ve ... dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkili tarafından icra dosyalarındaki borç ödenerek takibe konu dosyaların kapatıldığını , her iki dosyanın kapatılması tarihinden itibaren takriben 10 gün içinde icra takibine konu iki adet çekin müvekkili şirket yetkilisi tarafından banka şubesi çalışanına imza karşılığında teslim edildiğini ve çeklerin uhdelerinde olmadığını , müvekkili tarafından çekler teslim edilmesine rağmen banka tarafından teslim alınmadığı iddia edilerek müvekkili şirketin hesabına bloke konulduğunu , blokenin kaldırılması için gerekli başvuruların yapıldığını ancak işlem yapılmadığından bahisle öncelikle ... ve ... seri numaralı çeklerin bankaya teslim edilip edilmediği hususunda muarazanın giderilmesine ve çeklerin bankaya teslim edildiğinin kabul edilmesine, haksız blokenin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
AŞ) vekili, davanın açıldığı tarih itibariyle davacının kefaletinin bulunduğu şirketlerin bankaya karşı çek taahhüt risklerinin bulunduğunu, dava açıldıktan sonra bu risklerin davacı tarafından kapatıldığını, bu nedenle hesap üzerindeki blokenin kaldırıldığını ve sonuçta davanın konusuz kaldığını, davaya konu paranın yatırıldığı tarih itibariyle banka bünyesinde faizli bir hesapta değerlendirildiğinden davacının faize ilişkin isteminin yerinde olmadığını, ayrıca blokeli para üzerinde davacıdan alacaklı bulunan .... şahısların haczinin mevcut olduğunu savunarak, hesap üzerindeki blokenin kaldırılması nedeniyle davanın konusuz kaldığını, hesap üzerinde .... şahıslar lehine haciz mevcut olduğundan paranın davacıya iadesinin mümkün olmadığını belirtmiştir....
San.Tic.Ltd.Ştine ait ... ve ...’a ait 8 çekin halen ibraz edilmediği ve bankaya iade edilmediği ile yemin teklif edilmesi üzerine davalı banka çalışanına 06.03.2018 tarihli celsede yemin teklif edilerek ve yeminli beyanı alınarak davalı vekilinin 18.12.2018 tarihli celsede zapta geçen 30.06.2018 tarihinde süre dolduğu blokenin kaldırıldığı, davanın konusunun kalmadığı beyanı üzerine davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili aynı celsede davanın açılmasına davalının neden olduğunu, iade edilen çeklerin ödemesinin dava açıldıktan sonra yapıldığını, yeminin usule uygun olmadığını, faiz yönünden davanın konusuz kalmadığını beyan etmiştir.Mahkeme hükmünde davacının mevduat hesabında bulunan paranın yatırıldığı tarihten itibaren faizi ile tahsil talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Taraflar arasında 22.11.2012 tarihli “Mevduat Rehni Sözleşmesi“ düzenlenmiştir....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının hesaplarında haksız yere blokede tutulan bir para var ise bu blokenin kaldırılmasıyla davacının paraya erişebileceğini, davacının blokenin kaldırılması talebiyle dava açabileceğini, davanın zaman aşımına uğradığını, dava dışı şirket lehine rehin verildiğini, hali hazırda dava dışı şirketin devam eden gayri nakit çek riskleri bulunduğunu, bu nedenle rehnin fekkedilmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, Ankara BAM 21....
ın emekli olduğu ve üye hakim ...'ın ise 2020 yılı Yaz Kararnamesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi üyesi olarak atandığı, yerel mahkemenin emekli üye hakim ve ataması yapılan diğer üye hakim için 18/02/2021 tarihinde Ankara İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığına müzekkere yazdığı, müzekkere içeriğinde emekli üye hakim ... için Hukuk Muhakemeleri Kanununun 299. Maddesine göre işlem yapılacağını, ataması yapılan diğer üye hakim ... için geçici yetki verilerek üye rolünün geçici olarak aktifleştirilmesi hususunda gerekli yazışmaların yapılmasını talep ettiği, gerekçeli kararın Başkan ... Başkan tarafından imzalandığı, gerekçeli karara ek olarak üye hakim ...'ın emekli olması nedeniyle imzasının alınmadığı şerh düşüldüğü anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince 11/12/2019 tarihinde yapılan duruşmada taraf vekillerinin yüzlerine karşı tefhim edilen kararın, HMK'nın hükmün kapsamı alt başlığı altında düzenlenen 297....
de hukuki dayanağının kalmadığını, buna rağmen davalı tarafça blokenin kaldırılmadığını ileri sürerek, muarazanın giderilerek haksız olarak bloke edilen 4.561 Euro'nun faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı banka nezdinde bulunan hesabından almış olduğu 7 adet boş çek yaprağını kaybettiği, bu aşamada 3167 sayılı Yasanın 1. maddesindeki şartların oluşmadığı, bu 7 adet çekin karşılıksız çıkması ihtimaline binaen davalı bankanın davacının hesabından bloke ettiği 3.290 TL'ye yönelik depo eyleminin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, davacının hesabındaki blokenin kaldırılmasına, paranın bloke tarihinden itiaren işleyecek faiziyle iadesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, davacının davalı bankadan almış olduğu 7 adet çekin karşılıksız çıkması ihtimaline binaen davacının hesabına konulan blokenin kaldırılması talebine ilişkindir. Davaya konu bloke, karşılığı bulunmayan çek yaprakları için bankanın sorumlu olduğu miktarın teminatı olarak konulmuştur. Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Şubesi'ne bağlı tıp merkezi arasında, personel maaşlarının ödemesi konusunda 2008 yılında 3 yıl süreli sözleşme imzalandığını, 2010 yılında yürürlüğe giren 5947 sayılı Kanun gereğince müvekkilinin ülke genelindeki 21 tıp merkezinin personeli dahil tümü ile Sağlık Bakanlığı'na devredildiğini, 05/03/2010 tarihi itibari ile tıp merkezinin faaliyetinin durdurulup çalışan personelinin Bakanlık kadrolarına geçmesi nedeniyle maaş ödemesinin yapılamayacağını, bu durumun sözleşme imzalanırken öngörülemeyecek bir mücbir sebep oluşturduğunu, sözleşmeye devam edilemeyeceğinin davalı bankaya yazı ile bildirildiğini, ancak davalının cezai şart talep ederek müvekkilinin bankada bulunan 47.500 TL'ye bloke koyduğunu ileri sürerek, haksız blokenin kaldırılmasını ve anılan meblağın blokenin konulduğu 26/07/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalıya ait POS cihazından yapılan 3.750 TL'lik alışveriş karşılığının dava tarihinden önce davacının hesabına blokeli olarak aktarıldığı, bloke sebebiyle davacının alacağını tahsil edemediği ancak dava tarihinden sonra 04.08.2010 tarihinde blokenin kalkarak alacağın davacıya 09.08.2010 tarihinde ödenmiş olduğu, davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, işyeri sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davaya konu alacağın yargılama sırasında davalı tarafından blokenin kaldırılarak ödenmesi nedeniyle dava açılmasına sebep olduğu gerekçesiyle davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmiştir....
Uyuşmazlık, davacının ticari kredi kartı borcu nedeniyle sözleşmede (ticari kart sözleşmesi ve temel bankacılık hizmet sözleşmesi) belirtilen takas - mahsup ve rehin hakkına dayalı olarak İİK'nın 83/a maddesine göre henüz takibe girişilmeden haczi caiz olmayan emekli maaşından yapılacak kesintiye verilen muvafakatin geçerli olup olmadığı, SGK emekli maaşından kesinti yapılıp yapılmayacağı noktasındadır. Yargıtay Dairelerinin bu konuda farklı görüşleri bulunmaktadır. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi sözleşmede belirtilen takas - mahsup ve rehin hakkına dayalı olarak emekli maaşından kesinti yapılabileceğini kabul etmektedir. (Y. 3. HD 2022/3634 Esas 2022/5847 Karar sayılı ilamı ile 2022/5732 Esas 2022/7669 Karar sayılı ilamı) Yargıtay 11. Hukuk Dairesi ise kesinti yapılamayacağını kabul etmiştir....