Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eser sözleşmelerinde yüklenici yaptığı işin uzmanı olup, eser denilen sonucun gerçekleşmesini taahhüt eder. İş sahibinden talimat almaz, ona karşı bağımsızdır. Yanında işçi çalıştırıyorsa işçisine karşı da işveren durumundadır. Dolayısıyla eser sözleşmelerinde yüklenici işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatına göre iş yerinde tüm tedbirleri almak ve bu konuda denetimi sağlamak yükümlüğü altındadır. İş sahibinin ise, böyle bir yükümlülüğü yoktur. İş sahibi ancak hile veya ağır kusuru durumunda sorumludur. İşin uzmanı sayılan yüklenici Borçlar Kanunu'nun 357. maddesi uyarınca yükümlendiği işin ifası sırasında gerekli özen ve dikkati göstermekle görevli olup yüklenici ve iş sahibinin kusuru işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatına göre çözümlenemez. Dolayısıyla davacının olayın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığı iş hukuku mevzuatı hükümlerine göre değil, eser sözleşmesi hükümleri doğrultusunda saptanmalıdır....

    Eser sözleşmesi ise 6098 sayılı TBK'nun 470 maddesinde düzenlenmiş olup; "Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." tanımı yapılmıştır. Tanımdan hareketle; eser sözleşmesinin unsurlarının, bir eserin meydana getirilmesi, eser meydana getirmeye karşılık ücret ödenmesi veya ücret ödemenin vaad edilmesi, tarafların meydana getirilecek eser ve karşılığında ödenecek ücret konusunda anlaşmaları olduğu söylenebilir. Eser sözleşmesinde yüklenici kural olarak işi, iş sahibine bağımlı olmaksızın serbestçe yaptığı halde, hizmet sözleşmesinde işçi, sadece belirli veya belirsiz bir süre için "zaman" itibariyle işverene bağımlı olarak ve onun direktifi altında çalışır. İşçi, işverene karşı bağımlı bir halde çalışırken, yüklenici iş sahibine karşı daha bağımsız bir durumdadır....

    Eser sözleşmesi ise 6098 sayılı TBK'nun 470 maddesinde düzenlenmiş olup; "Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." tanımı yapılmıştır. Tanımdan hareketle; eser sözleşmesinin unsurlarının, bir eserin meydana getirilmesi, eser meydana getirmeye karşılık ücret ödenmesi veya ücret ödemenin vaad edilmesi, tarafların meydana getirilecek eser ve karşılığında ödenecek ücret konusunda anlaşmaları olduğu söylenebilir. Eser sözleşmesinde yüklenici kural olarak işi, iş sahibine bağımlı olmaksızın serbestçe yaptığı halde, hizmet sözleşmesinde işçi, sadece belirli veya belirsiz bir süre için "zaman" itibariyle işverene bağımlı olarak ve onun direktifi altında çalışır. İşçi, işverene karşı bağımlı bir halde çalışırken, yüklenici iş sahibine karşı daha bağımsız bir durumdadır....

    Davacı taşeronun çökmenin meydana gelmesinde diğer bir sebep olarak belirttiği beton dökümünün --- saat gibi kısa bir sürede meydana geldiği belirtilmiş, lakin yine yapılan teknik inceleme sonucu beton dökümünün yaklaşık ---- saat sürdüğü tespit edilmiştir. Meydana gelen iş kazasında davacı taşeron firmanın projedeki teknik şartlara uymayarak eksik kalıp kullanarak ve bağlantı noktalarında hata yapıldığı kabul edilerek çökme niteliğindeki kazanın kendi kusurundan meydana geldiği tespit edilmiştir. Dosya içeresinde bulunan---- tarihli tutanak ile davacı taşeron firma meydana gelen kazanın tek sorumlusunun kendisi olduğunu ve zararın kendisi tarafından karşılanacağını belirtip imzalamıştır....

      Açıklanan bu hukukî sebeplerle; kural olarak eser sözleşmesi ile yüklenilen edimlerin ifası sırasında veya sözleşmenin hazırlanması aşamasında gerçekleşen zararlı olayların oluşumunda etkili olan yüklenicinin kusurunun, daima iş sahibinin kusurundan daha ağır derecede olması gerekir. İlk derece mahkemesince kusur konusunda üç ayrı rapor alındığı, ilk iki raporun işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatı ilkelerine göre hazırlandığı, üçüncü raporun eser sözleşmesi hükümlerine göre düzenlenmesi talep edilmiş ise de, rapor içeriğinin ve kusur oranlarının yine işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatı ilkeleri doğrultusunda düzenlendiği ve kusurun buna göre belirlendiği, ilk derece mahkemesince de bu raporun benimsenmediği görülmektedir. Bu haliyle alınan bilirkişi raporlarının yeterli olduğundan söz edilemez....

      Şirketi'nin işçisi olup, davalı şirket diğer davalılar kat maliklerinin bulunduğu iş hanının asansörünün tamirat ve bakım işini almış, iş kazası da asansörün tamirat ve bakımı sırasında gerçekleşmiştir. Davalılar işhanı kat sahipleri ile davalı şirket arasında asansör tamiri ve bakımı için yapılan sözleşme eser sözleşmesi niteliğindedir. Eser sözleşmelerinde yüklenici yaptığı işin uzmanı olup, eser denilen sonucun gerçekleşmesini taahhüt eder. İş sahibinden talimat almaz, ona karşı bağımsızdır. Yanında işçi çalıştırıyorsa işçisine karşı da işveren durumundadır. Dolayısıyla eser sözleşmelerinde yüklenici işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatına göre iş yerinde tüm tedbirleri almak ve bu konuda denetimi sağlamak yükümlüğü altındadır. İşin uzmanı sayılan yüklenici Borçlar Kanunu'nun 357. maddesi uyarınca yükümlendiği işin ifası sırasında gerekli özen ve dikkati göstermekle görevli olup yüklenici ve iş sahibinin kusuru işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatına göre çözümlenemez....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/656 Esas KARAR NO : 2022/623 DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 15/09/2022 KARAR TARİHİ: 22/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında ---- tarihinde "---- akdedildiğini, bu sözleşme --- sözleşmesi niteliğini haiz olduğunu, yüklenici sıfatına sahip davalının eser meydana getirme, müvekkilinin ise bunun karşılığında bedel ödeme borcu mevcut olduğunu, sözleşme kapsamında davalıya, üstlenmiş olduğu edimlerin ifası sırasında gerekecek malzemelerin tedarik ve temini için sözleşmenin 7. maddesinde de yazılı olduğu üzere, ---tarihinde ----avans ödemesi müvekkili şirket tarafından yapıldığını, bu avans ödemesinin yapılma amaçlarından birinin ise, uygulama sırasında geçen sürede birim fiyatlarda yaşanabilecek değişimlerden davalının olumsuz etkilenmesini engellemek...

        Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; doktorun insan vücudunda bir eser meydana getirmesini amaçlayan tıbbi uygulamaları, hukuki açıdan “eser sözleşmesi” olarak nitelendirildiği (6098 sayılı Borçlar Kanunu m.470 vd.), eser sözleşmesine dayalı olarak özel hastane veya doktor aleyhine tüketici mahkemesinde açılacak davalarının zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu, (6098 sayılı b.k. m.147/6).hekimin ayıplı ifası halinde ise TBK madde 478 gereğince, teslim tarihinden itibaren başlayarak, iki yılın, hekimin ağır kusuru varsa, ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın yirmi yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağı, hekimin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında eser sözleşmesinden doğan alacakların 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu (TBK 147) bu sebeple kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir....

        Hukuk Dairesi DAVATÜRÜ: Eser sözleşmesi 01/07/2016 tarihinde kabul edilip 23/07/2016 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda işbölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir. Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın açık nitelemeye göre de eser sözleşmesinin ifası sırasında yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteği bulunduğundan temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 15. Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki Yargıtay 15....

          Mahkemece, davanın rücuan tazminat olduğu, davacı tarafça, davalının dava dışı şirket ile aralarındaki eser sözleşmesini gereği gibi ifa etmediği ve hasar meydana geldiği, davacı ile dava dışı şirket arasında eser sözleşmesi bulunduğu, hasara uğrayan makinenin 12/01/2014 tarihinde teslim ve montajının yapıldığı, meydana gelen hasarın açık ayıp niteliğinde olduğu, bu nedenle TBK'nın 440 ve devamı maddeleri dikkate alındığında dava dışı şirketin eseri en kısa zamanda gözden geçirmek ve var ise ayıbı bildirmek zorunda olmasına rağmen ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği, bu nedenle de eseri ayıplı hali ile kabul etmiş sayılması gerektiği, dolayısıyla da davalının sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nce, mahkemece davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu