Tescil kararı hacizden sonra verildiğinden ve tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm de taşımadığından haczin kaldırılması istemi ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir. Somut olayda, taşınmaz üzerine haciz konulması için 04.11.2013 tarihinde haciz müzekkeresi yazıldığı, taşınmaza konan haczin 06.11.2013 tarihli olduğu, Menderes Asliye Hukuk Mahkemesi’nin tapu kaydının iptali ve tescil kararının ise 22.02.2011 tarihli olup kararın 15.06.2012 de kesinleştiği, mahkeme kararının 30.12.2013 tarihinde tapuda tescil edildiği görülmektedir. Dairemizin 18.11.2014 tarihli, 2014/28478E-27459K sayılı ilamı maddi hataya dayalı olup, şikayet konusu 06.11.2013 tarihli haczin dairemizin anılan kararında gösterilmemesi usuli kazanılmış hak oluşturmaz. O halde mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile 06.11.2013 tarihli haczin kaldırılmasına karar verilmesi geekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda ise zimmete para geçirmekten dolayı uğranılan kurum zararının tahsili talebi üzerine... Asliye Hukuk Mahkemesi’nden alınan 2005/35 D.iş sayılı ve 14.07.2005 tarihli ihtiyati haciz kararına dayalı olarak 11.08.2005 tarihinde borçlunun emekli maaşına haciz konulduğu, borçlu vekilinin 23.12.2013 tarihli haczin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği görülmüştür. 5510 SY’nın 93. Maddesine göre emekli maaşının, borçlunun muvafakati dışında sadece nafaka alacakları ve... prim borçları için haczedilebileceği düzenlenmiştir. Takibe konu borç, sayılan bu borçlardan olmadığı gibi ihtiyati hacze konu zimmete para geçirmek suçundan borçlunun kesinleşmiş bir mahkumiyeti de bulunmamaktadır. Ayrıca takip dosyasında borçludan, emekli maaşından kesinti yapılması konusunda bir muvafakat alındığı da ileri sürülmemiştir. Bu durumda anılan yasa hükmü uyarınca borçlunun emekli maaşının haczedilmesi mümkün değildir....
Somut olayda, alacaklı tarafından borçlunun emekli ikramiyesinin haczi yönünde SGK.na İİK.nun 78. maddesi uyarınca gönderilen haciz müzekkeresi ile borçlunun emekli ikramiyesi üzerine haciz konulduğu görülmüştür. Yukarıda açıklandığı üzere doğacak alacakların bu şekilde haczi mümkün olduğundan yasaya aykırılık yoktur. Bu nedenle mahkemece emekli ikramiyesine daha hak kazanmadan ileriye yönelik olarak haciz işleminin yapılamayacağı gerekçesi ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi de doğru değildir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, ... Köyü 2811 parsel nolu taşınmaz üzerine 1947 yılında ... hissesi üzerine Mal Müdürlüğü tarafından haciz konulduğunu, anılan taşınmazın müvekkiline ait olup ...’ın hissesinin bulunmadığını, anılan haczin de 6183 Sayılı AATUHK’nun 102 ve İİK’nun 106 maddesi gereğince geçersiz olduğunu belirterek haczin geçersizliğinin tespiti ile kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca ilamlı icra yoluyla yapılan icra takibinde müvekkilinin emekli maaşına haciz konulduğunu, sözkonusu haczin kaldırılması için şikayet yolu ile açılan davada......
Mahkemece, dava şikayet olarak kabul edilerek evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda şikayetin kabulü ile davacıya ait gümrükte bulunan millileştirilmemiş mallara konan haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Şikayet eden davacı, Ambarlı Gümrüğünde bulunan kendisine ait, henüz millileştirilmemiş mallara konulan haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Takipte taraf olmayan 3.kişinin başvurusu açıklanan bu şekli ile istihkak davası niteliğindedir. HUMK'nun 76.maddesi gereğince istemin hukuki nitelendirilmesi hakime aittir. Çekişme istihkak davası prosedürüne göre çözümlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 8.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-ECRİMİSİL-HACZİN KALDIRILMASI Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.09.2013 gün ve 2013/412Esas, 2013/477 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 04.06.2018 gün ve 12824-10999 sayılı kararın düzeltilmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Mahkemece verilen yetkisizlik kararının temyizi üzerine karar Dairece 04.06.2018 tarihinde onanmıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/III-3 maddesinde "görevsizlik, yetkisizlik hakimin reddi, dava veya karşılık davanın açılmamış sayılması, davaların birleştirilmesi ve merci belirtilmesi kararlarına " karşı karar düzeltme yoluna başvurulamayacağı düzenlenmiştir....
İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın, bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrini iptali, yaşlılık aylığı üzerine konan haczin kaldırılması ile Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti ile aksi Kurum işleminin iptali ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....
Şartları ve etkileri İİK'da düzenlenen ihtiyati haczin, HMK'da düzenlenen ihtiyati tedbirin özel bir türü olması itibariyle HMK'nun 396. maddesinin davada uygulama imkanının bulunduğu ve davalının talebi üzerine 13/07/2021 tarihli ara karar ile mahkemece, daha evvel davalının menkul ve gayrımenkulleri üzerine konulan ihtiyati haczin kaldırılarak, ihtiyati haczin davalı tarafça sunulan kesin/süresiz teminat mektubu üzerinden devamına karar verildiği, başka deyişle istinaf incelemesinin konusu ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 13/07/2021 tarihli kararın dayanağını oluşturan 06/04/2021 tarihli ihtiyati haciz kararının ortadan kalkması nedeniyle, istinaf incelemesine esas olacak karar bulunmadığı anlaşılmaktadır....