Eser sözleşmesinde işi yapmayı üstlenen, eser meydana getirmekten ibaret bir iş görme edimini borçlanmaktadır. Eser sözleşmesi, bir iş görme borcu doğuran sözleşme olmakla beraber burada önemli olan çalışmanın kendisinden ziyade bu çalışma neticesi ortaya çıkan ve objektif olarak gözlemlenen sonuçtur. İşi yapmayı üstlenen, iş sahibi ile akdi ilişkiye girerken bir sonuç (eser) meydana getirmeyi taahhüt etmektedir. Bu anlamda eser, bir iş görme faaliyetinin maddi veya maddi olmayan sonucudur. Kuşkusuz bağımsız bir varlığı değiştirmeye, işlemeye veya biçimlendirmeye yönelik edimler de eser kavramına dahil sayılır ve istisna sözleşmesinin konusunu oluştururlar. Eser sözleşmesinde ücret belli bir süre çalışıldığı için değil, netice için ödenmektedir. İşi yapmayı üstlenenin, kararlaştırılan zamandan önce taahhüdünü yerine getirmesi, ücret üzerinde herhangi bir etki meydana getirmeyecektir. İş ilişkisinde olduğu gibi kişisel ve hukuki bir bağımlılık yoktur....
Eser sözleşmesinde işi yapmayı üstlenen, eser meydana getirmekten ibaret bir iş görme edimini borçlanmaktadır. Eser sözleşmesi, bir iş görme borcu doğuran sözleşme olmakla beraber burada önemli olan çalışmanın kendisinden ziyade bu çalışma neticesi ortaya çıkan ve objektif olarak gözlemlenen sonuçtur. İşi yapmayı üstlenen, iş sahibi ile akdi ilişkiye girerken bir sonuç (eser) meydana getirmeyi taahhüt etmektedir. Bu anlamda eser, bir iş görme faaliyetinin maddi veya maddi olmayan sonucudur. Kuşkusuz bağımsız bir varlığı değiştirmeye, işlemeye veya biçimlendirmeye yönelik edimler de eser kavramına dahil sayılır ve istisna sözleşmesinin konusunu oluştururlar. Eser sözleşmesinde ücret belli bir süre çalışıldığı için değil, netice için ödenmektedir. İşi yapmayı üstlenenin, kararlaştırılan zamandan önce taahhüdünü yerine getirmesi, ücret üzerinde herhangi bir etki meydana getirmeyecektir. İş ilişkisinde olduğu gibi kişisel ve hukuki bir bağımlılık yoktur....
Eser sözleşmesinde işi yapmayı üstlenen, eser meydana getirmekten ibaret bir iş görme edimini borçlanmaktadır. Eser sözleşmesi, bir iş görme borcu doğuran sözleşme olmakla beraber burada önemli olan çalışmanın kendisinden ziyade bu çalışma neticesi ortaya çıkan ve objektif olarak gözlemlenen sonuçtur. İşi yapmayı üstlenen, iş sahibi ile akdi ilişkiye girerken bir sonuç (eser) meydana getirmeyi taahhüt etmektedir. Bu anlamda eser, bir iş görme faaliyetinin maddi veya maddi olmayan sonucudur. Kuşkusuz bağımsız bir varlığı değiştirmeye, işlemeye veya biçimlendirmeye yönelik edimler de eser kavramına dahil sayılır ve istisna sözleşmesinin konusunu oluştururlar. Eser sözleşmesinde ücret belli bir süre çalışıldığı için değil, netice için ödenmektedir. İşi yapmayı üstlenenin, kararlaştırılan zamandan önce taahhüdünü yerine getirmesi, ücret üzerinde herhangi bir etki meydana getirmeyecektir. İş ilişkisinde olduğu gibi kişisel ve hukuki bir bağımlılık yoktur....
Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28.09.2012 gün ve 382-429 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunmamaktadır. Eser sözleşmesi asansör yapımına ilişkin olup, dava dışı ... Ltd. Şti. ile davacı İlkeli Ltd. Şti. arasındadır. Dosyanın davalısı No-... Ltd. Şti. asansör malzemesi satan şirkettir. .... 8. İcra Müdürlüğü'nün 2010/9810 sayılı takip dosyasına konu yapılan çek iş sahibi ... Ltd. Şirketi tarafından asansör malzemesi satan ... Ltd. Şti.'ye verilmiştir. Bu çekte dava dışı yüklenici yer bulmamaktadır....
Kendi âlet ve edevâtıyla o işi-eser sözleşmesi gereğince- yerine getirir. İşi yaparken, gerekli güvenlik tedbirlerini iş sahibi değil, kendisi almak zorundadır. Kendi getirdiği merdivenle çatıya çıkıp, kendi alet ve edevâtıyla onarımı yapması gerekir. Somut olayda; hizmet sözleşmesi gereği işçi ile işveren arasında bir ilişki değil; eser sözleşmesi gereği yüklenici ile iş sahibi arasında bir ilişki mevcuttur. Dolayısıyla, yüklenicinin gerekli tedbirleri almadan ve davalının verdiği merdivenin sağlam olup olmadığını araştırmadan, kullanmasında kusur tamamen davacıya aittir. Bu itibarla, somut olaya uygun düşmeyen işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatına göre saptanan kusura göre davanın kabulü doğru olmamış, dava reddedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 26.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki Menfi tespit davasında Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, eser sözleşmesi gereğince borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi olduğu ve davalının tacir olmadığı, uyuşmazlığın sözleşme hükümlerine göre asliye hukuk mahkemesince çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili amacı ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptâli ve takibin devamı talebine ilişkindir. Davacı taşeron, davalı ise alt yüklenicidir. Taraflar arasında 14 adet kuyu açılmasına ilişkin eser sözleşmesi kurulduğu anlaşılmaktadır....
Hizmet sözleşmesi ve eser sözleşmesi birbirine çok yakın kavramlar olup; Hizmette, ücret-bağımlılık ve devamlılık, eser sözleşmesinde ise bir şeyin ücret karşılığı imali söz konusu olmaktadır. Somut olayda hizmetten ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından, 4077 Sayılı Kanunun 3/d maddesinde düzenlenen hizmet kavramı kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu kapsamda dosya değerlendirildiğinde, davacı tarafından davalıya bir kısım emtiaların satıldığı, bu yönü ile alacağın ticari nitelikte ki alım satım sözleşmesinden kaynaklandığı, alacağın bir kısmının ise sac levhaların lazer ile kesiminden ve yukarıda tarifi verilen ankraj işleminden kaynaklandığı, ankraj işleminin ve sac levhaların lazerle kesim işinin ise eser niteliğinde olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK nun 470 vd maddelerinde eser sözleşmesi düzenlenmiştir. Yasada, eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Eser sözleşmesi bir iş görme sözleşmesi olmakla birlikte, bu sözleşmede önemli olan husus çalışmanın kendisinden çok, bu çalışmadan ortaya çıkan ve objektif olarak gözlenmesi kabul olan sonuçtur....
Somut olayda bozma ilâmında belirtilen ve yukarıda açıklanan kurallara uygun, konunun uzmanı bilirkişilerden BK’nın 355 ve devamı maddelerinde yer alan eser sözleşmesi hükümlerine uygun şekilde bir rapor alınmadan, davalı iş sahibine nedeni açıklanmaksızın ve çok fazla oranda kusur veren rapora dayanılarak hüküm oluşturulması doğru olmamıştır....