Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sahibi ......

    Asıl dava, davanın tamamen ıslahı ile talep edilen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye bedelinin tahsili ve yoksun kalınan kar kaybı, birleşen dava ise eserin eksik ve ayıplı ifası nedeniyle fazla ödenen bedelinin tahsili, işin zamanında teslim edilmemesi nedeniyle kar kaybı ve gecikme cezası isteğine ilişkindir. Asıl davada davacı, birleşen davada davalı yüklenici (taşeron), asıl davada davalı, birleşen davada davacı ortaklığı ise sahibidir. Mahkemece, tamamen ıslah edilen asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş; karara karşı asıl davada davalı, birleşen davada davacı ortaklığını oluşturan şirketlerden ... İnşaat vekili tarafından yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; "... tanık beyanı, tarafların sunmuş olduğu deliller, yazılı beyanlar, dosya bir bütün olarak incelendiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davası olduğu, taraflar arasında her ne kadar yazılı sözleşme yok ise de eser sözleşmesinin zorunlu şekil şartlarının bulunmadığı, davalının da söz konusu ilişkiyi inkar etmediği, iki tarafında dinlenilmesini talep ettiği tanık Ömer Kılıç'In 21/01/2020 tarihli celsedeki beanında söz konusu işe ilişkin bedelin davalıya tam ödendiği, sözleşme de geçen 80.000,00 TL anahtar teslim olduğuna dair ibarenin iki tarafa söylediğini, iki tarafında bu hususu bilerek bu işi kabul edip imzaladığını, dava dilekçesinin ekinde sunulan takvim yaprağının tam olarak sözleşme niteliğinde kabul edemesekde başlangıç mahiyetinde olduğu, tanık Ömer Kılıç tarafından yazıldığı, tarafların imza inkarının bulunmadığı, tarafların bilerek isteyerek söz konusu yazılı belgeyi...

      davacı-karşı davalı tarafın kabulünde olması sebebiyle dava konusu 3 adet faturanın toplam bedeli olan 32.804,00 TL'den düşüldüğünde davalı-karşı davacının, takip konusu 3 adet faturadan dolayı davacı-karşı davalıya 26.260,00 TL borcu olduğu, davacı-karşı davalı takip talebinde asıl alacak olarak 25.585,04 TL’nin tahsilini talep etmiş olduğundan bu talebi ile bağlı kalınarak, karşı davada, davalı-karşı davacı, davacı-karşı davalıya sözleşmeye istinaden ödemiş olduğu 6.544,00 TL’lik bedeli tutarının iadesi talebinde haklı olabilmesi için, davacı/yüklenicinin eser sözleşmesinden kaynaklanan borcunu ayıplı ifa etmesi nedeniyle davalı eser sözleşmesinden dönmeye hak kazanmış olması gerektiği; davalı/karşı davalı, sözleşme konusu işin ayıplı yapıldığını ispat edemediğinden davalı/ sahibinin talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılarak, faturalara dayalı alacağın likit olması karşısında davacının icra inkar tazminatı talebinin de haklı ve yerinde olduğu gerekçesi ile "asıl dava yönünden...

        Taraflar arasında götürü bedelde anahtar teslim yazılı eser sözleşmesi düzenlendiği, davacının yerinin geç tesliminden kaynaklı olarak zarar kalemlerinin oluştuğunu, bunun davalı tarafından tazmin edilmesini istediği, hak ediş bedelinin eksik ödendiğini, nakdi ve kesin teminat mektuplarının iadesi ile teminatlar dolayısıyla katlanılan masrafların tahsilini talep etmiş, davalı işin zamanında teslim edilmediğini, yer tesliminin sözleşmeye göre yapıldığını, davacının basiretle tacir gibi davranmadığını, hak ediş bedelinin ödendiğini, teminatların iadesi şartlarının gerçekleşmediğini, teminatlarla ilgili zararın olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiş, mahkemece yer tesliminde gecikme olmadığından bu yöndeki zarar kalemlerine ilişkin taleplerin reddine, bakiye bedel alacağının kısmen kabulüne, teminatların iadesine, teminatlarla ilgili zarar talebinin reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir.Tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında düzenlenen sözleşme...

          Davacı sahibi eldeki davada 2014 yılında ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde fabrika yerleşkesi yapılmasına karar verildiğini, taraflar arasında yazılı bir eser sözleşmesi bulunmadığını belirterek eldeki davayı açmış, ... Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı davasında ise davalı yüklenici tarafından aynı adreste bulunan parselde kalıp ve beton işlerinin yapılması konusunda anlaşma yapıldığını belirterek bedelinin tahsili yönünde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle her iki davanında aynı eser sözleşmesinden kaynaklanması, birisi hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek olması nedeniyle dosyalar arasında bağlantı var kabul edilerek HMK 166. Maddesi gereğince davaların birleştirilmesine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Mahkememize açılan bu dava ile ... Ticaret Mahkemesinin ...Esas Sayılı davasının aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu anlaşılmakla bu davanın ......

            DELİLLER: Ticaret Sicil Kayıtları, Ticaret Odası Kayıtları, Vergi Kayıtları, Bilirkişi Raporu DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ticari satış sözleşmesinden kaynaklı davacı alıcıya satım ve teslim edilen malın ayıplı olduğundan bahisle ayıplı malın davalı satıcıya iadesi ile ödenen bedelin davacı alıcıya iadesi, sözleşmenin ayıplı olarak ifası nedeniyle uğranılan maddi zararların (50,00-TL makine bedeli, 50,00-TL ticari zarar kapsamında yoksun kalınan kar) tazmini (giderimi) istemine ilişkin olduğu, terditli talebin ise malın ayıplı olduğu oranda satış bedelinden ayıp bedelinin tenzili (indirilmesi) istemine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 14. maddesini değiştiren 6110 sayılı Yasa'nın 8. maddesinde, daireler arası bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirmenin esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; inşaat işini konu alan eser sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 15. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.08.2005 gününde verilen dilekçe ile eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.12.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ödenmeyen eser bedelinin tahsili istemiyle açılmıştır. Davalı, akti ilişkinin varlığını inkar etmiştir. Mahkemece, dava kısmen kabul edilmiş, 2.363,88 TL eser bedelinin davalından tahsiline karar verilmiştir....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "Davacı, davalı ile aralarında eser sözleşmesi bulunduğunu, edimini yerine getirmesine rağmen bedelinin ödenmediğini ileri sürmüş, davalı ise akdi ilişkiyi inkar etmiştir. Taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu ileri sürüldüğünden uyuşmazlığın çözümünde TBK'nın 470. ve devamı maddelerinin uygulanması gerekmektedir. Eser sözleşmelerinde, akdi ilişkiyi ve eserin teslim edildiğini kanıtlama yükümlülüğü yükleniciye, işin bedelinin ödendiğini kanıtlama yükümlülüğü ise sahibine aittir. (Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin 2020/884 Esas, 2020/869 Karar sayılı ilamı) Somut olayda, davalı akdi ilişkiyi inkar ettiğine göre eser sözleşmesinin varlığı davacı tarafından HMK'nın 200 ve devamı maddeleri uyarınca senetle ispat edilmelidir....

                  UYAP Entegrasyonu