Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş Mahkemesi 03.12.2015 tarihli, 2014/282 Esas, 2015/911 Karar sayılı kararında; taraflar arasında davalıya ait 3 katlı inşaatın kalıp, demir ve duvar işlerinin kabala olarak yapılması için eser sözleşmesi yapıldığını, davacının yapılan eser sözleşmesi uyarınca aldığı işi kendisi tarafından temin edilen işçilerle yaptığını, davacı ile davalı arsında işçi işveren ilişkisinden kaynaklanan hizmet akdi olmadığını belirterek görevsizliğine karar vermiş, verilen bu karar Yargıtay yüksek 7. Hukuk Dairesi'nin 04.10.2016 tarihli, 2016/22819 Esas, 2016/15552 Karar sayılı kararı ile onanmış ve aynı tarihte kesinleşmiştir. Mahkemece; alacak miktarı itibari ile aradaki sözleşmenin varlığının ve bu sözleşmeden dolayı alacaklı olunduğunun yazılı delille ispat edilmesi gerekirken davacının usulüne uygun delillerle alacağını ispat edemediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir....

    Davalı işverene ait işyerinde 01.01.2012-15.05.2012 tarihleri arasında davalı işverenin eser sahibi olduğu film çekiminin kurgu işinde hizmet akdine tabi olarak haftalık 750 TL ücret karşılığında gerçekleştirilen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespiti talep edilmiş, Mahkemece, davacıya banka kanalı ile yapılan ödemeler de gözetilerek aynı ay içinde birden çok ödeme yapıldığı ve bir eser meydana getirildikçe ödemede bulunulduğu, taraflar arasındaki ilişkinin hizmet akdi olmayıp davacının eser sözleşmesi kapsamında çalıştığı ve 5510 Sayılı Yasa uyarınca sigortalı sayılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinde, bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların sigortalı sayılacağı belirtilmiştir....

      Aynı Kanunun 73/1. maddesi ise tüketici işlemlerinden doğan davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu belirlemiştir. 6502 sayılı Kanunun 3. maddesi gerekçesinde eser sözleşmelerinin kanun kapsamına alınmasına herhangi bir açıklama getirilmemiştir. Ancak, Kanunun sistematiği nazara alındığında, kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununun 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır....

        .- Dava; davacı (işveren) ile davalı (yüklenici) arasındaki eser sözleşmesi nedeniyle fazladan ödenilen iş bedelinin istirdadı, ayrıca taraflarca imzalanan eser sözleşmesi metninde yer alan bononun (iş bedelinin ödenmiş olması ve nama yazılı olmamasına rağmen) davalı tarafından doldurularak takibe konulduğu iddiasıyla menfi tesbit istemlerine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Amaç" başlıklı .... maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, "Kapsam" başlıklı .... maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir....

          Borçlar Kanununun 355. maddesindeki tanımlamaya göre eser sözleşmesi ile yüklenici, iş sahibinin ödemeyi taahhüt ettiği bedel karşılığında bir eser meydana getirmeyi üstlenir. Eser veya kanundaki ifadesiyle istısna akdînin konusu ise, yapımı kararlaştırılıp bir çalışmanın ürünü olan, maddi veya gayri maddi varlığı bulunan bir sonucun meydana getirilmesidir. Bu kapsamda bütünlük arzeden ve ekonomik değeri olan her hukuksal varlık eser sayılmaktadır. Yanlar arasındaki uyuşmazlık da davaya esas teşkil eden sözleşmelerle tarafların yüklendikleri edimlerin hukuki niteliği itibariyle BK’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmaktadır....

            Hizmet sözleşmesi ve eser sözleşmesi birbirine çok yakın kavramlar olup; hizmette ücret bağımlılık ve devamlılık, eser sözleşmesinde ise, bir şeyin ücret karşılığı imali söz konusu olmaktadır. Somut olayda hali hazır bir mal alımı söz konusu olmayıp hizmetten ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinde genel hükümler ve BK'nun 470.maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından 4077 sayılı kanunun 3/d maddesinde düzenlenen hizmet ve 3/c maddesinde düzenlenen hazır bir mal alımı kavramı kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın genel mahkemelerinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 Sayılı HMK'nun 21. ve 22. maddeleri uyarıca ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 10.04.2008 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali ve inkar tazminatı istemlerine ilişkindir. Davalı, taraflar arasında sıva yapımı için sözlü bir eser sözleşmesi bulunduğunu ancak davacıların işi yarım bıraktıklarını, yarım bırakılan eserin başkalarına tamamlattırıldığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir....

                Yanlar arasındaki ihtilâf “yat yapım sözleşmesinden” kaynaklanmış olup eser sözleşmesi ilişkisi mevcuttur. Uyuşmazlığın sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerindeki eser sözleşmesi hükümlerine göre incelenip çözümlenmesi gerekir. Eser sözleşmesinden doğan davalara bakmak da genel mahkemelerin görevidir. Genel mahkemeler (asliye hukuk, sulh hukuk, asliye ticaret) ile ..... mahkemeleri arasındaki ilişki de görev ilişkisidir. Görev kamu düzeninden olduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemelerce ve temyiz incelemesi sırasında ...’ca kendiliğinden göz önünde tutulur. Bu durumda davanın niteliğine göre davaya bakmak görevi tarafların sıfatı da dikkate alındığında asliye ticaret mahkemesine ait olduğundan mahkemece asliye ticaret mahkemesi sıfatı ile davaya bakılması gerekirken ..... mahkemesi sıfatıyla bakılıp esas hakkında hüküm kurulması doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur. ....

                  Diğer yandan; eser sözleşmesinde, yaratılacak sonuç (eser) önemli öge olduğu halde; hizmet sözleşmesinde, belirli ya da belirli olmayan bir süreyle işgörme ögesi önemlidir. Yani bir eser ortaya çıkarmayan emek harcamaları da, iş sözleşmesi yönünden işgörme sayılır. Eser sözleşmesi belli bir sonucun meydana getirilmesi şeklinde oluşurken, hizmet sözleşmesinde herhangi bir sonuç taahhüt edilmemektedir. Başka bir ifadeyle, eser sözleşmesinde, bir bina gibi eserin tamamlanması taahhüt edilirken, hizmet akdine bağlı çalışan işçinin bu tarz bir taahhüdü bulunmamaktadır. Hizmet sözleşmesinde, belirli veya belirsiz bir süreliğine hizmet ediminin hasredilmesi söz konusu iken işçi açısından sonucun varlığı önemli değildir....

                    İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, eser sözleşmesinden kaynaklandığı iddia olunan iş bedelinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptâline, takibin devamına karar verilmesi ve icra inkâr taminatının tahsili istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususlar olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacı taşeron, davalı yüklenicidir. Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği, tam olarak iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir....

                    UYAP Entegrasyonu