Değer kaybının oluşmaması nedeniyle davalının sorumluluğu bulunmamakla araç kiralama talebi yönünden davacının belge sunamaması nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
araç mahrumiyet bedeli 4.900,00 TL olarak uzman bilirkişi tarafından hesaplanmış olup, davacı tarafın bekleme süresinden dolayı tamir işleminin uzaması için geçen süreden dolayı ödemiş olduğu kiralama ücretlerini, HGS, kış lastiği ve ek sürücü bedellerini davalıdan talep edemeyeceği, davalı tarafın aksine bir beyanda bulunmamasından ve 2019 üretim yılı olan ayıplı lastiğin, aracın üretim yılı olan 2020 ile uyumlu olmasından, ayıplı olan lastiğin aracın satışı esnasında aracın üzerinde olduğu, davacının sonradan lastiği değiştirmediği bilirkişi raporundan tespit edildiğinden dava konusu hasara sebep olan ayıplı lastikten davalının sorumlu olduğu, ayıplı lastikten dolayı davacının uğramış olduğu değer kaybı miktarı dahil 131.399,36 TL'den, değer kaybı miktarının hesaplamaya dahil edilememesi durumunda 61.399,36 TL'den sorumlu olduğu ancak davacının dava dilekçesinde değer kaybı talebinin bulunmadığı, dava dilekçesini ıslah ederek de talep etmediği anlaşılmakla, değer kaybı dahil edilmeyerek...
Davalı taraf, davacının taahhüt ettiği tamir ve bakım hizmetini gereği gibi ifa etmediğini, özellikle araçlar üzerindeki stikerlerin sökülüp temizlenmesi işinin ayıplı ifası nedeniyle araçların tamirinin dava dışı serviste sağlandığını beyan etmiş, dosyaya araçlara ait fotoğrafları sunmuştur....
Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, mahkemenin eksik ve hatalı değerlendirme yaptığını, dava dilekçelerinde eksik iş bedeli, mahrum kalınan kira bedeli ve ayıplı ifa nedeniyle taşınmazda meydan gelen değer kaybını talep ettiklerini, değer kaybına ilişkin mahkemece herhangi bri değerlendirme yapılmadığını, eksik ve ayıplı işler nedeniyle ödenen bedelden ayıplı işlerin asıl işe olan oranında indirim yapılması gerektiğini, mahkemenin oranlamasının hatalı olduğunu, ayrıca ayıplı ve geç ifa nedeniyle villanın aylarca kullanılamadığını, kullanım/kira zararı meydana geldiğini, belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, ayıplı servis hizmeti verilmesi (eser sözleşmesi ) işinden kaynaklanan tazminatın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Ümraniye 2.Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın temelinin ayıplı servis hizmeti verilmesi ve bundan oluşan zararın giderilmesi olduğu, hizmetin ayıplı verilmesinden kaynaklı tazminat davasının 4077 Sayılı Kanun kapsamında bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 5.Tüketici Mahkemesi ise, davalı ......
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında kurulan yazılı olmayan eser sözleşmesi kapsamında yüklenici olan davacının anlaşmaya uygun eser meydana getirip getirmediği, ayıplı eser teslimi yapıp yapmadığı, davalının ayıp bildirimini TBK 474 md. uyarınca uygun süre içerisinde yapıp yapmadığı, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan muaccel cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarı ile itirazın iptali ve icra inkar/kötüniyet tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır....
Noterliğinin...tarih ve ... yevmiye nolu ihtarı, davacıya ait ticaret sicil kayıtları, araç trafik tescil kayıtları. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacı alıcının satın aldığı araçta bulunan gizli ayıplar nedeniyle yapmış olduğu masrafların ve kazanç kaybı zararının davalı satıcıdan tahsili istemine ilişkin açılmış maddi tazminat davasıdır. Davalı, süresinde yetki ilk itirazında bulunarak hem genel yetki kuralı (HMK m.6) gereği hem de sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa yeri mahkemesinin yetkili olduğuna dair yetki kuralı (HMK m.10) gereği Nevşehir mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüştür. Konuya ilişkin emsal karar şu yöndedir: "Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. HMK.nun 10. maddesine göre, sözleşmeye dayalı olarak açılan davalarda akdin ifa yeri mahkemesi de yetkilidir. Davacı, tazminat istemine konu ettiği aracı İzmir ilinde satın aldığından, akdin ifa yeri İzmir'dir....
Noterliği 22 Ekim 2015 tarih ve ..... yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek, davalıdan satın aldığı ... marka ayıplı aracı kabul etmediğini, 6102 sayılı TTK'nun 23 ve 6098 sayılı TBK'nun 227 uyarınca giderilmeyen gizli ayıp sebebiyle ayıplı aracın ayıpsız araç ile değiştirilmesi talebinin kabul edilmemesi halinde ayıplı araç geri alınarak 123.946,26 TL araç bedelininin iadesini, ayıplı aracı, iş bu ihtarnamenin tarafınıza tebliğinden itibaren 1 hafta içinde ayıpsız yenisi ile değiştirmediğiniz veya aynı süre içinde ayıplı aracı firmamızdan geri almadığınız ve araç bedelini iade etmediğiniz takdirde, ayıplı malın iadesi ve bedelinin tahsili amacıyla eda davacı açılacağının ihtar edildiğini, davalı bu ihtarnameye cevap vermediğini, aracı değiştirmediğini, bedel iadesi de yapmadığını ve 02/11/2015 tarihi itibariyle temerrüde düştüğünü belirterek müvekkilinin seçimlik hakkını, ayıplı olan otomobile ilişkin satım sözleşmesinden dönme şeklinde kullandığı dikkate alınarak davalıdan olan...
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava; ayıplı taşınmaz satışından kaynaklanan , değer kaybı, onarım bedeli, kira tazminatı ve manevi zararın tazmini talebini içermektedir. Taşınmaz mülkiyetinin devri sözleşmesi M.K.634.m.si ile 706.m.si,6098 s.TBK.nun 237.m.si (818 s.BK.nun 213.m.si),Tapu kanununun 26.m.si ile Noterlik kanununun 60.m.leri uyarınca resmi şekle tabi olduğu,dava konusu satış vaadi sözleşmesinin noterde yapılmış resmi nitelikli bir sözleşme olmaması nedeniyle geçerli bir sözleşme olmadığı açıktır....
Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; doktorun insan vücudunda bir eser meydana getirmesini amaçlayan tıbbi uygulamaları, hukuki açıdan “eser sözleşmesi” olarak nitelendirildiği (6098 sayılı Borçlar Kanunu m.470 vd.), eser sözleşmesine dayalı olarak özel hastane veya doktor aleyhine tüketici mahkemesinde açılacak davalarının zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu, (6098 sayılı b.k. m.147/6).hekimin ayıplı ifası halinde ise TBK madde 478 gereğince, teslim tarihinden itibaren başlayarak, iki yılın, hekimin ağır kusuru varsa, ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın yirmi yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağı, hekimin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında eser sözleşmesinden doğan alacakların 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğu (TBK 147) bu sebeple kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir....