Nitekim dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile özellikle bilirkişi raporunun incelenmesinde; davacının ödenen maaşının tamamından otomatik kesilmesine muvafakat verdiğini, blokenin bankaca kaldırıldığı, hesabın sadece maaş hesabı olup, başkaca bir amaçla kullanılmadığı ve hesaba yatan maaşların tümüyle borçlara mahsup edilmediği, davacının maaş tutarının 1/4 'lük kısmının 15/02/2018 tarihinden itibaren tahsil edilerek Adana 4. İcra Müdürlüğü'nün 2016/16433 Esas sayılı icra takip dosyasına ödendiği, bu tarihten itibaren maaş haczi dışında herhangi bir blokenin bulunmadığı ve hesaptan kesinti yapılmadığının tespit edildiği görülmekle, mahkemece davanın reddine dair verilen karar yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenlerle; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmamakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1- b(1) maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Candan'ın davalı bankadan çektiği kredilerin ödemesi bitmeden vefat ettiğini, kullanılan kredi nedeniyle müvekkilinin hesabına haksız bloke konulduğunu ileri sürerek blokenin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, talebin anlaşılamadığını, sigorta sözleşmesinin tarafının banka olmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının vefat eden eşi Sadrettin'in müvekkili bankadan tüketici kredisi kullandığını, davacının da kredinin teminatını teşkil etmek üzere mevduat rehin sözleşmesi imzaladığını, bu nedenle blokenin kaldırılmasının ancak borcun tamamının ödenmesi halinde söz konusu olabileceğini, halen kredi ilişkisinden dolayı 9.137,92 TL alacaklarının bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki blokenin kaldırılması ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince blokenin kaldırılması talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, tazminat talebine ilişkin olarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle blokenin kaldırılması talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, tazminat talebine ilişkin olarak davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Davalı banka tarafından blokenin davadan önce kaldırıldığı beyan edilmiş ise de, davacının blokenin kaldırılması istemli 19.09.2018 tarihli ihtarnamesine davalı tarafından verilen 02.10.2018 tarihli cevabi ihtarname ile "Talep edilen işlemin 5549 Sayılı Kanunun 19/A maddesine göre ertelendiği"nin bildirildiği, bu nedenle davacı tarafından 09.10.2018 tarihinde icra takibinin başlatıldığı, davalı banka tarafından ise bu tarihten sonra (17.10.2018 tarihinde) blokenin kaldırıldığı anlaşılmıştır....
Davalı banka tarafından blokenin davadan önce kaldırıldığı beyan edilmiş ise de, davacının blokenin kaldırılması istemli 19.09.2018 tarihli ihtarnamesine davalı tarafından verilen 02.10.2018 tarihli cevabi ihtarname ile "Talep edilen işlemin 5549 Sayılı Kanunun 19/A maddesine göre ertelendiği"nin bildirildiği, bu nedenle davacı tarafından 09.10.2018 tarihinde icra takibinin başlatıldığı, davalı banka tarafından ise bu tarihten sonra (17.10.2018 tarihinde) blokenin kaldırıldığı anlaşılmıştır....
ncı maddesi hükmü uyarınca borçluların davacı banka nezdindeki hak ve alacakları üzerinde davacı bankanın rehin hakkıyla birlikte takas mahsup yetkisinin bulunduğunu, adı geçen firma üzerindeki alacağın tahsilini teminen firmanın kefili olan davacının emekli maaşından yapılan kesintilerin banka tarafından icra dosyası dışında takas mahsup yetkisi kullanılarak gerçekleştirildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
DAVA Davacı, davalı bankalardan tüketici kredisi aldığını, kredi sözleşmesi sırasında emekli maaşından kesinti yapılması için muvafakatname imzalatıldığını, maaşına bloke konulduğunu, kesinti yapıldığını yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek blokenin kaldırılmasını, kesintilerin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar yapılan işlemleri, mevzuata sözleşme ve hükümlerine uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 13.09.2022 tarihli ve 2022/160 Esas, 2022/567 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuran İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket tarafından davalı bankanın davacıya ait mevduata bloke koyması ve sanal post erişiminin kapatılması nedeniyle uğradığını iddia ettiği zararın davalıdan tahsilinin ve davalı banka tarafından davacı şirket hesabına uygulanan blokajın kaldırılmasının talep edildiği, blokenin post hesabına ilişkin olup, 15.02.2013 tarihinde konan blokenin 26.11.2013 tarihinde kaldırıldığının anlaşıldığı, bu nedenle yargılama sırasında banka tarafından konulan bloke kaldırılmış olduğundan bu hususta herhangi bir karar oluşturulmasına yer olmadığı; davalı bankanın davacı hesabına koymuş olduğu blokenin üye iş yeri sözleşmesine ve uluslararası kredi kartı kurallarına uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, üye işyeri sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tazmini istemine ilişkindir....
hükmüne istinaden müvekkili hesabını bloke etmenin yasaya aykırı sözleşme yapılmayacak olması nedeni ile hesaba konulan blokenin geçersiz sayılması ve bir hakkın doğumundan önce feragat edilmesinin genel hukuk prensiplerine aykırı olması bloke işleminin yasaya aykırı olduğunu gösterdiğini, bu nedenlerle davalı banka tarafınca hiçbir yasal gerekçe olmadan müvekkili aleyhine başlatılmış bir haciz takibi olmadan banka hesabına haksız ve hukuka aykırı olarak konulan blokenin iptali ve kaldırılmasına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı bankaya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; bloke konulmasına sebep olan teminat mektubunun 22.02.2007 tarihinde davalıya teslim edildiği, buna rağmen davacının hesabındaki blokenin kaldırılmadığı, davalı tarafından blokenin kaldırılmamasının hangi haklı sebebe dayandığının usulüne uygun delillerle kanıtlanamadığı, davalının davanın blokenin kaldırılması nedeni ile konusuz kaldığını iddia etmiş ise de blokenin kaldırılmasına rağmen davacı alacağının ödenmediği, davacıya dava tarihinden sonra gönderilen yazıda da sadece hesaptaki teminat blokesinin çözümünün yapıldığının bildirildiği, davacının hesabı üzerine konan haczin de 15.07.2010 tarihinde kalktığı ve hesabın serbest kaldığı, davacının talep edilenden daha fazla miktarda davalı bankadan alacağı olduğu, ancak taleple bağlı kalınarak davacının talep ettiği alacak kadar davalı aleyhine dava açmakta haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile; 10.000,00 USD’nin, 15/07/2010 tarihinden itibaren devlet bankalarınca USD...