Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davanın kısmen kabulüne, bu suretle davacının sözleşme pulu, karar pulu, kik, kesin teminat komisyon tutarı alacağı olarak 142.124,19- TL'nin kabulüne, teknik personel ve işle ilgili olarak talep edilen 5.000,00- TL alacağın reddine karar verildiği, teknik personel ve işle ilgili olarak talep edilen 5.000,00- TL yönünden bir istinaf bulunmadığı anlaşılmakla bu yönüyle bir inceleme yapılmamıştır. Davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden; Olumsuz (menfi) zarar, uygulanacağına ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi sonucu güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, harçlar, posta giderleri, noter ücreti ve yapılmış bulunan imalâtın bedeli olumsuz zararlardandır....

Davacı vekili 12.02.2021 tarihli beyan dilekçesi ile; müspet zarar olarak sözleşmenin haksız feshi nedeniyle yoksun kaldığı kar, menfi zarar olarak ise üçüncü kişilerle sözleşme akdetme fırsatını kaçırmış olmaktan kaynaklanan kazanç kaybı olarak hasretmiştir. Davacının bu iki zarar kalemi dışında başkaca bir talebi bulunmamaktadır. Yapılan yargılama neticesinde sözleşmenin davalı yüklenici tarafından haklı nedenlerle feshedildiğine kanaat getirildiğinden davacının müspet ve menfi zarar istemleri yerinde bulunmamış, talep edilen zarar kalemleri de göz önüne alınarak fesih kesin hesabının düzenlenmesine de gerek duyulmamıştır....

    Maddede taraflara tek taraflı fesih hakkı tanıdığı ve fesih sonrası izlenecek yol açıkça belirtilmiş olup, fesih durumunda herhangi bir tazminat ve/veya cezai şarttan bahsedilmediği için fesih ihbarnamesi sonrası yapılan tespit tutanağına göre işin %17,50 ‘sinin tamamlandığı ve buna karşılık gelen ödemelerin yapıldığı belirtilmiştir. Doktrinde hakim olan görüşe ve Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır. Menfi zarar; sözleşmenin karşı tarafınca yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarardır. Kısaca bu zarar, alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı, sözleşme yapmamış olsa idi uğramayacağı zarar olup, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların (giderlerin) tamamının, başka bir anlatımla karşı tarafın mal varlığına girmese bile o sözleşme sebebiyle cepten çıkan paradır. Müspet zarar ise, sözleşme sebebiyle cebe girmesi gereken paranın, girmemesi sebebiyle meydana gelen zarardır....

      Kural olarak sözleşmenin haklı feshi halinde fesheden, sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte olan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca akdin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararın tazminini isteyebilir. Doktrinde hakim olan görüşe ve Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır. Menfi zarar; sözleşmenin karşı tarafınca yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarardır. Yargıtay 15....

        menfi zarar ve cezai şart talepleri konusunda yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....

          UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklı haksız fesih nedeniyle kar kaybı, faaliyet giderleri alacakları, sözleşme masrafları (vergi, harç, KİK payı), teminat mektubu komisyon masrafları, yatırımdan doğan zararlar ile menfi ve müsper zararın tahsili talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....

          Menfi zarar (Olumsuz zarar); dayanağını 818 sayılı BK'nın 108/2. madde (TBK 125/3.) hükmünden almakta olup, sözleşmenin, karşı tarafça yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan eylemli zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı, uğranılmayacak olan zarardır. Dolayısıyla, karşı tarafın malvarlığına girsin veya girmesin, sözleşme nedeniyle alacaklının cebinden (malvarlığından) çıkan ve yasal olarak harcanan paradır. Doktrinde hakim olan görüşe ve Yargıtay uygulamasına göre, burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır. Menfi zarar, genel bir anlatımla hukuken geçerli olmayan bir borç ilişkisinin geçerli olduğuna inanmaktan (güvenmekten) doğan zarardır. Bu zarar, alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı, sözleşme yapmamış olsa idi uğramayacağı zarar olup, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların (giderlerin) tamamı, başka bir anlatımla karşı tarafın malvarlığına girmese bile o sözleşme nedeniyle cepten çıkan paradır....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir....

            Doktrinde hakim olan görüşe ve Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır. Menfi zarar; sözleşmenin karşı tarafınca yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarardır. Kısaca bu zarar, alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı, sözleşme yapmamış olsa idi uğramayacağı zarar olup, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların (giderlerin) tamamının, başka bir anlatımla karşı tarafın mal varlığına girmese bile o sözleşme sebebiyle cepten çıkan paradır....

            davacı yüklenicinin yükümlülüklerini yerine getirmediği sabit olduğundan davacı tarafça kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile ön protokolün feshi davasının reddine karar verilmiş, davacının sözleşmeyi ve ön protokolü feshi talebinin haksız olması nedeniyle reddine karar verildiğinden dolayı taraflar arasındaki sözleşme ve ön protokolün halen geçerli olması, davalının da zarar iddiasının bulunması nedeniyle davacı tarafın sözleşme gereği ödenen bedellerin iadesi talebinin de reddi gerekmiş, davacı tarafın sözleşmeden doğan edimlerini eksiksiz yerine getirmediği anlaşıldığından mahrum kalınan kar talebininde haksız olması nedeniyle reddine karar verilerek, davacı tarafça davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin ve ön protokolün feshi ve feshe bağlı yan talepler nedeniyle uğranılan zararın tazmine yönelik ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu