Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

da meydana gelen Lodos fırtınası nedeniyle asma tavanın tamamen çökerek kullanılmaz hale geldiğini,... 5....

    Eser sözleşmelerinde yüklenici yaptığı işin uzmanı olup, eser denilen sonucun gerçekleşmesini taahhüt eder. İş sahibinden talimat almaz, ona karşı bağımsızdır. Yanında işçi çalıştırıyorsa içisine karşı da işveren durumundadır. Dolayısıyla eser sözleşmelerinde yüklenici işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatına göre iş yerinde tüm tedbirleri almak ve bu konuda denetimi sağlamak yükümlüğü altındadır. İş sahibinin ise, böyle bir yükümlülüğü yoktur. İş sahibi ancak hile veya ağır kusuru durumunda sorumludur. İşin uzmanı sayılan yüklenici Borçlar Kanunu'nun 357. maddesi uyarınca yükümlendiği işin ifası sırasında gerekli özen ve dikkati göstermekle görevli olup yüklenici ve iş sahibinin kusuru işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatına göre çözümlenemez. Dolayısıyla davacının olayın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığı iş hukuku mevzuatı hükümlerine göre değil, eser sözleşmesi hükümleri doğrultusunda saptanmalıdır....

      DAVA TARİHİ : 07.06.2012 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, eser sözleşmesinin ifası sırasında meydana gelen ... kazası nedeniyle rücuen tazminat istemine ilişkin olduğu ve Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin bozma ilamı üzerine hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin ... bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 27.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        Davacı eser bedelini 21.986,00 TL olduğunu, davalı ise eser bedelinin 21.000,00 TL olarak kararlaştırıldığını savunmuştur. İddia ve savunmaya göre taraflar arasında kararlaştırılmış yazılı bir sözleşme olmadığından, eser bedelinin davalının kabul ettiği miktar olan 21.000,00 TL olarak kabulü gerekir. Yapılan ödeme tutarının 17.000,00 TL olduğu her iki tarafın kabulündedir. Diğer taraftan, ilk bilirkişi raporuna göre işin ifası sırasında yapıda 3.900,00 TL tutarında hasar meydana geldiği saptanmış, ikinci bilirkişi raporunda ise hasar miktarının 2.110,33 TL olduğu bildirilmiştir. Her iki rapor arasında çelişki bulunduğundan, bu çelişkinin giderilmesini teminen yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekmektedir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Davacı şirketi le davalı şirket arasında elektrik dağıtım şebekeleri tesis (hat değişim) sözleşmesi mevcut olup, dava bu sözleşmenin ifası sırasında meydana gelen ölümlü kaza nedeniyle davacı tarafından ödenen tazminatın rücuen tahsiline ilişkin olup, kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi uyarınca 15.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 15.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Ancak olayın ve bunun sonucu yaralanma veya ölümün meydana gelmesinde etkili ve nedensellik bağı bulunan bir ihmal ve eyleminin bulunması ve kusurlu olması halinde sorumlu tutulabilir. Eser sözleşmesinin varlığı ve yüklenicinin geçirdiği kaza sonucu yaralanması durumunda iş sahibinin kusurlu olup olmadığının makine mühendisi olan iş güvenliği uzmanı tarafından 818 sayılı BK’nın 41. maddesinde düzenlenen haksız fiil ve 55. maddesinde düzenlenen istihdam edenin sorumluluğu ile ilgili hükümlere göre değil, eser sözleşmesi ve borçlar hukukunun sorumluluk ilkelerine göre saptanması gerekir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; konusunda uzman bilirkişi seçilerek eser sözleşmesi hükümlerine göre gerekçeli ve Yargıtay denetimine eşverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece konusunda uzman olmayan bilirkişi tarafından eser sözleşmesine göre hazırlanmayan raporun hükme esas alınması hatalı olmuş kararın bozulması uygun bulunmuştur....

              Diğer bir ifadeyle baştan yeni bir eser meydana getirilmesine ilişkin olabileceği gibi mevcut bir eserde yapılacak değişiklik veya ilavelerle farklı bir hâle getirilmesine de ilişkin olabilir. Eser sözleşmesi tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamaları ile kurulur ve sözleşmenin geçerliliği kanunda aksi öngörülmedikçe hiçbir şekle bağlı değildir (Hukuk Genel Kurulunun 14.11.2019 tarihli, 627-1192 sayılı kararı). Bir sözleşme ilişkisinin eser sözleşmesi mi yoksa hizmet sözleşmesi mi olduğunun belirlenmesine gelince; hizmet sözleşmesi emek ağırlıklı iken, eser sözleşmesi beceriye dayalı sonuç ağırlıklıdır. Hizmet sözleşmesinde ortaya konan emek nedeniyle ücrete hak kazanılır. Eser sözleşmesinde ise ortaya konan beceri ile oluşturulan eser nedeniyle ücret alınır. Hizmet sözleşmesinde zamana bağlı süreç ağırlıklı çalışma söz konusu iken eser sözleşmesinde sonuca bağlı çalışma esastır....

                G E R E K Ç E Uyuşmazlık, eser sözleşmesinin kurulmasına ilişkin görüşmeler sırasında meydana gelen kaza nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminden kaynaklanmaktadır....

                Bu nedenle meydana gelen hasar sonucu tarafların kusur durumlarının belirlenmesi gerekmektedir. Kural olarak yüklenici işinin uzmanı olup basiretli tacir gibi hareket etmekle yükümlüdür. Bu yükümlülük çerçevesinde işin ifası sırasında her türlü önlemi alması da gerekir. Esasen özen borcunun gereği olarak bu sorumluluğunun varlığı açıktır (BK. 472 md.). Mahkemece kusur yönünden alınan 24.02.2014 tarihli bilirkişi heyeti raporuyla arasında çelişki bulunan ve arafından 11.10.2014 tarihinde İş hukuku Mevzuatına göre düzenlenen bilirkişi raporuna göre karar verilmiş ise de; uyuşmazlık BK’nın 470 ve devamı maddelerine göre incelenip değerlendirilmelidir. Dolayısıyla davaya konu hafriyat işinin yüklenicisi olan davacının olayın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığı iş hukuku mevzuatı hükümlerine göre değil, eser sözleşmesi hükümleri doğrultusunda yüklenici ve taşeronun alması zorunlu tedbirler göz önünde tutularak saptanmalıdır....

                  Diğer bir ifadeyle baştan yeni bir eser meydana getirilmesine ilişkin olabileceği gibi mevcut bir eserde yapılacak değişiklik veya ilavelerle farklı bir hâle getirilmesine de ilişkin olabilir. Eser sözleşmesi tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamaları ile kurulur ve sözleşmenin geçerliliği kanunda aksi öngörülmedikçe hiçbir şekle bağlı değildir (Hukuk Genel Kurulunun 14.11.2019 tarihli, 627-1192 sayılı kararı). Bir sözleşme ilişkisinin eser sözleşmesi mi yoksa hizmet sözleşmesi mi olduğunun belirlenmesine gelince; hizmet sözleşmesi emek ağırlıklı iken, eser sözleşmesi beceriye dayalı sonuç ağırlıklıdır. Hizmet sözleşmesinde ortaya konan emek nedeniyle ücrete hak kazanılır. Eser sözleşmesinde ise ortaya konan beceri ile oluşturulan eser nedeniyle ücret alınır. Hizmet sözleşmesinde; zamana bağlı süreç ağırlıklı çalışma söz konusu iken eser sözleşmesinde sonuca bağlı çalışma esastır....

                    UYAP Entegrasyonu