Dava dilekçesinde talep edilen alt yapı giderleri ile personel, ulaşım, nakliye ve konaklama giderleri, sanatçıya yapılan ödemeler, yemek masrafları, menfi zarar kapsamındadır. Sözleşmenin davalı iş sahibince feshinin haksız olması durumda davacı yüklenici kanıtlayabildiği menfi zararlarını isteyebilecektir....
Bunun yanında sözleşmenin uygulanacağına güvenilerek yapılan ve mal varlığını eksilten harcama ve giderlerin karşılığı olumsuz zarar olduğu gibi daha elverişli koşullarda sözleşme yapma fırsatının kaçırılması sebebiyle gerçekleşen zarar da menfi zarar kapsamında kabul edilmektedir. ... ve Dairemizin yerleşik uygulamalarında sözleşmenin feshi halinde menfi zararın fesihten itibaren makul süre içerisinde ihale yapılması ya da ihale yapılmayan durumlarda aynı işin veya kalan işin başkasına yaptırılması durumunda ödenecek bedel ile önceki yükleniciyle sözleşme yapılmayıp aynı tarihte aynı işin ya da kalan bölümünün başka bir müteahhide yaptırılması halinde ödenecek bedel arasındaki fark olarak hesaplanacağı kabul edilmektedir....
Bunun yanında sözleşmenin uygulanacağına güvenilerek yapılan ve mal varlığını eksilten harcama ve giderlerin karşılığı olumsuz zarar olduğu gibi daha elverişli koşullarda sözleşme yapma fırsatının kaçırılması sebebiyle gerçekleşen zarar da menfi zarar kapsamında kabul edilmektedir. ... ve Dairemizin yerleşik uygulamalarında sözleşmenin feshi halinde menfi zararın fesihten itibaren makul süre içerisinde ihale yapılması ya da ihale yapılmayan durumlarda aynı işin veya kalan işin başkasına yaptırılması durumunda ödenecek bedel ile önceki yükleniciyle sözleşme yapılmayıp aynı tarihte aynı işin ya da kalan bölümünün başka bir müteahhide yaptırılması halinde ödenecek bedel arasındaki fark olarak hesaplanacağı kabul edilmektedir....
İstek olarak; sözleşmedeki 4 villa karşılığı inşa edilen binanın %28,5 payının yükleniciye verilmesi şeklinde uyarlanmasına, 718 ada 1 parselin %28,5 kısmının tapu iptal ve tesciline, gecikme tazminatı ile menfi ve müspet zararların tespit ve tahsiline, terditli üçüncü istek olarak ise; 718 ada 1 parselin %28,5 oranındaki rayiç değer tespiti ve tahsiline, ayrıcı menfi ve müspet zararların tespit ve tahsiline ve gecikme tazminatına, ayrıca manevi tazminata karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili 12/09/2019 tarihli duruşmadaki beyanı ve 13/09/2019 tarihli dilekçesinde; "dava dilekçesindeki talebini menfi zarar olarak sözleşme gereği ödenen 300.000 TL'nin güncel değerinin tespit ve tahsiline hasrettiğini" ifade etmiştir....
ile ilgili sözleşmenin feshi talep edilmiş olması nedeniyle reddine karar verdiğini, oysa dava dilekçemizden de anlaşılacağı üzere davalı müteahhitten sadece müspet zarar talep edilmediğini, aynı zamanda davacı müvekkilin uğramış olduğu maddi manevi zarar da talep edildiğini, nitekim davacı müvekkil davalı müteahhide dolar bozdurarak ödemeler yaptığını, ayrıca işin sürüncemede ve uzatılması nedeniyle yapı malzemelerindeki değerler arttığını ve söz konusu yer zamanında teslim edilmediğinden kira ve sair maddi menfaatlerden mahrum bırakıldığını, bu da taraflar arasındaki müspet zarar değil mevcut ve menfi zararı ifade ettiğini, bu yöndeki taleplerimiz yani menfi zarar ile ilgili sayın mahkemece dikkate alınmaksızın karar verildiğini, davacı müvekkil bu yönde iyi niyet ve hakkaniyet kuralları gereği büyük bir menfi zarara uğramış olmasına rağmen mahkemece bu yönde bir karar verilmediğini, ayrıca talebimizden ve bilirkişinin vermiş olduğu rapordan da anlaşılacağı üzere davacı müvekkilin mevcut...
feshinden kaynaklanan bir çekişme olmadığı halde BK'nın 106. maddesinden söz edilerek davacının zarar ve ziyan isteyebileceğinin kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin geriye etkili feshine, müspet zarar, ayıplı işler ve kira bedeli ile yüklenicinin edimine göre devri gereken bağımsız bölümlerin belirlenmesi talebinin reddine karar verilmiştir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Mahkemece davacının başka bir sözleşme yapma fırsatını kaçırmış olması nedeniyle menfi zararının 3.103,00-TL olduğu gerekçesiyle davacının menfi zarar talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; 4077 sayılı Kanunda sözleşmeden dönme halinde tüketiciye tanınan seçimlik haklar içerisinde menfi zarar (kaçırılan fırsatlar) mevcut değildir. Kanunda tüketicinin seçimlik hakları sınırlı olarak sayılmıştır....
Davacı sözleşmenin gereği gibi ve süresinde ifa edilmediğini iddia ederek ödediği bedelin iadesiyle birlikte ceza-i şart ve zarar talebinde bulunmuş, davalı ise işin %90 oranında tamamladığını bu nedenle sözleşmenin feshedilemeyeceğini , sözleşme kapsamında yaptığı bir kısım iş ve işlemler olduğunu belirterek davanın reddi ile birlikte takas-mahsup kapsamında alacak talebinde bulunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacı tarafından ödenen bedelin iadesine ve fakat ceza-i şart alacağı ile zarar talebinin reddine hükmedilmiş, karara karşı davalı yüklenici tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İstinaf edenin sıfatına göre istinaf incelemesi sadece iadesine karar verilen bedel yönünden yapılacaktır. Davacı ödediği bedelin iadesini istemiş olmakla sözleşmenin feshini de talep ettiğinin anlaşılmasına göre ve davaya konu sözleşme bedel karşılığı düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olduğundan fesih iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla tüm sonuçlarını doğurur....
İşte müspet zarar bu iki bedel arasındaki farktan ibarettir. Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi hâlinde söz konusu olur. Bu durumda sözleşme ortadan kalkmamakta, yalnızca alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı almaktadır. Burada sözleşmenin feshedilmesinden değil, borcunun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu göz ardı edilmemelidir. Menfi zarar ise, uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir deyişle, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Tandoğan, s. 427). Bu husus Borçlar Kanununun 108’inci maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmaktadır....
Mahkemece, uyulan Hukuk Genel Kurulu bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; davada menfi zarar talep edildiği, davacının önceki davada verdiği ....03.2004 tarihli ıslah dilekçesi ile tek taraflı fesih hakkını kullandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin münfesih olduğu konusunda tereddüt bulunmadığı, ancak bu nedenle oluştuğu iddia edilen zararın davacı tarafça ispatlanması gerektiği, sözleşme gereği sökülen ağaçların zarar olarak gösterilmesinin mümkün olmadığı, sözleşme gereği yapılan işlerin kaldırılması için yapılacak masrafın zarar olduğunun söylenebilmesi için davacının bu nedenle aynı koşullarda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapmasına engel olma durumunun ve elde edeceği menfaatin bu nedenle azaldığının ortaya konulması gerektiği, ancak davacı tarafça böyle bir olay bildirilmediği, sadece taşınmazda yapılan işin kaldırılma bedelinin tazminat olarak talep edildiği, sonuç olarak oluşmuş ve talep edilebilecek bir menfi zarar bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir...