Mahkemece (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla), davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. 4077 sayılı Tüketici Kanunu'nun 11/A maddesi gereğince, tüketici sözleşmesi niteliğinde olan abonelik sözleşmelerinde, sözleşmenin taraflarından biri tüketici, karşı taraf ise mal veya hizmet veren satıcı veya sağlayıcıdır. Davada, davacının işyeri ile ilgili ve ayrıca kendisinin taraf olmadığı abone sözleşmesine dayalı alacak talebinde bulunulmuştur. Bu durumda, uyuşmazlığın çözümünde 4077 sayılı Tüketici Kanununun 23/1.maddesi kapsamında Tüketici Mahkemesinin görevli olmadığı anlaşıldığından, mahkemece; davanın genel mahkemede bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde Tüketici Mahkemesi sıfatıyla davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemesi’nin 20.03.2003 tarih ve 830-129 sayılı kesinleşmiş ilâmı ile, taraflar arasındaki 22.01.1997 tarihli akdî ilişkinin tasfiyesine karar verilmiştir. Davacı yüklenici, bu kez açtığı eldeki ikinci davada, kesinleşmiş mahkeme ilâmına rağmen, davalının tasfiye işlemine yanaşmadığından bahisle zarara uğradığını ileri sürerek, alacak talebinde bulunmuştur. Dava dilekçesinde, zararın belirlenmesi için takip edilen hesap tarzından, işin kesin hesabının çıkarılmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki abonelik tesisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; davacının Ankara ili, Mamak ilçesi, Şahintepe mahallesinde bulunan binada bağımsız bölüm sahibi olduğunu, abonelik başvurusunun reddedildiğini, abonelik sözleşmesi yapılmamasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, söz konusu taşınmaza geçici su aboneliği tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu binaya ait iskân raporu, kanal vizesi ve statik raporu olmadığından abonelik işleminin yapılmadığını; haksız açılan davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki abonelik tesisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; davacının ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde bulunan binada bağımsız bölüm sahibi olduğunu, abonelik başvurusunun reddedildiğini, abonelik sözleşmesi yapılmamasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, söz konusu taşınmaza geçici su aboneliği tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu binaya ait iskân raporu, kanal vizesi ve statik raporu olmadığından abonelik işleminin yapılmadığını; haksız açılan davanın reddine istemiştir....
Mahkemece, davaya konu binanın 3194 sayılı İmar Kanunu 30. ve 31.maddelerine dayanarak iskan ruhsatının alınmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacılar ..., ..., ... hakkında 18.10.2011 tarihli celsede ara karar ile tefrik edildiğinin anlaşılmasına göre karar başlığında davacı olarak davacı ... yanında tefrik kararı verilen diğer davacı isimleri yazılmış ise de bu durumun maddi hataya dayalı olup mahallinde her zaman düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre davacının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava konusu binanın iskan ruhsatının alınmadığı dosya içeriği ile sabittir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat Katılanın nüfus cüzdanı fotokopisi kullanılmak suretiyle, ... numaralı cep telefonu hattının satışı ve aktivasyon işleminin gerçekleştirilmiş olması ve abonelik sözleşmesindeki katılan adına atılan imzanın 04.04.2011 tarihli ekspertiz raporuna göre katılanın eli ürünü olmadığının anlaşılması ancak, anılan sözleşmedeki yazı, rakam ve imzalarla ilgili sanık yönünden bir inceleme yaptırılmamış ve tanık olarak dinlenilen ...'...
Dava konusu binanın iskan izninin alınmadığı dosya içeriği ile sabittir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir....
Mahkemece, her ne kadar;tarafların isticvap edilmesi suretiyle, bilirkişi incelemesine gerek görülmeden davanın reddine karar verilmiş ise de; yukarıda ifade edildiği üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık TBK'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesine dayalı olup tarafların iddia ve talepleri teknik hususları içerdiğinden ve çözümü hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, HMK'nun 266. maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği kuşkusuzdur....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, 6502 sayılı yasadan kaynaklanan ayıba dayalı alacak istemine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıba dayalı alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....