WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi : 29/08/2022 Davanın Türü: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesi) (Antalya Genel İcra ... E.) Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekilinin, davacı yüklenici ile davalı iş sahibi arasında düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında davacının işi yaparak davalıya teslim ettiğini, davalının kısmi ödeme yapmış olmasına rağmen bakiye borcunu ödememesi nedeniyle davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiği iddiasıyla açmış olduğu itirazın iptali davasında ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi, yaklaşık ispat koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiş, iş bu karar davacı vekili tarafından dilekçesinde yazılı sebeplerle istinaf edilmiştir....

    Her ne kadar tüketici mahkemesince taraflar arasındaki sözleşmenin hukuki niteliği eser sözleşmesi kabul edilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de, davacının teşhirden ürün beğenmek suretiyle mobilya satınaldığı, sözleşme adının sipariş sözleşmesi olmasının aradaki ilişkiyi eser sözleşmesi haline getirmeyeceği, bu hali ile 4077 Sayılı Kanunun 3/c maddesinde düzenlenen mal satışı kaynaklı uyuşmazlığın Ankara 2.Tüketici Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Ankara 2. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Diğer yandan; eser sözleşmesinde, yaratılacak sonuç (eser) önemli öge olduğu halde; hizmet sözleşmesinde, belirli ya da belirli olmayan bir süreyle işgörme ögesi önemlidir. Yani bir eser ortaya çıkarmayan emek harcamaları da, iş sözleşmesi yönünden işgörme sayılır. Eser sözleşmesi belli bir sonucun meydana getirilmesi şeklinde oluşurken, hizmet sözleşmesinde herhangi bir sonuç taahhüt edilmemektedir. Başka bir ifadeyle, eser sözleşmesinde, bir bina gibi eserin tamamlanması taahhüt edilirken, hizmet akdine bağlı çalışan işçinin bu tarz bir taahhüdü bulunmamaktadır. Hizmet sözleşmesinde, belirli veya belirsiz bir süreliğine hizmet ediminin hasredilmesi söz konusu iken işçi açısından sonucun varlığı önemli değildir. Ayrıca, eser sözleşmesinde iş sahibi eserin meydana getirilmesi aşamasında yükleniciye doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak talimat verebilir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/1075 Esas KARAR NO : 2023/228 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/11/2022 KARAR TARİHİ : 01/03/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ve davalı taraf eser sözleşmesi kapsamında davalı tarafa ait olan ve ..........

        Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunun 3/1. maddesi (l) bendinde "Gerçek veya tüzel kişilerle tüketiciler arasında kurulan eser sözleşmelerini" tüketici işlemi kapsamına almıştır. Aynı Kanunun 73/1. maddesi ise tüketici işlemlerinden doğan davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu belirlemiştir. 6502 sayılı Kanunun 3. maddesi gerekçesinde eser sözleşmelerinin kanun kapsamına alınmasına herhangi bir açıklama getirilmemiştir. Ancak, Kanunun sistematiği nazara alındığında, kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür....

          Borçlar Kanununun 355. maddesindeki tanımlamaya göre eser sözleşmesi ile yüklenici, iş sahibinin ödemeyi taahhüt ettiği bedel karşılığında bir eser meydana getirmeyi üstlenir. Eser veya kanundaki ifadesiyle istısna akdînin konusu ise, yapımı kararlaştırılıp bir çalışmanın ürünü olan, maddi veya gayri maddi varlığı bulunan bir sonucun meydana getirilmesidir. Bu kapsamda bütünlük arzeden ve ekonomik değeri olan her hukuksal varlık eser sayılmaktadır. Yanlar arasındaki uyuşmazlık da davaya esas teşkil eden sözleşmelerle tarafların yüklendikleri edimlerin hukuki niteliği itibariyle BK’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmaktadır....

            Aynı Kanunun 73/1. maddesi ise tüketici işlemlerinden doğan davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu belirlemiştir. 6502 sayılı Kanunun 3. maddesi gerekçesinde eser sözleşmelerinin kanun kapsamına alınmasına herhangi bir açıklama getirilmemiştir. Ancak, Kanunun sistematiği nazara alındığında, kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununun 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır....

              Davalı işverene ait işyerinde 01.01.2012-15.05.2012 tarihleri arasında davalı işverenin eser sahibi olduğu film çekiminin kurgu işinde hizmet akdine tabi olarak haftalık 750 TL ücret karşılığında gerçekleştirilen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespiti talep edilmiş, Mahkemece, davacıya banka kanalı ile yapılan ödemeler de gözetilerek aynı ay içinde birden çok ödeme yapıldığı ve bir eser meydana getirildikçe ödemede bulunulduğu, taraflar arasındaki ilişkinin hizmet akdi olmayıp davacının eser sözleşmesi kapsamında çalıştığı ve 5510 Sayılı Yasa uyarınca sigortalı sayılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinde, bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların sigortalı sayılacağı belirtilmiştir....

                .- Dava; davacı (işveren) ile davalı (yüklenici) arasındaki eser sözleşmesi nedeniyle fazladan ödenilen iş bedelinin istirdadı, ayrıca taraflarca imzalanan eser sözleşmesi metninde yer alan bononun (iş bedelinin ödenmiş olması ve nama yazılı olmamasına rağmen) davalı tarafından doldurularak takibe konulduğu iddiasıyla menfi tesbit istemlerine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Amaç" başlıklı .... maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, "Kapsam" başlıklı .... maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir....

                  İş Mahkemesi 03.12.2015 tarihli, 2014/282 Esas, 2015/911 Karar sayılı kararında; taraflar arasında davalıya ait 3 katlı inşaatın kalıp, demir ve duvar işlerinin kabala olarak yapılması için eser sözleşmesi yapıldığını, davacının yapılan eser sözleşmesi uyarınca aldığı işi kendisi tarafından temin edilen işçilerle yaptığını, davacı ile davalı arsında işçi işveren ilişkisinden kaynaklanan hizmet akdi olmadığını belirterek görevsizliğine karar vermiş, verilen bu karar Yargıtay yüksek 7. Hukuk Dairesi'nin 04.10.2016 tarihli, 2016/22819 Esas, 2016/15552 Karar sayılı kararı ile onanmış ve aynı tarihte kesinleşmiştir. Mahkemece; alacak miktarı itibari ile aradaki sözleşmenin varlığının ve bu sözleşmeden dolayı alacaklı olunduğunun yazılı delille ispat edilmesi gerekirken davacının usulüne uygun delillerle alacağını ispat edemediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu