Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporları ile gerek iletim gerekse dağıtım direkleri montajında alt ve üst montajların ayrı ayrı yapılan iş olup alt montajın eksik olması halinde hak edişe girmemesinin mümkün olduğu ancak ihtilafa konu iki direğin alt montajının eksiksiz tamamlandığı, yüklenicinin iki direğin alt montajı yönünden eser sözleşmesindeki sonuç yükümlülüğünü yerine getirdiği anlaşılmakla bu haliyle ihtilaf konusu iki direğin alt montaj bedelinin hakedişe dahil edilerek yüklenicinin alacağından mahsup edilmesinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, murazaanın meni ile ... sicil numarada mevut 1979-4 ve 1982/2-3 dönem çalışmaları toplamı olan 43 günlük hizmetin Mehmet oğlu 1964 doğumlu davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesindeki bedelin uyarlanması istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalının temyiz itirazlarına gelince; dava tamamen reddedildiği halde hüküm altına alınan 5.700,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken cümlenin başlangıcı aynı doğrultuda olmasına rağmen sonuç kısmında maddi hata sonucu davalıdan alınarak davacı tarafa...
nin "Hizmet Kalitemizin Arttırılması" adlı projesinin uygun görülerek desteklendiğini ve bu amaçla "TRA2-II-IGMD02-042" referans numarası ile destek sözleşmesi imzalandığını, davalıya 104.000,00 TL'lik ilk destek bedelinin ödendiğini, fakat davalı tarafın işlerin yapılması için anlaştığı şirketin işi yapmaması nedeni ile süre uzatımı talep edildiğini, süre uzatımı için istenilen belgelerin temin edilememesi nedeni ile sözleşmenin feshedildiğini ve ödenen ilk bedelin iadesi için başlattığı ilâmsız takibe yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve davalının %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi istemiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre, yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir (2. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev'i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır (15. md.)....
İlk derece mahkemesince menfi tespit hükmü ile borçlu olduğunun tespitine şeklinde olumlu tespit hükmü kurularak karar verilmesi HMK'nın 297/2. maddesi hükmüne aykırıdır. O halde, mahkemece, davacıların talebi üzerinde durularak, borçlu olmadıkları miktar yönünden menfi tespit hükmü kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Ancak bu husus tekrar yargılamayı gerektirmediği için dairemizce düzeltilerek yeniden hüküm tesis edilmiştir. Açıklanan nedenle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK'nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir....
- K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ... ile davalı banka arasında 26/02/2010 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, murisin 30/08/2010 tarihinde vefatıyla müvekkillerinin büyük bir borç yükü altında kaldıklarını, murisin kredi verildiği tarih itibariyle ticari durumunun ve esnaflık durumunun bulunmadığını, tüketiciyi gerekli şekilde aydınlatmadan, kredi sözleşmesinin bir örneğini vermeden ve tüketiciye hayat sigortası yaptırması hususunda gerekli bilgilendirmeyi yapmadan kredi kullandıran bankanın kusurlu durumda olduğu ve kendi kusuruyla hak talep edemeyeceğinden müvekkillerinin murisine kullandırılan krediler nedeniyle davalı banka tarafından müvekkillerine karşı başlatılan murazaanın men'i ile müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir....
Ancak, mücbir sebepler veya idareden kaynaklanan nedenlerle işin bitim tarihinin süre uzatımı verilmek suretiyle uzatılması halinde, yürürlükte bulunan fiyat farkına ilişkin esaslar dikkate alınarak fiyat farkı hesaplanacaktır., “Süre uzatımı verilebilecek haller ve şartları” başlıklı 25. Maddesinde: a.) Doğal afetler b.) Kanuni Grev c.) Genel salgın hastalık ç.) Kısmi veya genel seferberlik ilanı d-Gerektiğinde Kamu İhale Kurumu tarafından belirlenecek benzeri diğer haller,”Süre uzatımı verilebilecek haller olarak sayılmıştır. Mahkememizce üç ayrı bilirkişi heyetinden rapor alınmış, dosya kapsamına uygun düşen denetime elverişli son bilirkişi heyetinden alınan rapor mahkememizce kabul edilmiş ve hükme esas alınmıştır....
Dava dilekçesinde bulunmayan bir talebin kısmi ıslah yoluyla davaya katılması mümkün olmadığı gibi bu istemle ilgili yatırılmış harç da bulunmadığından KDV alacağı istemiyle ilgili usulüne uygun açılmış bir dava bulunmaması nedeniyle bu taleple ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde KDV alacağına hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; davalı ... harçtan muaf olmadığı halde hüküm fıkrasında harçtan muaf olduğu belirtilerek harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi de doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bunun için, dava konusu yerin serbest koşullarda yeniden boş olarak kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira parası bilirkişilerce usulünce saptanmalı, Mahkemece de bu bedel esas alınmak suretiyle hak ve nesafet kurallarına göre kira parası takdir edilmelidir. Bilirkişilerce bu belirleme yapılırken benzer yerlerin kira sözleşmeleri incelenmeli (re'sen emsal araştırması yapmak ya da taraflardan emsal göstermeleri istenmek suretiyle) dava konusu yerle ayrı ayrı karşılaştırılarak kira parasına etki eden hususlar üzerinde durulmalıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, emsal incelemesi yapılmadığı gibi kiralananın yeni dönemde serbest koşullarda boş olarak kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira parası hususunda da herhangi bir belirleme yapılmamıştır. Mahkemece, açıklanan bu hususun gözetilmek suretiyle rapor alınıp, sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
; davalı bankanın iddia ettiği ana para alacağına dahil edilmemesi ve miktarlarının düşülmesi yönünde tespiti ile murazaanın bu şekilde men'ini talep etmiştir....