"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin haksız olarak feshi nedeniyle uğranılan kar kaybının ve menfi zararın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin davanın kısmen kabulüne dair kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Davacı yüklenici vekili, davalı ile aralarında akdedilen sözleşmenin haksız olarak davalı iş sahibince feshedildiğini ileri sürerek, yapılan bu haksız fesih nedeniyle uğradığı...
nedenlerle, (5) nolu hakedişten doğan 240.151,20 TL, sözleşmenin feshi nedeniyle 1.963.945,20 TL kâr kaybı (1) ve (2) nolu hakedişlerden 40.000,00 TL bloke edilen bedelin, sözleşmenin yapılması sırasında harcanan 118.078,00 TL sözleşme ve karar pulu ile kamu ihale kurumu bedeli 2.362.174,04 TL alacakları olduğunu, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, 100.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, 19.12.2011 tarihli dilekçesiyle taleplerini açıklamıştır....
Asıl davada davalı/Karşı davada davacı vekili, asıl davanın reddini, karşı dava bakımından davacı yüklenicinin sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmediğini, sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğini, müvekkilinin maddi zarara uğradığını, kira alacağından ve bağımsız bölümlerin satılmaması halinde elde edileceği kazançtan mahrum kalındığını, menfi zararlarının ve sözleşmenin 13.maddesi gereği karşı davalının toplam 85.000,00 TL gecikme bedelini ödemediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TLnin karşı davalıdan tahsilini istemiştir....
DAVANIN VE UYUŞMAZLIK NOKTALARININ TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ: 5-Davanın tespiti: Asıl dava, sözlü olarak akdedilen depo inşaasına ilişkin eser sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle fesih tarihine kadar yapılan iş bedeline ilişkin alacak, kâr kaybı ve ------ kaybına ilişkin maddi tazminat ve manevi tazminat istemlerine, Karşı dava, taraflar arasındaki ----- edimlerin süresinde yerine getirilmemesi nedeniyle kira geliri kaybı, cezai şart ve sözleşmenin haklı feshi nedeniyle maddi tazminat istemlerine ilişkindir. 6-Tarafların anlaştıkları hususlar: Ön inceleme duruşmasına kadar taraflar arasında; "a-Davacı-karşı davalının yüklenici olarak davalı-karşı davacının ------- yapılması hususunda anlaştıkları, b-Taraflar arasında yazılı şekilde iş yeri tesliminin yapılmadığı, c-Davacı-karşı davalının işi yapmaya başladıktan sonra davalı-karşı davacının ---- tarihinde davacı-karşı davalıya ihtarname göndererek depo yapım sözleşmesini...
Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşme hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Tandoğan, age., s. 427). Bu husus Borçlar Kanununun 108. Maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır: burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır. Bu tür bir zarar ayrımı, sözleşme sorumluluğunda söz konusu olmaktadır. Genel olarak menfi zarar; sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından, müspet zarar ise; ifa edilmemesinden doğan zararı ifade eder (Prof. Dr. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 8. Baskı, s.482). Menfi zarar, sözleşmenin feshi halinde istenebilir. Sözleşmenin feshi halinde müspet zarar istenemez. Bunun sonucu olarak, aynı davada hem menfi zarar hem de müspet zarar talep edilemez....
nun 107. maddesine aykırı olarak açtığı davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının makinede oluşan değer kaybı ve işçilik zararlarının belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğinden davanın bu talepler yönünden hukuki yarar yokluğundan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi, Tartışılması, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ; Mahkememizce kaldırma ilamı öncesinde; "...Dava, sözleşmenin feshi nedeni ile menfi zararın tahsili istemine ilişkindir....
Taraflar arasındaki sözleşmenin 29.maddesinde, franchise verenin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğinde her türlü zararını (müspet ve/veya menfi) franchise alandan talep etme hakkına sahip olduğu düzenlenmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabul gerekçesi olarak, davacının yaptığı fesih işleminin haklı fesih olduğu, ancak sözleşmenin henüz başında olunuşu, geriye kalan süre, pandemi nedeniyle henüz ifaların tam olarak başlanamaması, sözleşmenin ileriye dönük değil de geriye etkili olacak şekilde sona erdiğinin kabulü ve de menfi zararın tazmininin hakkaniyete uygun olacağı şeklindedir. Davanın kısmen kabulüne karar verilen miktar istinaf sınırı altında kaldığından, davalının kararı istinaf edememesi ve istinaf sebepleri ile bağlılık kuralı nedeniyle Dairemizce bu aşamada feshin haklı olup olmadığı konusunda değerlendirme yapılması mümkün değildir....
Ürünlerin Pazarlaması Ve Satılması İle Oluşacak Tanınma, Reklam Ve Pazar Payının Kaybından Kaynaklı Zararlarından Dolayı Şimdilik 5.000 TL hakkında; davacının talep etmiş olduğu masraflar, müspet karın elde edilmesi için yapılması gereken zorunlu menfi giderler olduklarından, bir başka deyişle bu giderler yapılmadan kar elde edilmesi ve faaliyette bulunulması mümkün olmadığından, davacının yoksun kalınan kar tazminatı gibi müsbet zarar talepleri bulunduğundan, aynı anda hem müsbet hem menfi zarar talep edilemeyeceğinden, davacının sözleşmenin feshinden sonra oluşabilecek masraflara ilişkin tazminat talebi verinde olmadığı değerlendirilmiştir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 21.03.2001 gün 2001/257-285 sayılı kararı, Dairemizin yerleşik uygulama ve içtihatları ile Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 03.02.1997 gün 4/3 sayılı kararlarına göre kamu kurumlarının taraf olduğu eser sözleşmesinden doğan davalarda feshin sözleşmeden önce veya sonraki sebeplere göre yapılıp yapılmadığı değerlendirilmeksizin sözleşmenin imzalanmasından sonra ortaya çıkacak ihtilâflarda adli yargı görevlidir. Uyuşmazlık, taraflar arasında özel hukuk hükümlerine göre düzenlenen sözleşmenin feshi nedeniyle, sözleşmenin feshinin iptâli istemine yönelik olduğundan, adli yargının görev alanında kalmaktadır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup ödenen bedelin iadesiyle işin ayıplı yapılması nedeniyle yeniden yapım bedeli ve iş gücü kaybı alacağının tahsili istemine ilişkindir....