 tarihli yazısı ile davacı M.. B.. adına .. no.lu abonelik bulunduğu belirtilmiştir. Ne var ki bahsi geçen abonelik dosyası dosya arasında bulunmamaktadır. O halde; sözü geçen .. no.lu abonelik dosyanın, dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/795 Esas KARAR NO : 2023/253 DAVA : Sözleşmenin İptali DAVA TARİHİ : 22/11/2022 KARAR TARİHİ : 10/04/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin su aboneliğinin tesisi için davalı Kuruma 07.03.2022 tarihinde başvuru yaptığını, davalı tarafından abonelik isteminin reddine karar verildiğini, vekiledenin kuru temizleme sektöründe faaliyet gösterdiği için su kullanması gerektiğini, davalının abonelik tesis etmeme gerekçesinin yerinde olmadığını belirterek davalının 15.03.2022 tarihli işleminin iptali ile müvekkil şirketin " ... Mah. ... Cad. No: ... /İstanbul" adresine su aboneliğinin tesisi talebinin kabulü yönünde hüküm verilerek taraflar arasındaki muarazanın (çekişmenin) giderilmesini talep ve dava etmiştir....

              Dosyanın isinaf sebepleri ile birlikte HMK nun 355. maddesi çerçevesinde incelenmesi sonucunda; davacı ile davalı arasında davaya konu elektrik abonelik tesisi istenilen işyeri ile ilgili davacının önceki kiracısına ait aboneliğin devam ettiği ve onun borcundan ötürü davacının yeni kiracısı ile eski borç nedeniyle abonelik sözleşmesi akdedilmediği, bu nedenle kiracının kiralamaktan vazgeçmesi üzerine davacının daha sonra başkasına kiralamak durumunda kaldığı ve aradaki boş geçen sürede davacının kira gelirinden mahrum olduğu, bu şekilde oluşan davacı zararından, hukuka uygun olmayan gerekçe ile abonelik tesis etmekten kaçınan, böylece işyeri boşaltıldıktan sonra sözleşme yapan ilk kiracının sözleşmeden vazgeçmesine neden olan davalının sorumlu tutulması gerektiği, zira abonelik sözleşmesine ait borçtan ancak abone ile fiili kullanıcının sorumlu olmasına rağmen eski borçtan sorumluluğu bulunmayan yeni kiracının abonelik tesis talebinin eski borç nedeniyle reddedilmesinin hukuka aykırı...

                Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık; Taraflar arasında akdedilen abonelik sözleşmesine istinaden düzenlenen fatura bedeli kadar davalının davacıya borçlu olup olmadığı, faturanın içeriğinin ve indirim iptali olarak faturaya yansıtılan miktarların doğru olup olmadığı ve davacının bu miktarı davalıdan talep edip edemeyeceği faizin türü ve başlangıç tarihinin ne olacağı hususlarına ilişkindir....

                  Tüketici Mahkemesi'nin 2018/215 Esas, 2020/186 Karar sayılı ve 06.02.2020 tarihli kararı ile; " dava konusu taşınmazın davacının ikamet adresi olduğu, mernis kayıtları ve tanık beyanları ile uzun süredir bu adreste ikamet ettiğinin sabit olduğu, her ne kadar davalı tarafın mevzuata uygun hareket ettiği ve mülk sahibi veya kiracının sundukları belgelere göre abonelik verildiği ileri sürülse de, davalının dava konusu yerde ikametinin sabit olması ve talebi üzerine abonelik tesisi yapılması gerektiği ve yapılan abonelik iptal işleminin usul ve yasaya aykırı olduğu" gerekçesiyle; davanın kabulü ile, dava konusu taşınmaza davacı adına su aboneliği tesis edilmesine karar verilmiştir. İSTİNAF TALEBİ : Davalı vekili 22.03.2020 tarihli istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve istinaf etmiştir....

                  Bu durumda, mahkemece, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binanın yapı (inşaat) ruhsat tarihinin 30.12.2005 olması, dava konusu yerde su aboneliğinin bulunması ve bu şekilde davacının belediyecilik hizmetlerinden yararlanıyor oluşu, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binaya ilişkin yapı denetim firmasından alınan ve binanın %90 oranında tamamlandığını gösteren seviye tespit tutanağı, yapıya ilişkin diğer bazı dairelerde aboneliğin bulunduğunun iddia edilmesi de dikkate alınarak, konusunda uzman bir bilirkişi ile mahallinde keşif yapılarak, abonelik tesisi istenen daire için yukarıda anılan İmar Kanununun geçiçi 11. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı, geçici abonelik tesisi için bir sakınca olup olmadığı hususlarında, hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde, bilirkişiden ayrıntılı ve açıklayıcı bir rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş...

                    UYAP Entegrasyonu