Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hizmet sözleşmesi ve eser sözleşmesi birbirine çok yakın kavramlar olup; hizmette, ücret-bağımlılık ve devamlılık, eser sözleşmesinde ise, bir şeyin ücret karşılığı imali söz konusu olmaktadır. Somut olayda, davacıların murisi olan ...' nın, tapuda maliki olduğu taşınmaz üzerinde yüklenici olan davalı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıkları, yapılan dairelerin davacılar tarafından kullanılmakta iken meydana gelen depremde hasar görmesi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istenmektedir. Somut olayda, 4077 sayılı Kanunda tanımlanan "hizmet" kavramından ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından, 4077 Sayılı Kanun kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 21., 22. ve 23. maddeleri gereğince Bakırköy 8....

    Davalı ...’un vekilinin cevap dilekçesinde özetle; maddi- manevi tazminat talebine esas olan olay ile dava tarihi arasında 25 yılı aşkın bir süre olduğundan zamanaşımı süresinin geçmiş olduğunu, tazminat talebi yönünden davacıların taraf ehliyetinin bulunmadığını, manevi hakların miras yolu ile eser sahibinin mirasçılarına intikal edemeyeceğini, FSEK. md. 19 gereği davacıların manevi hakları kullanamayacağını, davalı ... ile ...’in 1978 tarihinden 1988 tarihine kadar pek çok mimari projede beraber çalıştığını, söz konusu eserlerin bir çoğunun Koruma Kurulu tarafından korumaya alınmış eserler olduğunu, korumaya alınan eser sayısının 20 olduğunu ve 5 tanesinde müvekkilinin proje ve yapım aşamasında yer aldığını, söz konusu eserler koruma altına alınırken kurul tarafından projede ...’in imzası bulunan eserler esas alınmadığını, resmi makamlara sunulan proje üzerindeki mali hak sahipliği ile eser sahipliğinin mimari eserlerde tamamen ayrıldığını, bu sebeple söz konusu projeler özerinde ...’...

      manevi haklarından FSEK 15'te düzenlenen “eser sahibi olarak belirtilme hakkı"nın ihlali sayılabileceğinden davacılardan FSEK kapsamına giren mirasçılarının eşi ve çocuklarının manevi tazminat talebinin yerinde olduğu manevi tazminatın türü ve miktarının takdirinin Mahkemeye ait olacağı..." sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, ortak girişimden kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasıdır. Tarafların sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre, dava konusu uyuşmazlık ortak girişimden kaynaklı maddi ve manevi tazminat davası olup dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yüksek 7. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 15.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Şti. tarafından açılan davada, önce 80.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiş, daha sonra 02.12.2009 tarihinde harçlandırılmak suretiyle maddi tazminat 220.000,00 TL'ye arttırılmak suretiyle talep ıslah olunmuştur. Mahkemece, davalı-birleşen dosya davacısı iş sahibinin maddi tazminat talebinin 70.595,95 TL'sini kabul etmiş, bakiye kısmı ve manevi tazminat istemi reddedilmiştir. Bu durumda yüklenici davacı-birleşen dosya davalısı ... Makine San. A.Ş. yararına reddedilen maddi tazminat tutarı olan 149.404,05 TL üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine' ne göre, nispi vekalet ücretine, manevi tazminat isteminin reddi nedeniyle de maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu ayrım yapılmadan ve eksik hesaplama ile vekalet ücreti takdiri doğru olmamıştır....

            DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin imzalamış olduğu ---- tarihli sözleşme ile --------- yapımını üstlendiğini, işin yapımı esnasında davalı tarafın ---- tarihinde davalı tarafın şantiye şef yardımcısının talimatı ile -------- olarak tanımlanan yerdeki iş takımlarını toplamaya başladığı anda şaft boşluğundan düşerek malul olduğunu, davalı tarafın işçisinin iş kazası nedeniyle müvekkili ve davalı aleyhine-----sayılı dosyası ile açmış olduğu dava neticesinde---- manevi tazminat ----maddi tazminat alacağının müvekkili ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiğini, aynı dava dosyasında malul olan işçinin ağabeyi----- manevi tazminat ödenmesine karar verildiğini, hükmün temyiz edildiğini, ---- tarafından manevi tazminat alacağına ilişkin kısmının onanması nedeniyle müvekkilinin malul olan işçi tarafından başlatılan ------ tutarında ödeme yaptığını, bu ödemenin rücu kuralları çerçevesinde davalıdan tahsili için ----- sayılı dosyası ile tazminat...

              Başvuru harcıda yatırılan ıslah dilekçesi ile davacılar maddi tazminat taleplerini artırıp manevi tazminat talebinde de bulunmuşlardır.Dosyada 31/03/2015 tarihli kusur bilirkişi heyet raporunda davalı Aras Asansör %60 davacılar murisi Ramazan Kılıç ise %40 kusurlu bulunmuştur. İtirazlar sonrası alınan 29/09/2015 ve 23/01/2016 tarihli bilirkişi raporlarında davalı Aras Asansör %80 davacılar murisi Ramazan Kılıç ise %20 kusurlu bulunmuştur.Davalı vekili tarafından Ankara 13....

              in diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacılar, meydana gelen kaza sonucu yaralanma nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemişler, davalılar ise, kusurun tamamıyla davacılarda olduğundan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davacıların maddi ve manevi tazminat istemleri kısmen kabul edilmiştir. a)Dosya içeriğine göre; davacılardan F……. Ç…….'in trafik kazası sonucu yüzünde sabit eser kalacak şekilde yaralandığı, dava dilekçesi ile tedavi giderlerini istediği anlaşıldığına göre, mahkemece gerekli araştırmaların yapılarak; davacının bu nedenle yapmak zorunda kalacağı ameliyat ve estetik giderleri de dahil olmak üzere tüm tedavi giderlerinin mahkemece hesaplanması gerekirken, bu hususun araştırılmamış olması doğru görülmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir. b)Ayrıca davacı F……. Ç…….'...

                kaydı gerçekleştiren davalı tarafın, davacının eser üzerindeki mali ve manevi haklarını ihlal ettiği, bandrol hesabına göre tespit edilen maddi tazminatın 15,200 TL olduğu, davacının talep ettiği 5 000 TL maddi tazminatın piyasa şartlarına göre uygun bir bedel olduğu, dava konusu eser söz konusu albümde bestecisinden izin alınarak kullanılsaydı ödenmesi gereken yaklaşık telif bedelinin bu civarda olacağının belirtildiği, yine davacının eser sahipliğinden dolayı eserde adının belirtilmemesi ve izinsiz olarak umuma arzından dolayı manevi hakkının da ihlal edilmesi nedeniyle talep edilen manevi tazminatın da makul olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının bestecisi olduğu " ... " adlı eserin icracısı .... ve yayınlayan .....Prodüksiyon tarafından yayınlanan albümdeki "...." adlı eserin eser ile aynı olduğunun tespitine , muhtemel tecavüzün menine, .... 68 madde uyarınca takdiren belirlenen 5.000.00 TL rayiç bedelin 3 katı olan 15.000.00 TL nin 08.08.2011 tarihinden itibaren...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; eser sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 15. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu