Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki eser (Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi) sözleşmesi nedeniyle davalı arsa payı sahibi tarafından başlatılan kesinleşmiş ilamsız takiple ilgili menfi tespit talebine ilişkindir. Öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığı yönünden dava şartı değerlendirilmiş olup, bir davanın asliye ticaret mahkemesinde görülebilmesi için ya mutlak ticari dava ya da nispi ticari dava olması zorunludur. Dava, konusu itibariyle TTK md 4 kapsamında TTK'da sayılan hususlardan doğan mutlak ticari dava olmadığı gibi, takip de kambiyo senetlerine özgü takip olmayıp ilamsız takiptir; ayrıca her iki tarafın tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren hususlardan doğan nispi ticari dava da olmadığı anlaşılmaktadır....

    Eser sözleşmesi, bir iş görme borcu doğuran sözleşme olmakla beraber burada önemli olan çalışmanın kendisinden ziyade bu çalışma neticesi ortaya çıkan ve objektif olarak gözlemlenen sonuçtur. İşi yapmayı üstlenen, iş sahibi ile sözleşmesi ilişkiye girerken bir sonuç (eser) meydana getirmeyi taahhüt etmektedir. Bu anlamda eser, bir iş görme faaliyetinin maddi veya maddi olmayan sonucudur. Kuşkusuz bağımsız bir varlığı değiştirmeye, işlemeye veya biçimlendirmeye yönelik edimler de eser kavramına dahil sayılır ve istisna sözleşmesinin konusunu oluştururlar. Eser sözleşmesinde ücret belli bir süre çalışıldığı için değil, netice için ödenmektedir. İşi yapmayı üstlenenin, kararlaştırılan zamandan önce taahhüdünü yerine getirmesi, ücret üzerinde herhangi bir etki meydana getirmeyecektir. Dosya içeriğine göre, davacı ile davalı arasında, davalıya ait evin boyama işinin yapılması konusunda eser sözleşmesi yapıldığı anlaşılmaktadır....

      Bu durumda taraflar arasındaki ilişkinin Borçlar Kanunu 355. ve 357/2 maddeleri (TBK 470. ve 472 madde) kapsamında eser sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle yerel mahkemenin taraflar arasında eser sözleşmesi olduğuna yönelik kabulü doğrudur. Bu itibarla Dairemizin 08/12/2016 tarihli bozma kararında taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi olmayıp nitelikli satış sözleşmesi olduğu yönündeki saptaması yerinde olmadığından davalı-karşı davacının karar düzeltme talebinin kabulü gerekmiştir. Ancak taraflar arasındaki ilişki eser sözleşmesi olarak kabul edildiğinde de yerel mahkemenin BK.nın 362/son (TBK 477/son) maddesi gereğince eserdeki ayıbın sonradan ortaya çıkması halinde ... sahibinin gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmesine dair yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği hususunda yeterince durulmamış olup, bu yönden gerekli incelemenin yapılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

        Yine tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ve davacının davalıdan talep edebileceği bir alacak miktarının olup olmadığı, var ise ne miktarda olduğu hususunda mimar bilirkişiden de rapor alınmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen 12/11/2021 tarihli raporda özetle; Davaya ilişkin dosya kapsamında taraflar arasında akdedilmiş bir "Mimarlık Hizmetleri Sözleşmesi" ne rastlanılmadığını, ancak davacı tarafından yapılan mimarlık hizmetlerinin bir Eser Sözleşmesi kapsamında değerlendirilebileceğini, davacı tarafından yapılan mimari proje hizmetleri iş aşamalarına göre uygulama projesi niteliğinde olmadığı, ön/avan proje olarak nitelendirilebileceği, davaya ilişkin davalı inşaat şirketi ve hissedarlarına ait Konya ili ... ilçesi ... Mah. ... Ada ......

          Yine tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ve davacının davalıdan talep edebileceği bir alacak miktarının olup olmadığı, var ise ne miktarda olduğu hususunda mimar bilirkişiden de rapor alınmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen 12/11/2021 tarihli raporda özetle; Davaya ilişkin dosya kapsamında taraflar arasında akdedilmiş bir "Mimarlık Hizmetleri Sözleşmesi" ne rastlanılmadığını, ancak davacı tarafından yapılan mimarlık hizmetlerinin bir Eser Sözleşmesi kapsamında değerlendirilebileceğini, davacı tarafından yapılan mimari proje hizmetleri iş aşamalarına göre uygulama projesi niteliğinde olmadığı, ön/avan proje olarak nitelendirilebileceği, davaya ilişkin davalı inşaat şirketi ve hissedarlarına ait Konya ili ... ilçesi ... Mah. ... Ada ......

