Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer yandan; eser sözleşmesinde, yaratılacak sonuç (eser) önemli öge olduğu halde; hizmet sözleşmesinde, belirli ya da belirli olmayan bir süreyle işgörme ögesi önemlidir. Yani bir eser ortaya çıkarmayan emek harcamaları da, iş sözleşmesi yönünden işgörme sayılır. Eser sözleşmesi belli bir sonucun meydana getirilmesi şeklinde oluşurken, hizmet sözleşmesinde herhangi bir sonuç taahhüt edilmemektedir. Başka bir ifadeyle, eser sözleşmesinde, bir bina gibi eserin tamamlanması taahhüt edilirken, hizmet akdine bağlı çalışan işçinin bu tarz bir taahhüdü bulunmamaktadır. Hizmet sözleşmesinde, belirli veya belirsiz bir süreliğine hizmet ediminin hasredilmesi söz konusu iken işçi açısından sonucun varlığı önemli değildir....

Sözleşmenin geçersiz hükümlerine rağmen diğer hükümleri itibarıyla taraflar arasında eser sözleşmesi kurulduğu anlaşılabiliyor ise tarafların hak ve yükümlülükleri bu sözleşmeye göre belirlenmelidir. Çünkü sözleşmenin yorumunda taraf iradelerine önem verilmesi ve sözleşmenin mümkün olduğunca ayakta tutulmaya çalışılması gerekir. Bu nedenledir ki şekil koşuluna uyulmadığından geçersiz olan bir sözleşme tümüyle geçersiz sayılmayıp, şekil koşulu gerektirmeyen hükümleri, kurulduğu anlaşılan eser sözleşmesi için uygulanması gereken geçerli hükümlerdir. Özellikle bedelin devredilecek taşınmaz olarak kararlaştırıldığı eser sözleşmesi, taşınmaz devri yönünden geçerli değil ise de yapılacak işin bedeli olarak geçerli ve bağlayıcıdır. Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir....

    İnşaat’tan alacaklı hale geldiğini, Müvekkili Şirket Eser Sözleşmesi tahtındaki ediminin belirlenmesi konulu müzakerelerin yürütümü sırasında, ... İnşaat’a devri planlanan taşınmazlara ilişkin gayrimenkul değerlemesi çalışmaları yaptırdığını ve ... İnşaat yetkililerinin Eser Sözleşmesi konusu edimin müzakereleri kapsamındaki ...’na ait taşınmazlarda misafir ettiğini, ... İnşaatın ise kendi aktif katılımı ve bilgisi dahilinde yapılan bu giderlerden doğan borcunu ifa etmediğini, Müvekkili Şirket’e keşide etmiş olduğu ihtarnameler ve başlatılan icra takibi kapsamında bu borçlarını mevzu bahis dahi etmediğini, Müvekkili Şirket Eser Sözleşmesi tahtındaki ediminin belirlenmesi konulu müzakerelerin yürütümü sırasında ... İnşaat’tan ... İnşaat’a devri planlanan taşınmazlara ilişkin yapılan değerleme masrafları sebebi ile 2.950 Avro ve 37.760 Türk Lirası, ......

      İlk derece mahkemesince; taraflar arasında ''asansör bakım ve onarım'' niteliğinde eser sözleşmesi bulunduğu gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş karar süresinde davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, taraflar arasında asansörlerin bakım ve servis hizmetlerinin yapılması hususunda 01/06/2016 tarihli bakım sözleşmesi bulunduğunu, hukuki niteliği itibari ile eser sözleşmesi olduğunu davanın eser sözleşmesinden kaynaklı alacak talebi olduğunu ancak davalının kooperatif olup, tacir olmadığı gibi ticari işletmesi de bulunmadığını davalının amacına göre tüketici kabul edilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, asansör bakım sözleşmesi nedeni ile alacak talebine ilişkindir....

      Davacının talebi; davalı ile aralarında yapılan eser sözleşmesi nedeniyle, yaptığını iddia ettiği elektrik tesisatı işinin bedeline karşılık, kendisine verilecek bağımsız bölümün bedeline ilişkindir. TBK 470 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan Eser sözleşmesi yazılı şekle bağlı olmamakla birlikte, akdî ilişkinin kanıtlanması; HMK 200 ve devamı maddeleri uyarınca; yazılı belge ile belge yoksa delil başlangıcı veya muvafakat bulunması halinde tanık beyanı ile de mümkündür. Yargılama sırasında aslının ibraz edildiği anlaşılan, “Gayrimenkul alım satım sözleşmesi” başlıklı belgede davalı şirket temsilcisinin de imzası bulunmaktadır. Davacı yanın eser sözleşmesi ilişkisine dair iddiası, imalât bedeline yönelik talebi, bu belge de değerlendirilerek incelenmelidir....

        Mahkeme,somut olayda, her ne kadar davacı, davalı olan doktorun güzelleştirme amaçlı tedavi sözleşmesi gereğince, edimini hukuka aykırı bir şekilde ifa ettiğini ve estetik müdahaleler sonucu oluşan hasar ve yüz simetrisi bozukluğundan dolayı eldeki davayı ikame etmiş ise de, aldırılan bilirkişi raporunda, davalının eser sözleşmesi kapsamında icra ettiği botox ve dolgu enjeksiyonları sonucunun başarılı olduğu ve davalının eser sözleşmesindeki ediminde ilave bir deformiteye sebep olmadığı, söz konusu davanın kusur sorumluluğuna dayandığı ancak davalının eser sözleşmesi ifasında herhangi bir kusuru bulunmadığı gerekçesiyle;"Davanın reddine" karar vermiştir....

        Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2010 tarih ve 2010/3-727 E., 2011/75 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere 6098 sayılı TBK'nın 470. maddesinde eser sözleşmesi; "Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmesi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." olarak tanımlanmıştır.Bu hükme göre; yüklenici, eser sözleşmesinin konusu olan şeyi imal etmeyi (meydana getirmeyi) taahhüt eden ve imal ettiği şeyi de (eseri) iş sahibine teslim etme yükümlülüğü altına giren Kişi ya da kuruluştur. İş sahibi ise, sözleşmeye konu olan eseri bedeli karşılığında imal ettiren ve imal edilen eseri teslim almakta menfaati olan gerçek veya tüzel kişiler veya iş ortakları ya da gruplaşmış müesseselerdir (İzzet Karataş, Eser Sözleşmeleri, 2. Baskı, Ankara, 2009, s. 30). Bu tanıma göre eser sözleşmesinin unsurlarını; eser imal etme, ücret, taraflar arasında anlaşma ve sözleşmenin şekli olarak belirlemek mümkündür....

          Her ne kadar tüketici mahkemesince taraflar arasındaki sözleşmenin hukuki niteliği eser sözleşmesi kabul edilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de, davacının teşhirden ürün beğenmek suretiyle mobilya satınaldığı, sözleşme adının sipariş sözleşmesi olmasının aradaki ilişkiyi eser sözleşmesi haline getirmeyeceği, bu hali ile 4077 Sayılı Kanunun 3/c maddesinde düzenlenen mal satışı kaynaklı uyuşmazlığın Ankara 2.Tüketici Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Ankara 2. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi : 29/08/2022 Davanın Türü: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesi) (Antalya Genel İcra ... E.) Mahalli mahkemenin kararına karşı istinafa başvurulmuş olmakla, Dairemiz Üyesi tarafından hazırlanan rapor incelendi. Yapılan müzakere sonucu, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekilinin, davacı yüklenici ile davalı iş sahibi arasında düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında davacının işi yaparak davalıya teslim ettiğini, davalının kısmi ödeme yapmış olmasına rağmen bakiye borcunu ödememesi nedeniyle davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiği iddiasıyla açmış olduğu itirazın iptali davasında ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi, yaklaşık ispat koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiş, iş bu karar davacı vekili tarafından dilekçesinde yazılı sebeplerle istinaf edilmiştir....

              Eser sözleşmesi ilişkisinin varlığı ve yüklenicinin kaza geçirmesi halinde iş sahibinin kusurlu olup olmadığının iş mevzuatı ve iş güvenliği hükümlerine göre değil eser sözleşmesi ve borçlar hukukunun sorumluluk ilkelerine göre saptanması gerekir. Davacıların murisi ile davalı ... arasındaki hukuki ilişki adi ortaklık olarak nitelendirildiğine göre davalı ...'in sorumluluğunun da adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalıdır....

                UYAP Entegrasyonu