Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sigortalı ile imzaladığı ve yüklenicisi olduğu eser sözleşmesi kapsamında gerekli özeni göstermemesi nedeniyle hasarın meydana geldiği, meydana gelen hasardan eser sözleşmesi hükümlerine göre sorumluluğunun bulunduğu, dava dışı sigortalının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, alınan bilirkişi raporunda yer alan tespitlerin de aynı yönde olduğu, TTK'nin 1472. maddesi hükmü dikkate alındığında sigortalısına halef olması sebebiyle davacının dava dışı sigortalısına yapmış olduğu ödemeyi talep edebileceği anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın davacıya ait santrallerin sökümü işini de konu alan ve böylece bünyesinde "eser sözleşmesi" nide taşıyan karma nitelikli sözleşmeden kaynaklanmasına ve temyiz konusu ihtilafın söküm sırasında meydana gelen hasara ilişkin bulunmasına göre kararın kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 15.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 19.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Diğer yandan; eser sözleşmesinde, yaratılacak sonuç (eser) önemli öge olduğu halde; hizmet sözleşmesinde, belirli ya da belirli olmayan bir süreyle işgörme ögesi önemlidir. Yani bir eser ortaya çıkarmayan emek harcamaları da, iş sözleşmesi yönünden işgörme sayılır. Eser sözleşmesi belli bir sonucun meydana getirilmesi şeklinde oluşurken, hizmet sözleşmesinde herhangi bir sonuç taahhüt edilmemektedir. Başka bir ifadeyle, eser sözleşmesinde, bir bina gibi eserin tamamlanması taahhüt edilirken, hizmet akdine bağlı çalışan işçinin bu tarz bir taahhüdü bulunmamaktadır. Hizmet sözleşmesinde, belirli veya belirsiz bir süreliğine hizmet ediminin hasredilmesi söz konusu iken işçi açısından sonucun varlığı önemli değildir....

      Eser sözleşmelerinde yüklenici yaptığı işin uzmanı olup, eser denilen sonucun gerçekleşmesini taahhüt eder. İş sahibinden talimat almaz, ona karşı bağımsızdır. Yanında işçi çalıştırıyorsa işçisine karşı da işveren durumundadır. Dolayısıyla eser sözleşmelerinde yüklenici işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatına göre iş yerinde tüm tedbirleri almak ve bu konuda denetimi sağlamak yükümlüğü altındadır. İş sahibinin ise, böyle bir yükümlülüğü yoktur. İş sahibi ancak hile veya ağır kusuru durumunda sorumludur. İşin uzmanı sayılan yüklenici Borçlar Kanunu'nun 357. maddesi uyarınca yükümlendiği işin ifası sırasında gerekli özen ve dikkati göstermekle görevli olup yüklenici ve iş sahibinin kusuru işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatına göre çözümlenemez. Dolayısıyla tarafların olayın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığı iş hukuku mevzuatı hükümlerine göre değil, eser sözleşmesi hükümleri doğrultusunda saptanmalıdır....

        Davacı vekili müvekkilinin iş yerinde meydana gelen zararın davalıdan kaynaklandığını öne sürmüştür. Sigortalı ile davalı arasında su abone sözleşmesi olduğundan davalı kurumun bu sözleşmenin ifası sırasında meydana gelebilecek zararlardan sorumlu olduğu açıktır. Davalının sorumluluğuna gidilebilmesi için zarar ile davalının sorumluluk alanı arasında illiyet bağı kurulması zorunludur. Bu kapsamda uyuşmazlık incelendiğinde alınan rapora göre zararın davalı sorumluluk alanından kaynaklanmadığı dava dışı sigortalının kendi sorumluluğunda olan kısımdan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Bu halde zarardan davalının sorumlu tutulma imkanı olmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          "İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ....... arasındaki davadan dolayı Bilecik Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 10.12.2009 gün ve 326-954 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava ve birleşen dava, davalılar arasındaki eser sözleşmesinin ifası sırasında, davacının sorumluluğunda bulunan köy yollarına verilen zararın giderilmesi istemine ilişkin olup, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunmamaktadır. Uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklandığından kararın temyiz incelemesi görevi Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesine aittir. Ancak alınan Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir....

