tarihli teminat mektubuna ilişkin olduğu, davalı ...'...
tarihli teminat mektubuna ilişkin olduğu, davalı ...'...
tarihli teminat mektubuna ilişkin olduğu, davalı ...'...
tarihli teminat mektubuna ilişkin olduğu, davalı ...'...
GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin menfi tespit, alacak istemlerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı, yükleniciden temlik alan, davalı ise iş sahibidir. Davacı, dava dışı yüklenici ... inşaat ile aralarında imzalanan temlik sözleşmesi ve genel kredi sözleşmesine dayanarak, dava dışı yüklenicinin davalı iş sahibi ile imzaladığı 11/10/2012 tarihli spor salonu ve yüzme havuzu yapımına dair sözleşme nedeni ile oluşan temlik alacağının tahsilini ve teminat mektupları nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın müvekkiline gönderdiği ihtarnameye karşı davacıya ihtarname keşide ettiğini, borçlu olmadığını açıkladığını, buna rağmen icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin ödeme emri tebliğ edildikten sonra banka yetkilileri ile görüşerek mail atarak alacağın neyden kaynaklandığı hakkında bilgi almaya çalıştığını, müvekkilinin kendisinin kefil olduğunu, teminat mektubunun süresinin 1 yıllık olduğunu ve süresinin dolduğunu, her yıl sözleşme ve teminat mektuplarının zorunlu olarak yenilendiğini ifade etmesine rağmen davacı yanın hangi hususta müvekkilimin borçlu olduğu hakkında kendisine bilgi ve belge sunulmadığını, müvekkilinin 2014/2015 teminat mektubuna şahsi kefalette bulunduğunu, sigorta şirketleri tarafından verilen teminat mektupları ve yapılan kredi sözleşmeleri banka tarafından her yıl müşteri değerlendirilmesi yapılmak sureti ile yenilendiğini, ilk kredi sözleşmesinden sonra 5 yıl boyunca her yıl yenilenerek düzenlendiğini, bu sözleşmelerde...
725.000,00TL avans ödemesinden açıklanan davalı alacağı 320.772,84TL mahsup edilerek müvekkilinin 404.227,16TL borçlu olmadığının tespitini talep ettiklerini belirterek ek protokol ile verilen avanslar karşılığı müvekkilinin 404.227,16TL borçlu olmadığının tespitine, ek protokol ile verilen çeklerin müvekkiline iadesine veya iptaline karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 25/02/2015 tarihli dilekçesiyle müvekkilinin muvafakatı ile ....AŞ tarafından müvekkili adına davalının hesabına 214.938,00 TL ödeme yapıldığını belirtmiştir....
Borçlunun icra takibinden önce (İİK m. 72/II) veya sonra (İİK m. 72/III) menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir hukukî yararının bulunması şarttır. Buna rağmen borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması hâlinde de borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Ancak açılmış ve görülmekte olan veya açılacak bir davada iddia ve savunma olarak ileri sürülebilecek hususlar için, ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukukî yarar yoktur. Bunun dışında icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür....
Borçlunun icra takibinden önce (İİK m. 72/II) veya sonra (İİK m. 72/III) menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir hukukî yararının bulunması şarttır. Buna rağmen borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması hâlinde de borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Ancak açılmış ve görülmekte olan veya açılacak bir davada iddia ve savunma olarak ileri sürülebilecek hususlar için, ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukukî yarar yoktur. Bunun dışında icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür....
Borçlunun icra takibinden önce (İİK m. 72/II) veya sonra (İİK m. 72/III) menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir hukukî yararının bulunması şarttır. Buna rağmen borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması hâlinde de borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Ancak açılmış ve görülmekte olan veya açılacak bir davada iddia ve savunma olarak ileri sürülebilecek hususlar için, ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukukî yarar yoktur. Bunun dışında icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür....