WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Menfi tespit davası, taraflar arasında derdest itirazın kaldırılması iflas davasında menfi tespit davasındaki iddianın savunma sebebi olarak ileri sürülebileceği gerekçesiyle reddedilmiştir. Menfi tespit davasının açılmasında davacının dava tarihi itibariyle hukuki yararının bulunması gerekir. İİK.nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali ve İİK.nun 158 ve 173. maddelerinde düzenlenen itirazın kaldırılması ve iflas davasından sonra menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Somut olayda kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip 10.08.2005 tarihinde başlatılmış olup, menfi tespit davası 18.08.2005 tarihinde açılmıştır....

    Eda davası açılması mümkün olan hallerde tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır." 6100 sayılı HMK'nun 107. maddesine göre tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Yani, davacının tespit davasına konu yapılan hukuki ilişkinin hemen tespit edilmesinde hukuki yararının bulunması şarttır. Bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğu, tespit davası açılabilmesi için tek başına yeterli değildir. Davacının tespit davası ile istediği hukuki koruma diğer dava çeşitlerinden (eda ve inşai dava) biri ile sağlanabiliyorsa, o zaman davacının dava açmada hukuki yararı yoktur. Buna göre eda davası açması mümkün olan davacının, aynı konuda tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....

    bir dava şartı olarak düzenlenmiştir. 6100 sayılı Kanun 106. madde hükmüne göre Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. (2) Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Tespit davasında, sadece tespit hükmü verilebilir. Tespit davasında verilen karar ile hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğu kesin olarak tespit edilir. Bir tespit davasının kabule şayan olabilmesi için, kanunla belirtilen istisnalar dışında bu davanın konusunu oluşturan hukuki ilişkinin var olup olmadığının mahkemece hemen tespit edilmesinde davacının güncel bir hukuki yararının bulunması gerekir. Davacıların hukuki ilişkinin derhal tespitinde hukuki yararının varlığı için öncelikle davacının bir hakkı veya hukuki durumu güncel halihazır ve ciddi bir tehditle karşı karşıya olması gerekir....

      Kural olarak tespit davasının dinlenebilmesi için genel dava şartlarından başka iki özel koşula daha ihtiyaç vardır. Sözü edilen özel koşulların ilki, tespit davasının konusunu ancak bir hukuki ilişkinin oluşturabileceğidir. Gerçekten, tespit hükmü, hak ve alacakların doğduğu hukuki ilişkinin mevcut olup, olmadığını tespit etmekte olup, miktarları hakkında bir şey içermez. Bu nedenle uygulamada, konusu yalnızca maddi vakıa ya da vakıalar olan tespit davaların dinlenemeyeceği sonucuna varılmıştır. Kural olarak maddi vakıa ya da vakıalar ancak hukuki bir ilişki ile birlikte tespit davasına konu olabilirler. Özel koşulların ikincisi ise hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığının hemen tespitinde hukuki bir yararı bulunmalıdır. Hukuki yarar koşulu, tespit davasını düzenleyen tüm yasalarda, öğretide ve uygulamada kararlılıkla aranmaktadır. Öte yandan, bir hukuki ilişkinin, hemen tespitinde hukuki yararın varlığının kabul edilebilmesi için üç koşulun birlikte olması zorunludur....

        Köyü 153 ada 1, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 11, 12, 13, 17, 22, 25 ve 28 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin açılan davanın REDDİNE, dava konusu 153 ada 23 ve 24 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin açılan davanın KISMEN KABÜLÜNE, 153 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi ..., 153 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi ... , 153 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi ..., 153 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi ... , 153 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tarla niteliğiyle ..., 153 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi ..., 153 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi..., 153 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi ..., 153 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi ... , 153 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi ..., 153 ada 17 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi ..., 153 ada 22 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi ..., 153 ada 25 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi ... adına TESCİLİNE, 153 ada 28 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi ... adına...

          Bu korunma ihtiyacı doğmadan (yani bu hukuki korunma ihtiyacının gelecekte duyulacağından bahisle) tespit davası açılamaz. Bir hukuki ilişkinin tespit edilmesinde hukuki yararın bulunması da şu üç şartın birlikte varlığına bağlıdır: 1-Davacının bir hakkı veya hukuki durumu güncel (halihazır) bir tehlike ile tehdit edilmiş olmalı, 2-Bu tehdit nedeniyle, davacının hukuki durumu tereddüt içinde olmalı ve bu husus davacıya zarar verebilecek nitelikte bulunmalı, 3-Yalnız kesin hüküm etkisine sahip olup, cebri icraya yetki vermeyen (icraya konulamayan) tespit hükmü, bu tehlikeyi kaldırmaya elverişli olmalıdır. Kural olarak da gelecekteki yararlara veya zararlara dayanılarak tespit davası açılamaz. Tespit davalarında hukuki ilişki ve hukuki yarar dava şartıdır. Hakim, bir tespit davasında bu iki şartın da var olup olmadığını yargılamanın her safhasında re'sen gözönünde bulundurmakla görevlidir....

            Bu çerçevede, maddî vakıaların tek başlarına tespiti isteniyor ise tespit davasına değil; delil tespiti kurumuna başvurulması gerekecektir. " Yukarıdaki yasal açıklamalardan yola çıkılarak, tespit davasının iki özel dava şartı olduğundan sözedilebilir: 1-Tespit davasının konusu sadece bir hukuki ilişki olabilir. 2-Davacının bu hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığının hemen tespitinde hukuki bir yararının bulunması gerekir. Hukuki ilişkiden maksat; bir kimse ile diğer bir kimse veya eşya arasında mevcut olan ve somut bir olaydan doğan hukuki ilişkidir. Her çeşit hukuki ilişki tespit davasının konusunu teşkil edebilir.... Buna karşılık, bir hukuki ilişki niteliğinde olmayıp maddi vakıadan ibaret olan ilişkilerin tespiti için açılan tespit davası dinlenmez... Maddi vakıalar ancak bir hukuki ilişki ile birlikte tespit davasına konu teşkil edebilirler (B.Kuru-A.C.Budak; Tespit Davaları, 2.Baskı, sayfa 80 vd)....

              Miktarı belirsiz alacaklarda zamanaşımının dolmasına çok kısa sürenin varolduğu hallerde yalnızca tespit yahut kısmi edâ ile birlikte tespit davasının açılabileceği genel olarak kabul edilmektedir. Davacı, söz gelimi bir tazminatın tahsili yerine alacağın miktarının ve borçlunun sorumlu olduğunun tespitini hedefleyen bir dava açabilir, açabilmelidir. Bu dava, zamanaşımını kesecek, davada istihsal olunan ilam genel haciz yoluyla takibe konabilecek, itiraz halinde borçlunun göze alamayabileceği icra-inkar tazminatı yaptırımı devreye girebilecektir. Öte yandan tespit davası, dava ekonomisi yönünden edâ davasına nazaran taraflar için daha avantajlıdır. Tespit davasının taraf barışını kolaylaştıran bir karakteri de vardır. Alacaklı, yalnızca edâ davası veya yalnızca tespit davası yahut kısmî edâ ile birlikte külli tespit davası açabilme seçeneklerine sahiptir. Hak arama özgürlüğünün (Ayn.m.36, İHAS.m.6) özünde varolan bu seçenekler, yasa veya içtihat yoluyla yasaklanamaz....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde tespit isteyen davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Tespit isteyen (davacı) vekili, müvekkiline ait aracın dava dışı çalışanının yönetiminde iken meydana gelen kazada hasarlandığını, hasarın mahkemece tespit edildiğini, bu defa; uzman bilirkişi marifetiyle kusur oranının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 28.1.2014 tarihli karar ile kusur oranının tespiti talebinde hukuki yarar bulunmadığından talebin reddine karar verilmiş, bu karara yönelik olarak tespit isteyen vekilinin itirazı mahkemenin 05.2.2014 tarihli Ek kararı ile red edilmiş, bu karar tespit isteyen (davacı) vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Gerekçe: Dava açılmasında hukuki yarar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesinde bir dava şartı olarak düzenlenmiştir. 6100 sayılı Kanun 106. madde hükmüne göre tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Tespit davasında, sadece tespit hükmü verilebilir. Tespit davasında verilen karar ile hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğu kesin olarak tespit edilir. Bir tespit davasının kabule şayan olabilmesi için, kanunla belirtilen istisnalar dışında bu davanın konusunu oluşturan hukuki ilişkinin var olup olmadığının mahkemece hemen tespit edilmesinde davacının güncel bir hukuki yararının bulunması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu