kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Zira ihtiyati tedbir kararının kaldırılması halinde ileride giderilmesi ve telafisi güç veya imkansız zararların doğabileceği ihtimali bulunduğu anlaşıldığından yerel mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi, davalının ihtiyati tedbir kararına itirazlarının ve tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararının HMK 389 ve devamı maddelerinde yazılı hükümlere, dosya kapsamına, mevcut delil durumuna, hak ve yarar dengesine uygun olduğu, ihtiyati tedbir talep edenin haksız çıktığı taktirde karşı tarafın ve 3.kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık HMK'nun 392/1.maddesi gereğince teminat göstermek zorunda olduğu, ancak davacının talebinin satış vaadi sözleşmesinden kaynaklandığı, talebin yazılı belgeye dayalı olduğu, talep belgeye dayalı olduğundan, durum ve koşullar dikkate alındığında teminat alınmamasına ilişkin koşulların somut olayda gerçekleştiği, teminat alınmamasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının istinaf başvuru...
İş Mahkemesi’nin 10/06/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair ara kararı ve 07/07/2022 tarihli celsenin 5 nolu ara kararı ile "5- Davalı vekilinin mahkememizin 10/06/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararına karşı yapmış olduğu itirazın reddine" ve 07/07/2022 tarihli ara karar ile "1- Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine" dair gerekçeli ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın "İhtiyati tedbirin şartları" başlıklı 389. Maddesi; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir."...
Hâl ve şartlarda değişiklik bakımından o anda kanun yoluna başvurulamaması, daha sonra işin esasıyla ilgili kanun yoluna başvurulması durumunda, bu hususun incelenmeyeceği anlamına da gelmez.” ifadesi karşısında, ihtiyati tedbire ilişkin tüm kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceği kabul edilemez. 7251 sayılı yasayla değişik HMK.nun 341 inci maddesinin 1 inci fıkrası da HMK’nun 391 ve 394 üncü maddelerine paralel bir düzenleme getirmiş ve “ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara" karşı başvurulabileceğini düzenlemiştir. Sonuç itibarıyla kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollarının kapalı olmasını öngörmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ'NİN 14/02/2021 TARİHLİ ARA KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "...Davacı vekilinin; dava konusu bağımsız bölümün cebri icra işlemlerine karşı konu edilerek satılmasının önlenmesine yönelik talebinin davalı ihtiyati tedbir kararına itiraz eden Akbank T.A.Ş vekilinin de iştiraki ile 28/01/2021 tarihli duruşmada karara bağlandığı, HMK 394.maddesi uyarınca karşı tarafın dinlenmeden verilmiş bir ihtiyati tedbir kararının bulunmadığı, tarafların mahkememiz tarafından dinlenmeleri ve beyanlarının alınması üzerine tedbir kararı verildiği anlaşılmakla, davalı ihtiyati tedbire itiraz eden Akbank T.A.Ş vekilinin mahkememizin 28/01/2021 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne yönelik ara karardan rücu edilmesine yönelik talebinin REDDİNE..." karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ'NİN 12/02/2021 TARİHLİ ARA KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "...Davacı vekilinin; dava konusu bağımsız bölümün cebri icra işlemlerine karşı konu edilerek satılmasının önlenmesine yönelik talebinin davalı ihtiyati tedbir kararına itiraz eden Akbank T.A.Ş vekilinin de iştiraki ile 28/01/2021 tarihli duruşmada karara bağlandığı, HMK 394.maddesi uyarınca karşı tarafın dinlenmeden verilmiş bir ihtiyati tedbir kararının bulunmadığı, tarafların mahkememiz tarafından dinlenmeleri ve beyanlarının alınması üzerine tedbir kararı verildiği anlaşılmakla, davalı ihtiyati tedbire itiraz eden Akbank T.A.Ş vekilinin mahkememizin 28/01/2021 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne yönelik ara karardan rücu edilmesine yönelik talebinin REDDİNE..." karar verilmiştir....
Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, talebin haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. İhtiyati tedbir kararı verilmesinde hakime geniş bir takdir alanı bırakılmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. Anayasanın 141/3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi İhtiyati tedbir kararının kaldırılmasını isteyen tarafından, ihtiyati tedbir kaldırılması istenen aleyhine 22.04.2014 günlü dilekçe ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılması istenmesi üzerine; yapılan duruşma sonunda; ihtiyati tedbire itirazların reddine dair verilen 21.06.2013 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R 6100 sayılı HMK’nın “Temyiz edilemeyen kararlar” başlıklı 362. maddesinde hangi kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir. Aynı kanunun 362. maddesinin (f) bendi gereğince geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar da temyiz edilemeyen kararlar arasında sayılmaktadır....
Davalı vekilinin 21.03.2021 tarihli itiraz dilekçesinde özetle: İhtiyati tedbir kararına itiraz etmiş ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARARI : "İhtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine, tedbirin olduğu gibi devamına,"şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Maddesi uyarınca ihtiyati haciz konulması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 341. maddesine göre ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar hakkında istinaf incelemesi mümkün olup eldeki dosyada ilk derece mahkemesince 22.02.2024 tarihinde dosyanın karara çıkartıldığı ve hükümle beraber ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiği, bu bağlamda istinaf incelemesine esas olacak şekilde ihtiyati haciz kararı bulunmadığı ve davalı tarafın istinaf başvurusunun esas hakkında incelenmesine gerek kalmadığı, başka bir deyişle istinaf talebinin konusuz kaldığı anlaşılmıştır....