Davacının tanı konulan hastalığı dikkate alındığında; gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinin bulunduğu, davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile davalı Kurum vekilinin itirazının reddine yönelik ilk derece mahkemesinin kararlarının yerinde olduğu anlaşıldığından, davalı-aleyhine tedbir istenen vekilinin istinaf başvurusunun, HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
K A R A R Davacı, emekli olduğunu, borçlarını kapatmak için davalı bankadan ... kullandığını, bankanın sadece 2.000,00-TL ödeme yaptığını, 16.000,00-TL olan önceki ... borcunu 35.000,00-TL’ye çıkarttığını, 930,00-TL civarında olan maaşından her ay 576,03-TL kesinti yapıldığını, herhangi bir haciz olmadan maaş hasabında yapılan kesintinin hukuksuz olduğunu belirterek, emekli maaşına konulan blokenin kaldırılmasını, 9.828,16-TL tutarındaki haksız ve hukuka aykırı olarak yapılan kesintinin iadesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının emekli maaşına konulan blokenin kaldırılmasına, 9.828,16-TL emekli maaş kesintisinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı bankadan kullandığı muaccel hale gelmiş tüketici kredisi taksitlerinin emekli maaşından alınıp alınamayacağı, ödenen bedellerin geri istenip istenemeyeceğine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk derece mahkemesi, ihtiyati tedbir talebine itirazı değerlendirdiği 16.05.2023 tarihli ara kararında; "...Somut olayda davacı borçlu, davalı alacaklının başlattığı iki adet icra takibinde menfi tespit talebinde bulunmuştur. 24/02/2023 tarihli ara karar ile %15 teminat karşılığında icra dosyalarında vezneye giren paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmiştir. İhtiyati tedbir kurumu esas olarak HMK’da düzenlenmiş ise de, menfi tespit davalarına ilişkin İİK’da özel düzenleme bulunmaktadır. Bu sebeple açılan menfi tespit davalarında öncelikle İİK hükümlerinin uygulanması gerekir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde İİK md. 72/3 uyarınca ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleştiği ve teminat miktarının makul olduğu... " gerekçesiyle, ihtiyati tedbire yapılan itirazın reddine karar vermiştir. Bu ara karara karşı, ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı ......
Hukuk dairesinin 2015/11662 esas 2016/8538 karar sayılı ve 31/10/2016 tarihli ilamında da değinildiği üzere süresinde istirdat davası açıldığına göre yasa gereği ödemeden men yasağının kaldırılmaması gerektiğinden davacı vekilinin 03/12/2020 tarihli ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Mahkememizin 16/11/2020 tarihli duruşmadaki 1 nolu ara kararı gereği davacı vekiline davaya konu çek için istirdat davası açmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekili mahkememize sunduğu 03/12/2020 tarihli beyan dilekçesi doğrultusunda müdahil ......... .........'ye karşı Gaziantep 3.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin......... esas sayılı dosyası ile istirdat davası açıldığını beyan etmiştir....
Oysa, ihtiyati tedbirde, üzerine ihtiyati tedbir konulan mallar, çekişmeli olup, davacının açmış olduğu veya ilerde açmayı düşündüğü bir davanın konusudur. Taşınmaz mallar üzerine ihtiyati tedbir konulması halinde, genellikle taşınmazın başkasına devrinin yasaklanmasına (ferağdan men'ine) de karar verilmektedir ve üzerine ihtiyati tedbir konulan taşınmaz başkasına satılamamaktadır/devredilememektedir. Oysa, borçlu, üzerine ihtiyati haciz konulmuş olan taşınmazını başkasına satabilir/devredebilir (İİK m.26l, m.91). İhtiyati hacizde alacaklı ihtiyati haciz kesin hacze dönüşürse, üzerine ihtiyati haciz konulmuş olan mal icra dairesi tarafından satılır ve bedeli ile alacaklının alacağı ödenir. Oysa ihtiyati tedbirde, davacı davayı kazanırsa, üzerine ihtiyati tedbir konulmuş olan mal aynen davacıya verilir (teslim edilir). İhtiyati haciz ile ihtiyati tedbir arasındaki bu açık farka rağmen, uygulamada ihtiyati haciz yerine hatalı olarak ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmektedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde 21/06/2023 tarihli ara karar ile; "...davacı vekilinin davacının davalı banka uhdesindeki maaş hesabına yatırılan emekli maaşına bloke konulmaması, kesinti yapılmamasını teminen ihtiyati tedbir kararı verilmesine..." şeklinde karar verilmiştir. Mahkeme daha öncesinde de 25/05/2023 tarihli gerekçeli ara karar ile İİK'nın 72/2.maddesi gereğince ve %15 teminat karşılığında, talebe konu sözleşme numaralı kredi için icra takibinin ihtiyati tedbiren durdurulmasına, diğer ihtiyati tedbir talebinin ise reddine karar vermiştir. Söz konusu ihtiyati tedbir kararına davalı banka vekilince dilekçe ile itiraz edilmiş, mahkeme itirazı duruşmalı incelemiş, 18/07/20232 tarihli duruşmaya taraf vekilleri katılmış, mahkemece dinlenmişler ve aynı celsedeki kısa ara karar ile davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına yaptığı itirazının reddine karar vermiştir....
Mahkemece 03/07/2020 tarihli tensibin 9 nolu ara kararıyla; Davaya konu 34 XX 162 plakalı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, diğer taşınmazlar yönünden yatırılan harç miktarı dikkate alınarak tedbir talebinin reddine karar verilmiş, Davacı vekili 04/08/2020 tarihli dilekçe ile, harç ikmali ile yeniden taşınmazlara ihtiyati tedbir konulması talebinde bulunmuş, Mahkemece 04/08/2021 tarihli ara kararla, İstanbul, Esenyurt, 290 ada, 13 parsel ve Tekirdağ, Çerkezköy'deki taşınmaza ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir....
Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Hemen belirtmek gerekir ki; ihtiyati tedbir talebini inceleyen hakimin davanın esası hakkındaki hükmünü peşinen ihdas ettiğinden söz edilemez. İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İPOTEĞİN KALDIRILMASI (FEKKİ) YRG.GELİŞ TARİHİ: -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava;mülkiyet uyuşmazlığı çözümlenmiş tapuda, hacizlerin ve ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine dair 17.12.2012 tarihli ara kararının temyizi istenmiştir.. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,17.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. Tüm bu açıklamalar karşısında somut olaya bakıldığında; tarafların 05/02/1997 tarihinde evlendikleri, taraflar arasında 13/08/2020 dava tarihli boşanma davasının derdest olduğu anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı vekilinin talepleri üzerine davacı-karşı davalı adına kayıtlı taşınmaz ve banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulmuş, davacı-karşı davalı vekilinin ihtiyati tedbirlerin kaldırılması talebi yerel mahkemece reddedilmiş, anılan ara karar davacı-karşı davalı vekilince istinaf edilmiştir....