bentlerinin hüküm fıkrasından tümüyle çıkartılmasına, aynı bendin ilk paragrafındaki (Kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen 60.264,25 TL'nin;) ibaresinden sonra gelmek üzere (bozma öncesinde tespit edilen 10.159,95 TL'lik kısmının ödemesinde mükerrerlik olmamak şartıyla ve bozma sonrası tespit edilen fark 50.104,30 TL'nin ise üçer aylık vadeli hesapta işlemiş nemaları ile birlikte derhal davalıya ödenmesine, bu hususta ilgili bankaya müzekkere yazılmasına,) cümlesinin yazılmasına, 2- (6-A) ve (6-B) bentlerinin hüküm fıkrasından tümüyle çıkartılmasına, aynı bendin ilk paragrafındaki (Kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen 60.264,25 TL'den;) ibaresinden sonra gelmek üzere (bozma öncesi tespit edilen 10.159,95 TL bedele 02.08.2015 tarihinden ilk karar tarihi olan 10.03.2016 tarihine kadar, bozma sonrası tespit edilen fark 50.104,30 TL bedele 02.08.2015 tarihinden 27.11.2020 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı...
nin hissesinin tamamı 20 pay kabul edilerek 5 payının eşi ..., kalan 15 payının 3'er hisse itibarıyla çocukları, ..., ..., ..., ... ve ... adlarına tespit tutanağındaki kayıtlar aynı kalmak kaydı ile tapuya kayıt ve tesciline, ... nolu parselin 1/2'sinin ..., 1/2'sinin ... adlarına tespit tutanağındaki kayıtlar aynı kalmak kaydı ile tapuya kayıt ve tesciline, ... nolu parselin eşit hisse itibarıyla ... ve ... adlarına tespit tutanağındaki kayıtlar aynı kalmak kaydı ile tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... sayılı parseller yönünden davacılar tarafından açılan davaların reddi ile tespit tutanağındaki kayıtlar aynı kalmak kaydı ile tapuya tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, ......
Dava, davacı şirketin elektrik enerjisi kullanım teşvikinden yararlanabilmesi için dava konusu faturadaki ilk okuma tarihi 27.11.2012 ile 27.12.2012 tarihleri arasındaki elektrik tüketiminin tespitine ilişkindir. ./.. -2- Tespit davası, eda davasının öncüsü olup, işlevi bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının tespitinden ibarettir. Eda davalarında ise tespit işlevinden başka, ikinci bir (eda) bölüm vardır ki, bu bölüm tespit davalarında mevcut değildir. İşte bu nedenledir ki eda davası, aynı konudaki tespit davasını da (talebini) içeren geniş kapsamlı bir davadır. Tespit davasının konusu bir hukuki ilişki olmalı ve davacının, bu hukuki ilişkinin var olup olmadığının hemen tespit edilmesinde hukuken korunmaya değer güncel bir menfaati bulunmalıdır....
Dava, 6100 sayılı HMK'nın 106.maddesi gereğince açılmış tespit davasıdır. Uyuşmazlık, davacı şirket adına düzenlenen 14.02.2023 Keşide Tarihli, 08.03.2023 Vade Tarihli, 25.000,00 TL tutarlı ve 21.02.2023 Keşide Tarihli, 16.03.2023 Vade Tarihli, 41.000,00 TL tutarlı iki adet bonoların sahteliğinin tespiti talebinin tespit davası konusunu oluşturup oluşturmayacağı, somut olay yönünden dava şartı bulunup bulunmadığı, söz konusu davanın hasımsız açılıp açılamayacağı hususlarına ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 106. Maddesinde; "(1)Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. (2)Tespit davası açanın kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. (B)Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz." hükmü düzenlenmiştir. Tespit davası, eda davasına oranla istisnai bir davadır....
Köyü çalışma alanında bulunan 111 ada 5 parsel sayılı 272.62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle paylı olarak ..., ..., ..., ... ve ... adına tespit edildikten sonra, ...’ın itirazı üzerinde yapılan komisyon incelemesi neticesinde, taşınmazın Haziran 289 tarih ve 75 sıra numarasında kayıtlı tapu kapsamında kaldığı, tapu kayıt maliklerinin kadastro tespit tutanağında adı geçen tespit malikleri dışında başka mirasçılarının da bulunduğu belirtilerek, hak kaybına sebebiyet verilmemesi amacıyla tapu kaydında olduğu gibi 1 hissesi ... oğlu ..., 1 hissesi de ... evlatları ...,...,... adlarına tespit edilmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, PV parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 29/05/2015 tarihli bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen ve üzerinden enerji nakil hattı geçen 1.252,16 m²'lik kısmının ... vasfı ile Hazine adına tespit ve tapu siciline tesciline; kalan (A) harfi ile gösterilen kısmın tespit gibi tesciline; (C) harfi ile gösterilen kısmın ise davalı parsel ile ilişkilendirilmek suretiyle yeni bir parsel sayısı verilerek tespit gibi tesciline; PXXXIX parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddi ile anılan taşınmazın tespit gibi tapu siciline tesciline; PXLI parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 29/05/2015 tarihli bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen ve üzerinden enerji nakil hattı geçen 1.011,60 m²'lik ... vasfı ile Hazine adına tespit ve tapu siciline tesciline; kalan (A) harfi ile gösterilen kısmın tespit gibi tapu siciline tesciline; kalan (C) harfi ile gösterilen kısmın ise davalı parsel ile ilişkilendirilmek suretiyle yeni...