            Açıklanan bu hukuksal sebeplerle; kural olarak eser sözleşmesi ile yüklenilen edimlerin ifası sırasında veya sözleşmenin hazırlanması aşamasında gerçekleşen zararlı olayların oluşumunda etkili olan yüklenicinin kusurunun, daima iş sahibinin kusurundan daha ağır derecede olması gerekir. Bu nedenle yanlar arasındaki uyuşmazlıkta yukarıda değinilen ilkelerin ve düzenlemelerin gözönünde bulundurulması zorunludur. Somut olayda da; davacıların murisi serbest elektrik ustası sıfatıyla işi üstlendiği ve işin yapımı sırasında düşerek vefat ettiği anlaşıldığından, mahkemece yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan eser sözleşmesi hükümlerine göre tarafların kusurunu değerlendirilmeli ve alınacak rapora varsa itirazlar konusunda da ek rapor alınmalı ve hasıl olacak sonuca uygun karar verilmelidir. Eser sözleşmesi hükümleri değerlendirilmeden, sonuca varılması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....

              "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup rücuen alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, davacı ile davalı ortak girişim arasındaki eser sözleşmesinin ifası sırasında dava dışı .......'ün davalıların açtığı çukura düşmesi sonucu idari yargıda davacı aleyhine açılan tam yargı davası sonucunda hükmedilen tazminatın ödenmesi üzerine genel hükümler ve idari şartnamenin .... maddesine istinaden açılmıştır. Davacı eser sözleşmesine dayalı olarak rücuen tazminat isteminde bulunmaktadır....

                Eser sözleşmesi ilişkisine dayalı sorumluluk, davacı iş sahibi ile davalı yüklenici arasında olup, bu kapsamda ödediği tüm tazminatı rücuen yükleniciden talep etme hakkına sahiptir. Davalı ... ise, yüklenici şirketin şantiye sorumlusudur. Davacı ile arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunmamaktadır. Yine İş Mahkemesi'nin 2008/481 Esas-2009/389 Karar sayılı dosyasında incelenip, karara bağlanan davadaki davalı ...'na iş mevzuatına aykırılık nedeniyle verilen kusur da, eser sözleşmesi kapsamında davalı yüklenicinin sorumluluğunda olup, yüklenici ile bu davalı arasındaki iç ilişki kapsamında değerlendirilmelidir. Haksız fiil sorumluluğu ise, dava dışı ...'ın yaralanması olayı bakımından söz konusu Davalı ... ile iş sahibi arasında haksız fiile dayalı bir ilişki ve sorumluluk söz konusu olmadığı gibi, bu davalı hakkında Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2005/547 Esas-2008/743 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılamada da, meydana gelen olay nedeniyle kusur izafe edilmiş değildir....

                  Bir sözleşme ilişkisinin eser sözleşmesi mi yoksa hizmet sözleşmesi mi olduğunun belirlenmesine gelince; 6098 sayılı TBK’nın 393. maddesinde hizmet sözleşmesi emek ağırlıklı iken, eser sözleşmesi beceriye dayalı sonuç ağırlıklıdır. Hizmet sözleşmesinde ortaya konan emek nedeniyle ücrete hak kazanılır. Eser sözleşmesinde ise ortaya konan beceri ile oluşturulan eser nedeniyle ücret alınır. Hizmet sözleşmesinde; zamana bağlı süreç ağırlıklı çalışma söz konusu iken, eser sözleşmesinde sonuca bağlı çalışma esastır. Eser sözleşmesinde yüklenici, iş sahibinin istemi üzerine kural olarak bir şey meydana getirmeyi ve bedel karşılığında teslim etmeyi üstlenmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu