WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eser sözleşmesinin ifası sırasında meydana gelen kaza sonucu açılan tazminat istemli eldeki davada hizmet sözleşmesi değil, eser sözleşmesinin hukuksal özelliklerinin gözetilmesi gerekmektedir. Zira, eser sözleşmesinde iş sahibi ve yüklenicinin yükümlülükleri, eser sözleşmesinin yasal dayanağı ile ilkeleri, hizmet sözleşmesinde uygulanacak ilkelerden farklıdır. Hal böyle olunca mahkemece, taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi olması nedeniyle konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden tarafların kusurlu olup olmadıkları varsa oranının belirlenmesi için eser sözleşmesi hükümlerine göre rapor alınması ve sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken taraflar arasında işçi işveren ilişkisi varmış gibi alınan raporlarla hükme varılması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

    Dava, TBK 470 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu araç tamiri işi olan eser sözleşmesine konu aracın test sürüşü sırasında yanması nedeniyle doğan zararın TBK 112. ve devamı maddelerde düzenlenen borçlunun giderim yükümlülüğü hükümlerine göre tazmini için açılmış tazminat davasıdır. Eser sözleşmesinin ifası sırasında meydana gelen zararlar nedeniyle borçlunun tazmin borcuyla ilgili olarak TBK 112 ve devamı maddelerde düzenlenen giderim yükümlülüğüne ilişkin hükümler uygulanmalıdır....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dava, davalı kooperatif ile davacı arasında kurulan eser sözleşmesi ilişkisinin ifası sırasında davacı idareye verilen zararın giderilmesi istemine ilişkindir....

        İşin uzmanı sayılan yüklenici Türk Borçlar Kanunu'nun 471. maddesi uyarınca yükümlendiği işin ifası sırasında gerekli özen ve dikkati göstermekle görevli olup yüklenici ve iş sahibinin kusuru işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatına göre çözümlenemez. Dolayısıyla tarafların olayın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığı veya kusur oranları iş hukuku mevzuatı hükümlerine göre değil, eser sözleşmesi hükümleri doğrultusunda saptanmalıdır. Mahkemece iş mahkemesinin kusur raporu hükme esas alınmış ise de; eser sözleşmesi ilkeleri gözetilmeden sadece işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatı ilkeleri doğrultusunda, olaya etkili kusur durumu ve oranları dikkate alınarak, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....

          Bu nedenle mahkemece hizmet sözleşmesi ilişkileri konusunda uzman bilirkişi kurulundan, Türk Borçlar Kanunu'nun 393 vd. maddeleri hükümleri göz önünde tutularak, meydana gelen olayda davacı ile hizmet ilişkisinin bulunduğu davalı şirkete izafe edilebilecek kusur oranları hususunda, bunun sonucuna bağlı olarak da, davacının istemekte haklı bulunduğu tazminat miktarı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, davacı ile davalı şirket arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunmadığı halde, eser sözleşmesi hükümlerine göre kusur incelemesi yapılan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, verilen hükmün bu nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur....

            Açıklanan bu hukuksal sebeplerle; kural olarak eser sözleşmesi ile yüklenilen edimlerin ifası sırasında veya sözleşmenin hazırlanması aşamasında gerçekleşen zararlı olayların oluşumunda etkili olan yüklenicinin kusurunun, daima iş sahibinin kusurundan daha ağır derecede olması gerekir. Mahkemece iş mahkemesinin kusur raporu hükme esas alınmış ise de; yukarıda açıklanan hukuksal ilkeler gözetilmeden sadece işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatı ilkeler karşısında, olaya etkili kusur durum ve oranlarını belirleyen bu bilirkişi kurulu raporunun yeterli olduğundan söz edilemez....

              Taraflar arasındaki ilişki mülga 818 sayılı BK'nın 355 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olduğu gözetilerek davalıların davacıların murisinin ölümünde kusurlu olup olmadığı, varsa oranının belirlenmesi için eser sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirme yapacak konunun uzmanlarından oluşan heyetten rapor alınması zorunludur. Mahkemece eser sözleşmesi hükümlerine göre konunun uzmanlarından oluşturulacak teknik heyetten rapor alınmadan işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatı ilkelerine göre hazırlanan rapora göre karar verilmesi doğru olmamıştır....

                Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü hükümlerine göre olayın meydana gelmesinde davacının 2/8 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek buna göre tazminat hesabı yapılmıştır. Oysa taraflar arasında BK’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup, davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Boyama imalâtı TTK’nın 12/3. maddesindeki imalât kavramına dahil olup, ticari bir iştir. Yüklenici genelde tacir sıfatına haiz olup, basiretli bir iş adamı gibi davranmak zorundadır. Bu nedenle işin uzmanı sayılan yüklenici BK’nın 357. maddesi uyarınca yükümlendiği işin ifası sırasında gerekli özen ve dikkati göstermekle görevli olup yüklenicinin kusuru işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatına göre çözümlenemez. Mahkemenin taraflar arasında hizmet sözleşmesi varmış gibi hukuki nitelemeyle kusur dağıtılmasına ilişkin bilirkişi raporuyla bağlı kalınması doğru olmamıştır....

                  Açıklanan bu hukuksal sebeplerle; kural olarak eser sözleşmesi ile yüklenilen edimlerin ifası sırasında veya sözleşmenin hazırlanması aşamasında gerçekleşen zararlı olayların oluşumunda etkili olan yüklenicinin kusurunun, daima iş sahibinin kusurundan daha ağır derecede olması gerekir. Bu nedenle yanlar arasındaki uyuşmazlıkta yukarıda değinilen ilkelerin ve düzenlemelerin gözönünde bulundurulması zorunludur. Somut olayda da; davacıların murisi M..G..'ün boya ustası olup, yüklenici sıfatıyla işi üstlendiği ve işin yapımı sırasında düşerek vefat ettiği anlaşıldığından, mahkemece yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan eser sözleşmesi hükümlerine göre tarafların kusurunu değerlendirilmeli ve alınacak rapora varsa itirazlar konusunda da ek rapor alınmalı ve hasıl olacak sonuca uygun karar verilmelidir....

                    Mahkemece yapılan yargılamada, bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, taraflar arasındaki akdi ilişkinin malzeme satışından kaynaklanan satım sözleşmesi olduğu, uyuşmazlığın niteliğine, dava değerine ve dosya kapsamına göre tanıkların dinlenemeyeceği, ayıp iddiasının kanıtlanamadığı, teslim edilen malzemenin zemine uygulanmasında davacının kusurunun bulunduğu, satıcının sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemenin kabulünün aksine taraflar arasında satım akdi değil TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi bulunduğundan uyuşmazlığın eser sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi ve çözümlenmesi gerekir. Eser sözleşmesi, karşılıklı edimleri içeren bir iş görme akdîdir. Yüklenicinin edimi, eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin karşı edimi ise teslim edilen eserin bedelini ödemektir....

                      UYAP Entegrasyonu