Dava konusu 1129 parsel sayılı taşınmaz, payları oranında ... ve davalı ... ve paydaşları adına tespit edilmiş olup dava, adı geçen tespit maliklerinden sadece ... ve paydaşlarına yöneltilerek açılmış diğer tespit maliklerinden ...’a husumet yöneltilmemiştir. Bu nedenle davada taraf koşulu sağlanmamıştır. Taraf koşulu dava şartı olup, bu şart yerine gelmeden işin esasına girilmesi öte yandan davacı tarafa, dava konusu 1129 parsel sayılı taşınmazla ilgili iddiası da açıklattırılmamış, her iki taşınmazın tespitine esas alınan pay tapu kayıtlarının intikalleri ve komisyon kararı ile tespit malikleri adına tespit edilen payların nasıl hesaplandığına ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor da alınmamıştır. Hal böyle olunca; mahkemece, öncelikle tespit maliki ...'a duruşma günü tebliğ edilerek adı geçen davaya dahil edilmeli bu yolla taraf koşulu sağlanmalı, varsa savunma ve delilleri toplanmalıdır....
-2- Tespit davaları bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının belirlenmesine yönelik olarak açılan davalar olup görülmekte olan veya açılacak bir davada iddia veya savunma olarak ileri sürülebilecek konular için bağımsız bir tespit davası açmakta hukuki yarar yoktur. Eda davası sonunda verilen hüküm ile, aynı zamanda dava konusu hukuki ilişkinin var olup olmadığı da tespit edilir ve ondan sonra bu tespite dayalı olarak eda hükmü kurulur, Yargıtay’ın kararlı uygulamasına göre de, eda davası açmak mümkün ise, tespit davası açılamaz. Anılan kuralın geçerli olabilmesi için, eda davası sonunda verilecek hükmün tespite ilişkin bölümü ile tespit davası sonunda alınacak tespit hükmü arasında, meydana getirdikleri kesin hükmün etkisi bakımından hiç bir fark bulunmaması gerekir. Diğer bir söyleyişle tespit davası ile istenen hukuki korunma, eda davası ile tamamen elde edilebilecekse, o zaman, davacının ayrı bir tespit davası açmakta hukuki yararı yoktur....
Mahkemece davalının bayii .......... ve davalı ... adına belgesizden tespit edildiği bildirilen tüm parsellerin kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri ve tapu kayıtları getirtilerek belgesizden taşınmaz verilip verilmediği denetlenmemiş, davalı ... ve bayii ..........'dan aynı şekilde intikal ile davalının kardeşi ...... adına tespit edilen taşınmazlara karşı Hazinenin aynı nedenle açtığı Mahkemenin 2006/466 Esas sayılı dava dosyası ile görülen parseller hakkındaki dava ile belgesiz limitinin denetimi yönünden dosyaların birleştirilmesi gerektiği düşünülmemiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013 / 16 Değişik İş sayılı dosyası ile 13.2.2013 tarihinde tespit yaptırılmış, yapılan inceleme sonucu kiralanandaki parkenin, camların, kepenklerin ve camların zarar gördüğü, iki adet WC nin yıkıldığı belirtilerek tespit tarihi itibariyle 29.000 TL hasar bulunduğu, hasarın hor kullanma nedenli olduğu ve tamir süresinin 30 gün olduğu bildirilmiştir. Tespit raporunun davalıya tebliğ edildiği, davalının rapora itiraz etmediği görülmektedir. Davacı, açmış olduğu işbu dava ile tespit bilirkişisi raporu ile belirlenen 29.000 TL hasar bedelinin ve bir aylık kira bedeli 3.300 TL nin tahsilini talep etmektedir. Yargılama sırasında davalı taraf, tespit raporuna itirazlarını bildirmiş ise de, mahkemece bu rapor çerçevesinde davanın kabulüne karar verilmiştir. 1086 Sayılı HMUK'nun 368-374 (6100 Sayılı HMK'nun 400-406 ) maddelerinde düzenlenmiştir....