İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; "Asıl Dava eser sözleşmesinin gereği gibi ifa edilmemesinden eksik ve kusurlu ifa edilmesinden ötürü oluşan zararların tazmini amacı ile; eksik ve ayıplı işlerin giderilmesi halinde oluşacak masraf talebi ve gecikme cezası için açılan kısmi alacak davasıdır....
Ayıptan Doğan Sorumluluğun Koşulları Ayıplı ifa, ifa edememe hallerinden birini oluşturur. Satış, kira gibi sözleşmelerde olduğu gibi, eser sözleşmesinde de sözleşme konusunun ayıpsız biçimde teslimi gerekir. aa. Ayıplı Bir Eser Teslim Edilmiş Olmalıdır. Yüklenicinin ayıptan sorumlu tutulabilmesi için, eser tamamlanarak işsahibine teslim edilmiş olmalıdır. Henüz bitmemiş bir eser teslim edilmiş sayılamayacağı için, mevcut haliyle beklenen nitelikleri taşımasa bile ayıp sebebiyle sorumluluk hükümleri de uygulanmaz. Nitekim TBK'nın 474. Maddesinde eserin teslim edilmiş olması gerektiği açıkça ifade edilmiştir. (syf. 522-523) bb. Eser Ayıplı Olmalıdır. Sözleşme ile kararlaştırılan niteliklerin bulunmaması veya bulunması gereken niteliklerdeki eksiklik ayıp olarak nitelendirilir. cc. Ayıp İşsahibine Yüklenmemelidir. Yüklenici seri meydana getirirken, işsahibi de genellikle aktif bir role sahiptir. Yasakoyucu TBK'nın 476....
Dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek aldırılan bilirkişi ek raporunda özetle ; Borçlar Mevzuatına Göre Değerlendirme Yapıldığında ; Taraflar arasında adi yazılı şekilde, 14.07.2017 tarihinde “Sözleşme” başlıklı sözleşmenin kurulduğu; sözleşmedeki irade beyanları yorumlandığında sözleşmenin TBK m. 470 vd. hükümlerince “eser sözleşmesi” olduğu, davacının “yüklenici”, davalının ise “işsahibi” sıfatını haiz olduğu: sözleşme gereğince borçlandığı “eser imalatı/eser meydana getirme borcu”nu gereği gibi tam olarak ifa ettiğini ve bu sebeple alacaklı olduğunu; işsahibi davalının ise davacı yüklenici tarafından meydana getirilen eserin eksik, ayıplı olduğunu ve dolayısıyla borçlu olmadığını iddia ettiği, Sözleşmenin 11. maddesinde imalatların Çeserin) 12 hafta içinde bitirileceğinin ve iş sahibinin montaj programına göre eserin peyderpey monte edileceğinin; 14. maddesinde ise 10 tane eser için “22.750Euro* KDV/adet” olarak eser bedelinin kararlaştırıldığı; davalı iş sahibi tarafından “ayıp iddiası...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İş bu dava eser sözleşmesinden kaynaklı zarar tazmini talebine yönelik olup, Davacı taraf davalı tarafa 18 ton kumaş örme siparişi vermiş , davalı tarafça örülen kumaşlar davacıya teslim edilmiş, davacı tarafça ham kumaşlar dava dışı .... Tekstile satılmış ,satılan kumaşların ayıplı olduğu iddiası ile davacıya iade edildiği iş bu durum davalı tarafa noter ihtarı ile bildirildiği ve iade edilen kumaşların yine dava dışı ... Kumaşçılığa satıldığı ,boyalı hali ile 261.384,68 TL değerindeki kumaşların 183.070,84 TL ye satılmakla 77.454,02 TL zararının oluştuğunu ,davalının cari hesaptan kaynaklı alacağının mahsubu ile bakiye 75.059,64 TL nin davalıdan tahsilini, Davalı taraf ise ,davacının ayıp iddiasının somut ve denetlenebilir olmadığını ,düşük bedelle satılan kumaşların kendi ördükleri kumaşlar olduğunun bilinemeyeceğini kaldı ki var ise ayıp iddiasının boyama işleminden kaynaklı olabileceğini davanın reddini talep etmiştir....
Davalı vekili istinafında, davalının davacıya 30.000 TL ödediğini, sözleşme bedelinin 35.388 TL olduğunu, hepsinin ödenmediğini, kalan bakiyenin eksik ve ayıplı işler sebebiyle ödemediğini, ödeme yapılması sebebiyle işin zımnen kabulünün doğru olmadığını, ödemelerin yapılmış olmasının eserin kabul edildiği anlamına gelmeyeceğini, ayıp ihbarını makul süresi içerisinde yaptıklarını, işin teslimi sırasında davacı tanıklarına işin yapıldığı yerde ayıplı olarak işin yapıldığı bildirildiğini, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Taraflar arasında çatı yapılımına ilişkin eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu sabit olup , uyuşmazlık işlerin eksik ve ayıplı ifa edilip edilmediği ,süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı ve tutara ilişkindir....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin süresinden sonra ve ayıplı ifa edildiği iddiasıyla cezai şart alacağı ve ayıp nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin davanın kısmen kabulüne dair kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşme tarihine göre uygulanması gereken mülga 818 sayılı BK'nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden doğmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir....
VEKİLİ : DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 25/04/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 04/05/2023 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili; müvekkili ile Milli Savunma Bakanlığı arasında imzalanan sözleşme gereğince, ......
ifa edilen edim karşılığında kanunda belirlenen seçimlik hakkını kullandığını, ayıplı ifa nedeniyle müvekkilinin bakiye bedeli ödemediğini savunarak davanın reddini ve %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi davalı yüklenicidir. Davacı vekili taraflar arasındaki eser sözleşmesine göre davalı tarafın ayıplı ifası sebebiyle sözleşmeden dönüldüğünü ve davalıya ödenen bedelin tahsili sebebiyle alacak talebinde bulunmuş, davalı dava konusu edilen ürünlerde ayıbın bulunmadığını, süresinde ayıp ihbarının yapılmadığını iddia ederek davanın reddini savunmuş, mahkemece dava konusu edilen ürünlerin ayıplı olarak üretildiği ve davacının sözleşmeden dönmede haklı olduğu gerekçesiyle ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın davalı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır. Sözleşmede aksine hüküm bulunmayan hallerde para karşılığı düzenlenen eser sözleşmeleri taraflardan birinin isteği üzerine tek taraflı olarak feshedilebilir. Ani edimli olan eser sözleşmesinin feshi yine kural olarak geriye etkili sonuç doğurur....
Birleşen davada da davacının adi yazılı KKİS ye dayalı eksik ve ayıplı imalat bedeli, geç teslimden ve gecikmeden kaynaklı alacak talebinde bulunmuştur. Davalı geç teslim olmadığını ve eksik ve ayıplı imalat olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....