-K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunanın alacaklı bulunduğu icra dosyasında satıştan sonra gönderilen yazıda, şikayet olunanın haczinin ilk sırada olduğunun bildirildiğini, oysa ki daha önce 100. madde kapsamında gönderilen yazıda böyle bir bilgi verilmediğini, düzenlenen sıra cetvelinde haksız olarak şikayet olunana ilk sırada pay ayrıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini istemiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. İcra mahkemesince, bedeli paylaşıma konu taşınmaza ilk olarak şikayet olunanın alacaklı bulunduğu icra dosyasında haciz uygulandığı, tapu müdürlüğüne yazılan haciz müzekkeresinde icra müdürlüğü numarasının hatalı yazılmış olması nedeniyle, satışın yapıldığı dosyaya 100. maddeye yarar bilgilerin hatalı gönderildiği, söz konusu bu hatanın şikayet olunanın haczini geçersiz kılmayacağı, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davacı alacaklı Boğazlıyan İcra Dairesi'nin 2016/1635 Esas sayılı takip dosyasıyla borçlu Hurşit Akbaba aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlattığı, takibin kesinleşmesi üzerine 05/04/2016 tarihinde borçlunun maaşı ve emekli ikramiyesi üzerine haciz konulduğu, davalı alacaklının bulunduğu Yozgat İcra Dairesi'nin 2016/4665 Esas sayılı dosyasına borçlunun emekli ikramiyesi üzerine haciz konulduğu borçlunun emekli ikramiyesinin bu dosyaya yattığı, emekli ikramiyesinin bu dosya alacaklısına sıra cetveli düzenlenmeksizin verildiği, davacı alacaklının takip dosyasında alacağının bulunup bulunmadığının tespiti ile alacağının bulunması durumunda takip dosyalarındaki haciz tarihlerine göre borçlunun emekli ikramiyesi alacağına ilişkin İİK'nın 140 maddesi gereğince sıra cetveli düzenlenmesi gerektiği, sıra cetvelinde ilk haczi koyan İcra Dairesi'ne ait olduğu dikkate alındığında mahkemece davanın kabulü ile sıra cetveli düzenlenmesine ilişkin...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının önce takibe itiraz ettiğini, sonra kendi isteği ile itirazını geri çekip borcunu taksitler halinde ödemek için taahhüt verdiğini, taahhüt ile birlikte maaş muvafakatı da verdiğini, borcunu ödemeyince muvafakat gereği emekli maaşı üzerine haciz konulduğu, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, şikayetçinin takip kesinleştikten sonra emekli maaşından kesinti yapılmasına muvafakat ettiği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı yerel mahkemenin redde ilişkin kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Şikayet, emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılması talebine ilişkindir. SGK tarafından ödenen gelir aylık ve ödeneklerin haczinde takiplerin kesinleşmiş olması şartıyla 28/02/2009 tarihi sonrasında borçlunun haciz tarihinden önce hacze muvafakati geçerlidir....
İcra Müdürlüğünün 2004/375 E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davacının muvafakati olmadığı halde emekli maaşından kesintiler yapıldığını, Samsun 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/762 E. ve 2013/818 K. sayılı ilamına istinaden maaş haczinin kaldırıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 16.646,00 TL’nin maaş kesinti tarihlerinden itibaren ayrı ayrı işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının talebi üzerine borcun yapılandırıldığını ve hesabının 2012 yılında kapatıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/05/2016 tarih ve 2015/1565-2016/1044 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; davacının davalı banka nezdinde emekli maaş hesabı bulunduğunu, davacının davalı bankadan kredi kullandığını ve kredi borcunun ödenmemesi sebebiyle davacının davalı banka hesabına yatan emekli maaşının tümü üzerine davalı bankaca 24/12/2012 tarihinde bloke konduğunu ve her ay kesinti gerçekleştiğini, davacının emekli maaşından yapılan kesintiler sebebiyle yaşamını idame ettiremediğini, davacının emekli maaş hesabı üzerine konulan blokenin ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasını, devamında blokenin kaldırılmasını ve fazlaya dair her...
Kıdem tazminatı gibi ödentinin ve vergi iadesi alacağının ücretten sayılacağına dair bir hüküm bulunmadığından anılan gelirlerin tamamı haczedilebilir.Somut olayda, İcra Müdürlüğünce, borçlunun işyerinden almakta olduğu maaşının 1/4'ü; maaş dışındaki ikramiyenin ise tamamı üzerine haciz konulduğu, borçlu vekilinin ikramiyenin ¾'ü üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.Bu durumda, borçlunun, maaşı dışındaki ikramiye yönünden 1/4'ü aşan kısmına ilişkin haczin kaldırılmasına yönelik şikayetin kabulü gerekirken, şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Alacaklı vekili, borçlu .... Belediyesi'ne ait tüm hesapların haczini talep ettiklerini, .......... İcra Müdürlüğü'nce 05/.../2012 tarihinde "borçlu kurumun belediye olması nedeni ile maaş hesabı, .......
Yukarıda belirtilen ilke ve kurallar ile 28.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesi değişikliğinin amacı borçlunun önceden muvafakati olmadan Sosyal Güvenlik Kurumu emekli maaşının haczinin engellenmesi olup, İİK'nun 83/a maddesinin yürürlükten kaldırmadığından borçlu sadece malının tamamının haczedilememesi hakkından feragat ettiğinden, haciz sonrası her zaman İİK'nun 83. maddesi çerçevesinde icra mahkemesinde kendisinin ve ailesinin geçimine yetecek miktardan fazla haciz yapıldığını şikayet yolu ile ileri sürebilir. Başka bir deyişle Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan emekli maaşı alan borçlunun hacizden önce maaşına haciz konulmasına muvafakati sadece icra memuruna SGK'na maaş haczi müzekkeresi yazması için izin niteliğinde olup, maaşa konulacak haczin miktarı yönünden İİK'nun 83/a maddesi kapsamında geçerli bir muvafakatin olduğu şeklinde yorumlanamaz....
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davalı 17.11.2008 tarihinde emekli olmuş ve .... tarafından davalıya 44.672,07 TL emekli ikramiyesi ödenmiştir. ...’nun 02.04.2013 tarihli cevabi müzekkeresinde, davalının Kurumun emekli maaş sistemi ile konut ön biriktirim üyesi olduğu bildirilmiştir....
Borçlunun çalıştığı kuruma haciz yazısı gönderilerek, ileride emekli olması halinde alacağı emekli ikramiyesine haciz konulabilir. Borçlunun emekli ikramiyesinin 22/10/2012 tarihinde haczedildiği anlaşılmıştır.(Benzer karar Yargıtay 12 Hukuk Dairesinin 2018/512 esas 2019/8582 karar). Bu durumda, borçlunun emekli ikramiyesinin birden fazla takip dosyasından haczedilmesi nedeniyle İİK'nun 100. maddesi gereğince, ilk haciz kararı verilen takip dosyasında sıra cetveli ve derece kararı yapılarak hacizli paranın hak sahiplerine ödenmesi gerekmektedir....