DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortağı olduğu dava dışı .... ile davalı banka arasında 20.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşmeye müvekkilinin kefil olduğunu, müvekkilinin emekli maaşının yatırıldığı ve davalı bankada bulunan hesaptaki paraya 03/10/2018 tarihinde bloke konulduğunu, bu işlemin İİK'nun 82 ve 83. maddeleri ile 4721 Sayılı TMK'nun 950. maddelerine aykırılık teşkil ettiğinden müvekkilinin emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılıp, 31.784,61 TL'nin paranın yatırıldığı tarihten itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkili bankanın dava dışı .... ile genel kredi sözleşmesi imzaladığını ve dava dışı ....'ne kredi kullandırdıklarını, davacının bu sözleşmenin kefili olduğunu, asıl borçlu dava dışı ....'...
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, borçlunun menkul eşyalarına, maaşına, banka hesaplarına, emekli olması halinde ikramiyesine haciz konulduğu, borçlu tarafından ... 16. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/148 E. sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında, anılan mahkemenin 27.06.2012 tarihli kararı ile; borcun %15’i oranındaki teminat karşılığında icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi üzerine, borçlunun, icra müdürlüğüne başvurarak dosya alacağının tamamını icra veznesine, ayrıca ... 16....
Bu nedenle ve davacının takibin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir isteğinde bulunduğunun kabulü halinde de icra takibinin başlatılmasından sonra açılan menfi tespit davalarında takibin durdurulmasına yönelik olarak tedbir kararı verilemeyeceğinden ihtiyati tedbirin şartları oluşmamış olup, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddi ara kararında sonucu itibariyle bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Yine 6100 sayılı HMK.'nun 355-(1) maddesi uyarınca dosyada kamu düzeni bakımından yapılan incelemede ise; İhtiyati tedbir talepleri maktu harca tabi olup, davacı tarafından dava dilekçesi ile ihtiyati tedbir talebine ilişkin olarak talep tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca yatırılması gereken maktu tedbir harcı yatırılmamıştır. Mahkemece verilen tedbir ara kararı ile de tedbir harcının tahsiline dair hüküm kurulmak suretiyle harç eksikliğinin giderilmemiş olması doğru görülmemiştir....
İstirdat davasında ise menfi tespit davalarından farklı olarak davacı kıymetli evrak üzerinde hak iddia etmektedir. İcra takibinin konusu alacak üzerinde aslında gerçek hamil olduğunu iddia eden kişi lehine çek borçlusunun veya keşidecinin, yatırdığı bedelin alacaklıya ödenmemesine ilişkin bir ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkündür. İstirdat davacısının, kendisi dışında borca itirazı olmayan keşidecinin yatırdığı bedelin de aslında kendisinin hak sahibi olduğu bedelin dosyanın davalısı olan hamil- alacaklıya ödenmemesini talep etme hakkı bulunmaktadır. İstirdat davasında bu şekilde bir ihtiyati tedbir kararı verilmesini yasaklayan yasal düzenleme bulunmamaktadır....
Yine HMK'nun 394/3.maddesine göre; "İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler. " Yapılan incelemede; davacı taraf, davalı adına kayıtlı taşınmazlar üzerine tedbir konulması için dava dilekçesi ile talepte bulunduğu ve davacının ihtiyati tedbir talebinin mahkemece incelendiği, 05/04/2021 tarihli ara kararı ile "davaya konu Denizli İli, Babadağ İlçesi Mollaahmet mah. 106 ada 4 parsel, 144 ada 10 parsel, 264 ada 1 parsel, Merkezefendi ilçesi yeşilyayla mahallesi 141 ada 30 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalı T6 adına kayıtlı ise tapu kaydı üzerine İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA," karar verildiği anlaşılmıştır....
İlk derece mahkemesince, davanın reddine dair verilen karar Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılarak, tüketici tarafından imzalanan takas ve virman talimatı doğrultusunda kredi taksitlerinin tahsili için emekli maaşına bloke konulabileceği yönünde yerleşmiş bir uygulama mevcut ise de, Hukuk Genel Kurulunun 24/06/2021 tarihli 2017/(13)3-1980 esas, 2021/829 karar sayılı ilamı doğrultusunda davacının, davalı bankadan kullandığı kredi taksitlerinin tahsili için emekli maaşına konulduğu sabit olan blokenin kaldırılmasına yönelik davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, kredi borcu gerekçesi ile emekli maaşına haksız şekilde bloke konulup, kesinti yapıldığını ileri sürerek, maaş hesabına konulan blokenin kaldırılmasına, yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece geçici mühlet ve borçlunun malvarlığının muhafazasına yönelik tedbir kararı 08.10.2018 tarihinde verilmiş, borçlu 11.10.2018 tarihli dilekçesi ile malvarlığını muhafazaya yönelik olarak ihtiyati tedbir talep etmiş, ihtiyati tedbir talebinin 15.10.2018 tarihli ara karar ile reddi üzerine ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı, davacı borçlu tarafça istinaf isteminde bulunulmuştur. Somut olayda; İlk Derece Mahkemesi hakiminin davacı vekilinin talebinin reddine ilişkin ara kararındaki "istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi." ifadesinin yasaya uygun olup olmadığının tartışılması gerekmektedir. Bu konuda HMK'nın "İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar" başlıklı 341/1. maddesi ile İcra İflas Kanununun 7101 Sayılı Yasa ile değişik "Geçici mühlet" başlıklı 287/1 ve son maddelerinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir....
Aile Mahkemesinin 2021/734 Esas ve 23/12/2021 tarih sayılı 1. nolu celse ara kararının 1. ve 2. bentlerinin KALDIRILMASINA, yerine aşağıdaki şekilde yeni bentler OLUŞTURULMASINA, "1- Davalı adına kayıtlı Garanti bankası, İş Bankası, Yapı ve Kredi bankası, Deniz bank, Albaraka Finansta bulunan hesapların dava tarihi itibariyle bakiye miktarlarının 1/2'si oranında konulan İHTİYATİ TEDBİR ŞERHİNİN KALDIRILMASINA, 2- Davalı adına kayıtlı T8 hissesi üzerine konulan İHTİYATİ TEDBİR ŞERHİNİN KALDIRILMASINA," 2- İhtiyati tedbir şerhinin kaldırılmasına dair müzekkerelerin ilk derece mahkemesince yazılmasına, 3- Davalı tarafından yatırılan 80,70.-TL istinaf karar harcının yatırana iadesine, 4- Davalı tarafından yatırılan 220,70....
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, davacının emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve haksız kesilen tutarın iadesi istemine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte olan 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 3/e maddesinde; tüketicinin "Mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi", 3. maddesinin h bendinde tüketici işleminin "mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi" ifade edeceği, aynı yasanın 2. maddesinde ise bu kanunun, birinci maddede belirtilen amaçlarla mal veya hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsayacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava tüketici mahkemesi sıfatıyla görülüp sonuçlandırılmış ise de ihtilaf bankacılık işleminden kaynaklanmaktadır....
Dava, davacının davalı bankadan kullanmış olduğu kredi nedeniyle emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve bloke edilen bedellerin iadesi istemine ilişkindir. Konu ile ilgili benzer mahiyette bulunan Yargıtay 3....