"İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Uyuşmazlık eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davada ödenmeyen iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaliyle takibin devamı ve icra inkar tazminatının tahsili istenmiş; mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 970 TL alacak üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karar davacı ve davalı vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiş; mahkemenin 29.01.2014 tarihli ek kararında, kararın davalı vekiline 04.....2013 tarihinde tebliğ edildiği, temyiz dilekçesinin ise yasal süre geçtikten sonra 26.....2013 tarihinde verildiği belirtilerek...
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Uyuşmazlık, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup, davacı taşeron (alacaklı), davalı yüklenici (borçlu)dur. Davada bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan ilâmsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptâli ile takibin devamı ve %40'tan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının tahsili istenmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne, icra inkâr tazminatı isteminin reddine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Dava dilekçesinde davanın değeri 43.217,29 TL olarak gösterilmiş bu miktarın 38.613,63 TL'si kabul, 4.603,66 TL'si reddedilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup; mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı taraflar arasında konusu PVC kapı ve pencere yapılması işi olan eser sözleşmesi bulunduğunu, işin yapılıp teslim edildiği halde bakiye iş bedelinin ödenmediğini ve ......
Eser sözleşmeleri TBK 470vd maddelerinde düzenlenmiştir. Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Kural olarak eser sözleşmelerinin yazılı yapılması geçerlilik değil ispat koşuludur. Taraflar arasında imzalanan 22/06/2015 tarihli iş teklif sözleşmesi icap niteliğindedir. İcap, karşı tarafa yöneltilmesiyle sonuç doğuran ve karşı tarafın kabul beyanı ile sözleşmenin kurulmasını sağlayan, hukuki işlemlerde aranan geçerlilik şartlarını taşıyan ve yapılacak sözleşmenin esaslı unsurlarını içeren bir hukuki işlemdir....
Tüm bu deliller ışığında ıslah dilekçesi de göz önünde bulundurularak 348.206,35 TL bakiye iş bedelinin temerrüt tarihi olan 11/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Değerlendirme Uyuşmazlığın eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklandığı, bu türden uyuşmazlıklardan kaynaklanan icra takiplerinin kural olarak İİK'nın 50. maddesi uyarınca HUMK'nın (HMK) hükümleri kıyas yoluyla uygulanacağından davalının yerleşim yeri, sözleşmenin ifa edileceği yer veya yetki sözleşmesi ile belirlenen yer icra dairelerinden birinde açılması gerekir. Bu türden sözleşmelerde para alacakları yönünden yetkili mahkemeyi alacaklının yerleşim yeri mahkemesi olarak belirleyen ve sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 73. maddesinin uygulama imkânı yoktur. Gerek 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 73, gerekse 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89. maddesi hükümlerinin sadece karz akdinden doğan borçlarla sınırlı olduğunun kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.06.2009 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili istemiyle açılmıştır. Davalı, borcu bulunmadığını, esasen davacının yüklendiği edimi süresinde yerine getirmediğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişilerin bulduğu 5.030,00 TL kalan alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
Yanlar arasında iş bedelini gösterir yazılı belge bulunmadığı gibi bedel konusunda taraflar mutabık da kalmamışlardır. Kural olarak eser sözleşmelerinde iş bedelinin talep edilebilmesi için yüklenicinin eseri tamamlayıp, iş sahibine teslimi gerekir ise de yükleniciye işten el çektirilmesi ya da yüklenicinin işi eksik bırakıp eksiklerin iş sahibi tarafından tamamlanması ya da tamamlattırılması halinde, yüklenici gerçekleştirdiği ve iş sahibi yararına olan imalâtın bedelini talep edebilir. İşin tamamlanmaması halinde yüklenicinin hiçbir bedele hak kazanamayacağına dair yasa hükmü bulunmamaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2021/487 Esas KARAR NO : 2022/683 DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 08/10/2021 KARAR TARİHİ : 09/11/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 09/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili asıl davada özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında 18/04/2018 tarihinde "... ......
Buna göre, davacıya ait kullanımı özel teknik bilgi ve belge gerektiren iş makinesinin, operatörde tahsis edilerek sahada gösterilen işleri yapması şeklindeki kararlaştırmanın sahada kullanılan iş makinesinin davalının kullanımına terk edilmediği de gözetildiğinde kira sözleşmesi değil, hizmet sözleşmesi olarak yorumlanması gerekir. Kaldı ki, insan unsuru, kira sözleşmesinin konusu olmayacağından hukuki ilişkinin bir bütün olarak hizmet sözleşmesi olduğunun kabulü gerekir. Tarafların sözleşmeye verdikleri isim esasa etkili değildir. Uygulamada "sürücülü kiralama" diye ifade edilen ilişkilerde örneğin "vinç hizmeti, kepçe hizmeti, taşıma hizmeti vs." verildiği kabul edilmektedir. Sahada yapılan işin niteliğine göre eser sözleşmesi olarak dahi değerlendirilmesi mümkündür. Görev kamu düzeninden olup, taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmesi gerekir....