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/650 Esas KARAR NO:2022/737 DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:13/03/2014 KARAR TARİHİ:23/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı ile davalı arasında, davacının maliki olduğu "... Mah., No:425, ..." adresli ... Otel projesi kapsamında, 09.06.2012 tarihinde, mobilizasyon ve şantiye saha ... işleri de dahil olmak üzere bilcümle "... Tesisat İşleri" ne ilişkin Yüklenici Sözleşmesi imzalandığını, işbu Sözleşme kapsamında davalı tarafından toplam 10 adet hak ediş düzenlendiğini, davacı tarafça, hak ediş bedellerinin ödenmediği haksız iddiası ile davacı aleyhine .... İcra Müdürlüğü, ... Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, itirazları üzerine davalı tarafça açılan itirazın iptali davası halen .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E....

              sözleşmesi kapsamında davalıdan faturalara dayalı bakiye iş bedeli alacağı bulunup bulunmadığı,bulunuyor ise miktarı konusunda toplandığını, borç doğuran sözleşmelerden birisi olan “Eser sözleşmesi”, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 470. maddesinde de, “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” biçiminde tanımlandığını, eser sözleşmeleri iki tarafa karşılıklı borç yükleyen bir türiş görme sözleşmesi olduğunu, Yüklenici, iş sahibine karşı yüklendiği özen borcu nedeniyle eseri yasa ve sözleşme hükümlerine, fen, teknik ve sanat kurallarına uygun olarak yaparak ve zamanında tamamlayarak iş sahibine teslim etmekle yükümlü olduğunu, Eser sözleşmelerinde “eser” ve “bedel” olmak üzere iki temel unsur olduğunu, bu sözleşmelerde yüklenici istenen özellikte eseri meydana getirmeyi, iş sahibi de bu çalışma karşılığında ivaz ödemeyi üstlendiğini, 4721 Sayılı Türk...

                şeklinde olduğunu, davacının ---- konu etmiş olduğu -------- yazılı olduğunu, ---- ------gereğince taraflar arasında yetkili sözleşmesi yapıldığını, davacı yanın davaya konu alacağın fatura alacağı olduğundan bahisle ------ yetkili olduğu iddiası mesnetsiz olup faturaya bağlanan alacak eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup eser sözleşmesinde yetki sözleşmesi yapıldığından ---- yetkili olduğunu--- --- sözleşmesinde işverenin ---- davacı ---- olduğunu, sözleşme konusunun ----- -------------- sabit olduğunu, davacı tarafından faturaya bağlanmış sözleşmeden doğan alacağı sözleşmenin tarafı olan dava dışı -----talep edilebileceğini, davacının müvekkil şirket lehine yapmış olduğu bir eser veya münakit herhangi bir eser sözleşmesi bulunmadığını, işbu sebeple husumet itirazında bulunduğunu, davacı yanın dava dışı ------- münakit eser sözleşmesinden kaynaklı alacak iddiasını faturaya bağlayarak kanunu dolanmakta ve müvekkil şirket aleyhine yasal takibe giriştiğini, davacı tarafından takibe...

                  Bu haliyle taraflar arasındaki sözleşme, TBK'nın 470 ve devamı maddelerde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Sevk irsaliyesi tarihi ve ihtarname tarihi de gözetildiğinde süresinde ayıp ihbarı da yapılmıştır. Bu durumda taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu ve ayıp ihbarının süresinde yapıldığı kabul edilerek eser sözleşmesine ilişkin hükümlere göre işin esasına girilerek inceleme ve değerlendirme yapılması gerekirken taraflar arasındaki sözleşmenin niteliğinde yanılgıya düşülerek satış sözleşmesi hükümlerine göre inceleme yapılarak süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir....

                    Davacı tarafın iddiası, incelenen takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında yapılmış Asansör Temin ve Tesisi işine ilişkin eser sözleşmesi gereği yüklenilen işin davacı tarafça sözleşmede kararlaştırıldığı gibi eksiksiz ve süresinde davalıya teslim edildiği, benimsenen bilirkişi kurulu raporunda açıklandığı üzere, yapılan iş bedeline karşılık davalıdan 629.000,00 TL çek tahsilatının yapıldığı, bu miktarın ödeme tarihi itibariyle sözleşmede belirtilen yabancı para cinsinden karşılığının 164.979,94 Euro olduğu; taraflar arasındaki eser sözleşmesinde belirtilen toplam iş bedeli olan 185.000 Euro + KDV alacağından, yapılan bu ödemenin düşümü sonuncu davacının davalıdan 20.020,06 Euro anapara + 33.300,00 Euro KDV olmak üzere toplam 53.320,06 Euro alacaklı olduğu, davalı tarafça bakiye ödemenin yapıldığının iddia ve ispatlanamadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile 53.320,06 Euro alacak miktarına yönelik davalının...

                      UYAP Entegrasyonu