Hukuk Dairesi'nin 09.01.2018 gün 2016/4994 Esas 2018/13 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.Yukarıda belirtildiği gibi davacı ile davalılar arasında sigorta kaydının bulunmadığı 01.08.2006 tarihinden sonraki dönem için yapıldığı ileri sürülen işler ile ilgili yazılı bir eser sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacının yanlar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğuna dair bir iddiası da bulunmamaktadır. Davacının iddiası üzerine 05.07.2004 tarihinden 31.07.2006 tarihine kadar davacı ile davalı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. arasında hizmet sözleşmesi ilişkisi kurulduğuna göre bu dönemdeki aynı işlerin yapıldığı ileri sürülen 01.08.2006 tarihinden başlayan dönem için de taraflar arasında eğer davacı çalışıp ileri sürdüğü hizmetleri yapmış ise iş sözleşmesi ilişkisinin varlığının kabulü zorunludur.Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece her aşamada re’sen nazara alınması zorunludur. Görev hususunda kazanılmış hak söz konusu olamaz....
Arasındaki eser sözleşmesi niteliğindeki dekorasyon işlerinin yapımı sonrasında anılan şirketin davacıya devredilmesi üzerine dekorasyon işleri bedeli olarak davacı tarafından davalıya verilen çek bedelinden kaynaklanmasına, deviralınan şirketin devreden şirketin halefi durumunda bulunmasına ve bu niteliği itibariyle uyuşmazlıkta eser sözleşmesi hükümlerinin de uygulanmasının gerçekleşmesine göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 15.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 06.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Açıklanan bu hukuksal sebeplerle; kural olarak eser sözleşmesi ile yüklenilen edimlerin ifası sırasında veya sözleşmenin hazırlanması aşamasında gerçekleşen zararlı olayların oluşumunda etkili olan yüklenicinin kusurunun, daima iş sahibinin kusurundan daha ağır derecede olması gerekir. Bu nedenle yanlar arasındaki uyuşmazlıkta yukarıda değinilen ilkelerin ve düzenlemelerin gözönünde bulundurulması zorunludur. Somut olayda da; davacıların murisi M..G..'ün boya ustası olup, yüklenici sıfatıyla işi üstlendiği ve işin yapımı sırasında düşerek vefat ettiği anlaşıldığından, mahkemece yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan eser sözleşmesi hükümlerine göre tarafların kusurunu değerlendirilmeli ve alınacak rapora varsa itirazlar konusunda da ek rapor alınmalı ve hasıl olacak sonuca uygun karar verilmelidir....
Yap-işlet-devret sözleşmeleri, kira ve eser sözleşmesinin unsurlarını içeren karma sözleşmelerden olup, bir taraf kendisine ait olmayan taşınmaz üzerinde eser sözleşmesi hükümlerine göre bina, tesis veya başkaca bir eser meydana getirmekte, diğer taraf da taşınmazına yapılan bu eserin ayrıca bedelini ödemediği için diğer tarafın belli süreyle kullanmasına müsade etmektedir. Bu durumda eserin meydana getirilmesi ve bundan doğan talep hakları eser sözleşmesi hükümlerine tabidir. Oluşturulan eserin ve bulunduğu taşınmazın kullanılması aşaması ve bundan doğan talep hakları kira sözleşmesi hükümlerine tabidir. Eser sözleşmesinden doğan davalar için, tarafların sıfatından veya işlemin mahiyetinden doğan bir nedenle tüketici mahkemesi veye ticaret mahkemesinde görülmesini gerektirir bir neden yok ise, özel bir görev kuralı bulunmadığından genel mahkeme olarak asliye hukuk mahkemesi görevlidir....
Davacı yüklenici, davalı iş sahibi olup, taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi bulunmamakla birlikte taraflar arasında fason dikim konusunda eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla taraflar arasında kurulan eser sözleşmesi ilişkisi uyuşmazlık konusu olmayıp, uyuşmazlık; davacı yüklenicinin bakiye iş bedeline hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı yüklenici dava konusu ettiği bakiye iş bedelini hak ettiğini ileri sürerken davalı en son partide dikilen ürünlerde dikiş hatası olduğunu, bu durumu davacıya bildirdiğini savunmuş, ayrıca delil dilekçesinde belirttiği tanıkları da ayıp ihbarı konusunda dinleteceğini belirtmiştir. Ayıp, yasa ya da sözleşme hükümleri gereğince, bir eser veya malda bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır....
-TL tutarında örtüşmeme farkının bulunduğu, davanın eksik işler nedeniyle bedel indirimi / tazminat davası olmadığı, davacı vekilinin 28.03.2018 tarihli dilekçesinde beyan ettiği üzere cari hesapta fazlaya ilişkin yapılan ödemelerin iadesi talebine dayalı yapılan takibe itirazın iptali olduğu, taraflar arasında eser sözleşmesi olduğu, talebin cari hesap alacağına dayalı olduğu, taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğundan bu sözleşmeden kaynaklanan var ise alacakların eser sözleşmesinden bağımsız olarak talep edilebilmesi mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Eser kabul edilmeyecek nitelikte ayıplı değilse o zaman Borçlar Kanunu’nun 360. maddesi uyarınca iş sahibinin bedelden indirim yapılmasını isteme hakkı mevcuttur. Ayrıca bilirkişi raporunda eser sözleşmesi hükümlerinin tam olarak uygulanmadığı, ilişkinin satım olarak değerlendirildiği görülmektedir. Mahkemece, eser sözleşmesi hükümlerine göre düzenlenmeyen, gerekli değerlendirmeleri içermeyen ve sadece ... adet otobüs incelenerek düzenlenen rapora dayanılarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.08.2006 gününde verilen dilekçe ile alacağın tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, eser sözleşmesi sebebiyle davalı yükleniciye ödendiği iddia edilen 5.000,00 TL’nin tahsili istemine ilişkindir. Davalı, işi yaptığını ancak davacının iş bedeli olarak kararlaştırılan 4.000,00 TL’yi kendisine ödemediğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Taraflar arasında sözlü bir eser sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme gereğince davalının davacıya ait taşınmazda drenaj ve havuz yapım işini yüklendiği çekişmeli değildir....
ye ait olacağının kararlaştırıldığı, bu haliyle sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu ancak son Yargıtay İçtihatları göz önüne alındığında bu tür eser sözleşmelerinin tüketici işlemi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, söz konusu eser sözleşmesi ile ilgili olarak Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlar Kanunu’nun 355. maddesindeki tanımlamaya göre eser sözleşmesi ile yüklenici, iş sahibinin ödemeyi taahhüt ettiği bedel karşılığında bir eser meydana getirmeyi üstlenir. Eser veya kanundaki ifadesiyle istısna akdînin konusu ise, yapımı kararlaştırılıp bir çalışmanın ürünü olan, maddi veya gayri maddi varlığı bulunan bir sonucun meydana getirilmesidir. Bu kapsamda bütünlük arzeden ve ekonomik değeri olan her hukuksal varlık eser sayılmaktadır. Yanlar arasındaki uyuşmazlık da davaya esas teşkil eden sözleşmelerle tarafların yüklendikleri edimlerin hukuki niteliği itibariyle BK’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmaktadır....