Somut olayda, şikayetçi borçlu tarafından şikayet dilekçesinde maaş üzerindeki haczin kaldırılması ve yapılan ödemelerin iadesi talep edilmiş olup, HMK'nun 26. maddesi gereğince hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Buna rağmen talep aşılarak borçlu yönünden takibin iptaline karar verilmesi anılan yasa hükmüne aykırıdır. Mahkemece, borçlunun talebi ile bağlı kalınarak maaş haczinin kaldırılması ile yetinilmesi gerekirken, talep aşılmak suretiyle takibin iptaline de hükmolunması isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; mahkemece ilk kararda, hazinenin haczinin geçerliliği ya da geçersizliği konusunda bir değerlendirme yapılmamış; direnme olarak adlandırdığı son kararda ise bozmadan esinlenilerek 2007/1938 esas sayılı dosyasında usulünce maaş haczi yapılmadığı, bankaca hesabın bloke edildiği, usulüne uygun ve ilk kez yapılan maaş haczinin 2007/5603 sayılı dosyadaki haciz olduğu, 1/2 oranında kesinti yapıldığı, borçlunun zaten yarısı kesildikten sonra yatırılan maaş hesabı üzerinden haczin kaldırılması gerektiği, değişik gerekçesine yer verilmiştir. Bu durumda, ortada varlığından söz edilebilecek bir direnme kararı mevcut olmayıp, bozmadan önce verilen ilk kararda dayanılmayan gerekçelere dayalı yeni bir hükmün bulunduğunun kabulü gerekir. Yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının inceleme merci ise Hukuk Genel Kurulu değil; Özel Daire'dir. Hal böyle olunca; dosyanın yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesi gerekir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/07/2020 NUMARASI : 2020/204 ESAS 2020/267 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Maaş Haczinin Kaldırılması) KARAR : Adana 6....
Mahkeme; borçlunun maaş ve ücret haczinin İİK'nın 355 ve devam eden madde hükümlerine göre yapılacağı, emekli ikramiyesi ve tazminatların İİK'nın 89/1 ve devamındaki maddelerde belirtilen prosedür ile haczedilmesi gerekli ise de; emekli maaşı ve kıdem tazminatının İİK 89/1 maddesi hükümlerine göre haczedilmeyip İİK 355 madde ve devamı hükümlerine göre haczedilmesinin 3. kişi açısından sonuç doğurduğu ve 3. kişiye yükümlülük getirdiği, şikayetin haciz ihbarnamesi yazılan 3. kişi tarafından yapılabileceği, borçlu açısından kesinleşen takip sonucunda kıdem tazminatı ve emekli ikramiyesinin haciz ihbarnamesi veya maaş haciz müzekkeresi ile yapılması açısından fark olmadığı, borçlunun şikayetinde hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece İİK'nın 89, 355, 356. maddeleri ile yerleşik Yargıtay kararlarına aykırı şekilde verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca haczin İİK'nın 106- 110....
- K A R A R - Davacı, emekli maaşına davalı banka tarafından bloke konulduğunu ve maaşında kesinti yaptıklarını, 2011 yılında davalı bankadan tüketici kredisi çekerken haberi olmadan kendisine emekli maaş rehinnamesi diye bir evrak imzalattıklarını, bankaya sorduğunda ise kredi kart borcu sebebiyle kesinti yaptıklarını beyan ettiklerini ileri sürerek, maaş üzerindeki blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davalı vekili, davacının kredi kartı borcunu ödemediğini, kendisinden alınan muvafakat uyarınca kesinti yaptıklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/251 Esas 2019/314 Karar sayılı davasındaki talebin, takibin usulsüz olduğu iddiasıyla öncelikle takibin iptali, aksi kanaat halinde dosya hesabının gerekirse bilirkişi marifetiyle yapılması olduğunu, karşı tarafça icra memurunun yapmış olduğu işlemlerin iptalinin istenmediğini, yerel mahkemece karşı tarafın taleplerinin reddedildiğini, İstinaf Mahkemesince karşı tarafın şikayetinin, icra müdürlüğünün 23/05/2014 tarihinden sonraki tüm işlemlerini iptal etmek suretiyle kabul edildiğini, bu kararın ardından borçlunun İstinaf Mahkemesinin yoruma açık kararını icra dairesine sunarak, fazla ödeme yaptığını ve ödemelerin iade edilmesini istediğini, şikayetin konusunun buna ilişkin olduğunu, İstinaf Mahkemesinin maaş haczinin 2007 yılında uygulandığını göz ardı ederek, işlemleri iptal ettiğini, maaş haczinin 2007 yılında uygulandığı, icra dosyasına maaş haczi sırasının ancak 2016 yılında geldiği, karşı tarafın maaş haczine kurum yazı cevabında maaş haczinin baki olduğu...
Somut olayda; borçlunun emekli maaşının 1/4'üne haciz konulduğu anlaşılmakla birlikte dosya kapsamında borçlunun hacze muvafakat ettiğine ilişkin bir belgeye rastlanılamamıştır. Bu durumda mahkemenin de kabulünde olduğu şekilde borçlunun emekli maaşının haczedilmesine ilişkin bir muvafakati olmadan emekli maaşı haczedilemez. O halde, mahkemece şikayetin emekli maaş haczine ilişkin kısım yönünden kabulü ile geçersiz olan emekli maaş haczi işleminin iptaline (haczin kaldırılmasına) karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin tümden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 17/07/2010 tarihinde tebliğ edildiği ve alacaklının 1 yıllık yasal süre içinde 15/12/2010 tarihinde maaş hacizi talebinde bulunduğu ve aynı tarihte borçlunun Limak Oteldeki iş yerine haciz müzekkesi gönderildiği, 26/09/2011 tarihnde taşınır taşınmaz mallarının haczinin talep edildiği, 21/04/2014, 03/09/2014, 16/06/2015, 13/04/2016 tarihli talepler ile yine borçlunun posta çeki, SGK ve taşınmaz mallarının sorgulaması talep edilerek haciz konulması talep edildiği, 07/08/2017 tarihinde ..... Oteldeki işyerine maaş haczi talebinde bulunulduğu ve işyerine 09/08/2017 haciz müzekkeresi gönderildiği, yine 19/02/2018 tarihli talep ile .....isimli iş yerine maaş haczi müzekkeresi gönderildiği bu hacze istinaden maaş kesintisi yapıldığı görülmektedir....
. - KARAR - Davacı vekili, davacının SGK emeklisi olduğunu, davalı bankaya olan kredi kartı borcu sebebiyle davalı bankanın davacının emekli maaşına bloke koyup maaşını almasının engellendiğini, 5510 sayılı Yasa uyarınca emekli maaşına haciz konulamayacağını, davacının bu hususta muvafakatinin de olmadığını belirterek maaş üzerindeki blokenin kaldırılması ve biriken miktarın davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İş Mahkemesi Dava, maaş haczinin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....