Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 21/10/2020 tarih ve 2020/161 Esas sayılı ara kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Davacının 4007702612 nolu elektrik aboneliği ile tarımsal sulama abonesi olduğunu, çiftçilik yanında aynı zamanda hayvancılık yaparak, günlük olarak süt üretimi yaptığını, ancak elektrik kesik olması sebebiyle ciddi zararlara uğradığını, bu nedenlerle davacıya ait elektrik aboneliğine ilişkin elektrik enerjisini açamamak sureti ile yarattığı muarazanın men'ine, davacının söz konusu abonelik nedeni ile borçlu olmadığının tespitine, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile elektrik enerjisi açılmadığı için tarımsal sulama yapamayarak mağdur durumda olup dava sonuna kadar tedbir olarak elektrik enerjisinin açılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemenin kabul kararına göre de davanın muarazanın meni davası olup, davanın niteliği itibari ile dava değeri bulunmadığından maktu harç alınması gerekirken nispi harç alınmasıda hatalı olmuştur " gerekçesi ile kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince kaldırma kararı doğrultusunda; yapılan araştırmalar neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş bu karara karşı davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Uyuşmazlık; elektrik aboneliği tesisinde oluşan muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Kural olarak; abone sözleşmesi kimin adına düzenlenmiş ise, tüketim bedelinden o kişi, eş söyleyişle sözleşmenin tarafı olan abone sorumludur. Dolayısı ile elektrik dağıtım şirketleri, önceki abonenin borcunu yeni aboneden talep edemeyeceği gibi yeni aboneliğin tesisi için de bu borcun ödenilmesini isteyemez....
Uyuşmazlık, geçici su aboneliği tesisi talep edilen konutun bulunduğu binanın statik raporunun bulunup bulunmadığı, varılacak sonuca göre geçici abonelik tesisinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Bilindiği üzere, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. madde hükümlerine göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün olmayıp, dava konusu dairenin bulunduğu binanın yapı kullanma (iskan) izninin alınmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Mahkemece; davacı tarafından davalı aleyhine açılan ve dava konusu yerde elektrik aboneliği devrine ilişkin talebine reddine karar verilmesi nedeniyle muarazanın önlenmesine ilişkin davada davanın kabulüne karar verildiği, yine ceza davasında davacının beraatine karar verildiği gerekçesiyle davacın borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ise de, davacı tarafından açılan muarazanın önlenmesi davası henüz kesinleşmemiş olup, davacı hakkında verilen beraat kararı da yüklenen suçun davacı tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeni ile CMK 223/2-e maddesine dayanılarak verilmiştir. Bu nedenlerle anılan dosyaların somut olayda kesin delil teşkil etmeyeceği açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen geçici elektrik abone tesisi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde, Ankara ili, Mamak İlçesi, Cengizhan Mah. 839. Sok. 55/4 nolu adresindeki taşınmaza ilişkin elektrik aboneliği talebinin davalı idarece binanın iskan raporu bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, bu nedenle davalı idarenin anılan tutumunun yasaya aykırı olduğunu iddia ederek, elektrik aboneliği sözleşmesinin yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda, mahkemece, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binanın yapı (inşaat) ruhsat tarihinin 01.08.2006 olması, dava konusu yerde elektrik ve doğalgaz aboneliğinin bulunması ve bu şekilde davacının belediyecilik hizmetlerinden yararlanıyor oluşu, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binaya ilişkin yukarıda anılan ... ilgili yazısı, yapılan keşif ve konusunda uzman bilirkişi raporu, hükme esas alınan şantiye aboneliği önkeşif raporundaki belirlemenin binanın oturulan bölümleriyle ilgili olmaması hususları dikkate alınmadan, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......
ile davacı şirket arasındaki bir iç sorun olduğu, davalı kurumu ilgilendiren bir yönünün bulunmadığı, davalının borcu olmayan davacı ile abonelik sözleşmesi yapma zorunluluğu bulunduğu, davalı kurumun önceki abonenin borçlarının ödenmediği gerekçesiyle yeni abone olmak isteyen davacı şirket ile sözleşme yapmaktan kaçınamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı şirketin davacı şirket ile elektrik abone sözleşmesi yapmamak suretiyle çıkarttığı muarazanın giderilmesi ile davalının davacıya ait fabrika için elektrik aboneliği sözleşmesi yapmasına karar verilmiş, hüküm davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ile davacı şirket arasındaki bir iç sorun olduğu, davalı kurumu ilgilendiren bir yönünün bulunmadığı, davalının borcu olmayan davacı ile abonelik sözleşmesi yapma zorunluluğu bulunduğu, davalı kurumun önceki abonenin borçlarının ödenmediği gerekçesiyle yeni abone olmak isteyen davacı şirket ile sözleşme yapmaktan kaçınamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı şirketin davacı şirket ile elektrik abone sözleşmesi yapmamak suretiyle çıkarttığı muarazanın giderilmesi ile davalının davacıya ait fabrika için elektrik aboneliği sözleşmesi yapmasına karar verilmiş, hüküm davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir....
No: 80/C Kahraman 2 Aprt (Sanat Sokağı ) Bismil ) 2002491 tesisat nolu işyerine davalı tarafça davacı adına yeni bir elektrik enerjisi aboneliği tesisine ve taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde giderilmesine'' şeklinde karar verilmiştir....
nin faaliyet alanı faturalandırma, elektrik tüketim bedeli tahsilatı, abonelik tesisi, abone sorun ve işlemleri ile alaka olup, dağıtım hizmeti, teknik sorunlar, kayıp kaçak işlemleri ve kaçak tutanağı düzenlenmesi ise ... AŞ'nin faaliyet alanında olduğunu, her iki şirketin farklı tüzel kişiliğe haiz olduğu ve faaliyet alanlarının farklı olduğunu, dolayısıyla davalı ......