Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.” biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle, ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet, kanun veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oy birliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır. Medeni Kanunun 702/2. maddesi bu yönde açık hüküm getirmiştir....
Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.) biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği (İştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır. Türk Medeni Kanununun 702/2 maddesi bu yönde açık hüküm getirmiştir....
Murisin satış vaadinde bulunan ... dışında başkaca mirasçıları da bulunduğundan terekesi elbirliği mülkiyeti rejimine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde, hiçbir ortak için tasarruf edebileceği pay söz konusu değildir. Mülkiyet hakkı, elbirliği ile ortaklara aittir. Elbirliği mülkiyetine tabi bir eşya üzerinde hukuki işlemde bulunan taraf tüm malikler adına hareket etmişse (temsil yetkisi varsa), o hukuki işlem tüm ortakları bağlar. Fakat tüm malikler adına hareket eden tarafın temsil yetkisi yoksa veya malikler işleme sonradan icazet vermemişse, işlem bağlayıcı değildir. İşlemi yapan tarafın (ortağın), ortaklar dahil bir mal üzerinde tasarruf yetkisi de olmayacağından, işlem ancak borçlandırıcı işlem olarak (sözleşmeyi yapan ortak bakımından) hüküm ve sonuç meydana getirir. Buna rağmen ortaklık tasfiye edildiğinde, her ortak kendisine düşecek tasfiye payına ilişkin olarak borçlandırıcı işlemde bulunabilir....
Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.) biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği (İştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır. ./.. Türk Medeni Kanununun 702/2 maddesi bu yönde açık hüküm getirmiştir....
Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.) biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliğiyle karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır. TMK'nin 702/2 maddesi bu yönde açık hüküm getirmiştir....
Davacı, davalılarla yaptığı anlaşma gereğince kullanım hakkı bulunduğunu ileri sürmüş ise de açıklandığı üzere taşınmaz elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. Türk Medeni Kanununun 701 maddesinde elbirliği mülkiyeti; "Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır" şeklinde tanımlanmıştır, 702.maddede ise, elbirliği ortaklarının hakları, yükümlülükleri açıklanmış ve 2.fıkrada, kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliği ile karar vermeleri gerektiği belirtilmiştir. Görülüyor ki, elatmanın önlenmesi davası yönünden davacının aktif husumet ehliyetinin kabulü için, davacının elbirliği mülkiyetine tabi olan tüm maliklerle yapılmış bir sözleşmeye dayanması gereklidir....
Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.'' biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır. Türk Medeni Kanununun 702/2. maddesi bu yönde açık hüküm getirmiştir....
Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş paylan olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.) biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle, ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır. MKVıın 702/2. maddesi bu yönde açık hüküm getirmiştir. Ancak, açıklanan kural yargısal uygulamada kısmen yumuşatılmış, bir ortağın tek başına dava açabileceği, ne var ki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği kabul edilmiştir (11.10.1982 tarih 1982/3-2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı)....
Muris vefat ettiğine göre terekesi TMK.nun 701 ve 702. maddeleri gereğince elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların terekeye dahil taşınmazlar üzerinde belirlenmiş payları olmayıp, her birinin payı taşınmazın tümü üzerinde söz konusudur. Taşınmaz davacının dedesinden babasına, babasından da davacıya satış, bağış veya babasının ölümünden sonra yapılan paylaşım sonucu davacıya düşmüş ise davanın bulunduğu bu haliyle yürütülmesi ve kazanma koşullarının da davacı yararına oluştuğu düşünülerek aynı biçimde davanın kabulüne karar verilmesi gerekmektedir. Şayet dava konusu taşınmaz satış ve bağış yoluyla ya da murisin terekesi henüz paylaşılmamış ve davacıya belirtilen sebeplerle dava konusu yer intikal etmemiş ise davacının terekeye dahil bir taşınmaz için tek başına üçüncü kişilere karşı dava açma sıfat ve yetkisi bulunmamaktadır. TMK.nun 702. maddesi uyarınca elbirliği mülkiyetinde tasarrufi işlemlerde oybirliği aranır....
Paylaşılmadığı sonucuna varılır ise, elbirliği mülkiyetinde mirasçılardan birinin yaptığı pay satışının geçerli değilse de davanın paya yönelik olduğu göz önüne alınarak ...'den davacı tarafın murisi Şerife'ye isabet edecek payın Şerife mirasçıları adına tescili gerekeceğinin göz önünde bulundurulması gerekirken bu yönler göz ardı edilerek hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi taşınmazlar üzerinde bulunan fındık ağaçları ile evler yönünden davalılar yararına 3402 sayılı Yasa'nın 19/2. maddesindeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin hüküm yerinde tartışılmaması ayrıca, kabule göre davacının miras payının neye göre belirlendiğine ilişkin gerekçe gösterilmemiş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, 21.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....