WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının dayandığı taşınmaz, elbirliği mülkiyetine tabii olup başkaca mirasçılar da bulunmaktadır. Bilindiği üzere; elbirliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)'nun 701-703. maddelerinde düzenlenen elbirliği mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. Elbirliği halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girmeden önce elbirliği ile mülkiyet 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 581. maddesinde düzenlenmiştir....

    Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi isteğine ilişkindir. TMK 599. maddesi uyarınca mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak kanun gereğince kazanırlar. TMK 640. maddesinde "Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliği ile sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil yada yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler" hükmü yer almıştır. TMK'nın 701/2 maddesinde ise "Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır" denilmektedir....

    nin mülkiyetinde olan ve eski balık hali olarak bilinen yeni ismi "...r" adlı mahaldeki bir kısım taşınmazların 25 yıllık kullanım haklarını aldıklarını, daha sonra bu kullanım hakkı ile ilgili dava dışı ...A.Ş. isimli şirket ile " ...İşletme konulu bir sözleşme imzalandığını, projenin gerçekleşmesinden sonra ...A.Ş.'nin sözleşmeden doğan bütün hak ve yükümlülüklerinin davalı şirkete devredildiğini ve mahallinde işletmeye başladığını, sözleşmenin 7/b maddesi uyarınca davalının yapması gereken ödemeleri yapmaması üzerine girişilen takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın kaldırılması ile davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ,yapılan yargılama sonunda, adi ortaklığın diğer ortağı ... Şti.'nin ( .......

      Mahkemece, taşınmazların elbirliği mülkiyetine tabi olduğu, bu aşamada sözleşmelerin ifasının istenemeyeceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Gerek 16.10.2000 gerekse 01.08.2001 tarihli sözleşmelerin konusu 517, 518 ve 519 sayılı parsellerdeki davalılara murisleri ....’den intikal edecek miras hak ve hisseleridir. Dosyada yer alan mirasçılık belgesinde muris İbrahim’in 10.03.1994 tarihinde öldüğü, mirasının ........ ile ......’ın çocukları..... ve.....’e kaldığı görülmektedir. Mirasçılardan ........ve.....16.10.2000 tarihli sözleşmenin doğrudan vaat borçlularıdır. Mirasçı ...... ise bu sözleşmelerin düzenlenmesinden sonra 25.08.2002 tarihinde ölmüştür. Gerçekten, muris .......’in ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde, hiçbir ortak için tasarruf edebileceği pay söz konusu değildir. Mülkiyet hakkı elbirliği ile ortaklara aittir....

        Elbirliği ortaklığına (iştirak halinde mülkiyete} } konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, miras payını, ortaklık dışı bir kişiye satmayı vaad etmesi halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir. Ancak elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Eğer satışı vaad edilen taşınmaz tapusunda temliki tasarrufu engelleyen kayıt varsa veya 3194 sayılı İmar Kanununun 18/son maddesi hükmüne aykırı şekilde satış vaadinde bulunulmuşsa veyahutta vaade konu taşınmaz bir başka mahkemede mülkiyet uyuşmazlığına konu olmuşsa bu gibi hallerde de sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez....

          Elbirliği mülkiyetine konu taşınmazlarda ortaklardan birinin, ortaklık dışı bir kişiye satış vaadinde bulunması halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir. Ancak, elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığı düşünülemez. Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydı ile satıcı elbirliği ortağın payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı mümkün olur....

            Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır." hükmüne, 702. maddesinde, "Ortakların hakları ve yükümlülükleri, topluluğu doğuran kanun veya sözleşme hükümleri ile belirlenir. Kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir. Sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece, paylaşma yapılamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz. Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır." hükmüne yer verilmiştir. Bu düzenlemeler göstermektedir ki miras ortaklığı mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan, tereke, payları ayrılmaksızın ortaklığa dahil olan tüm mirasçılara aittir. Tereke üzerinde ortaklık devam ettiği sürece, mirasçıların somut ve bağımsız payları mevcut değildir....

              Miras bırakanın beyan edilen ölüm tarihine göre terekesi TMK.nun 701.maddesi hükümlerine göre elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, herbirinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygın bulunmaktadır. Tasarruf işlemleri için ortakların oybirliği ile karar vermeleri gerekir.(TMK.m.702.) Başka mirasçı bulunduğu takdirde, davacının tek başına taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini istemesi mümkün değildir. Böyle bir dava dışı paydaşların sonradan muvafakatlarının alınması ya da miras şirketine mümessil tayini suretiyle taraf teskili sağlanarak da yürütülemez. İştirak halindeki mülkiyette paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu kuralı ve davanın açılmasındaki ittifak koşulu dava şartı niteliğindedir....

                Bu durumda, dava konusu taşınmazın tereke malı olduğu TMK.nun 701 ve 702. maddeleri gereğince elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi bulunduğu ve davacının tek mirasçı olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı, açıkça adına iptal ve tescil isteğinde bulunduğuna göre HUMK.nun 75/2 ve 213/1. madde ve fıkralarının somut olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Kaldı ki, TMK.nun 6. maddesi uyarınca herkes iddia ve savunmasını kanıtlamakla yükümlüdür. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin payı taşınmaz bölümlerinin tamamı üzerinde söz konusudur. TMK.nun 702. maddesi uyarınca; tasarrufi işlemlerde oybirliği esası söz konusu olup, üçüncü kişilere karşı tüm mirasçıların birlikte dava açmaları gerekmektedir. Elbirliği mülkiyetinde bir veya birkaç mirasçının tek başına üçüncü kişilere dava açma olanağı bulunmamaktadır....

                  Her ne kadar, davalılardan....ırakanları olan ..... adına kayıtlı olup elbirliği mülkiyetinin geçerli olduğu, elbirliği mülkiyetinde ise ortaklardan birinin kabulüne ve feragatına değer verilemeyeceği kuşkusuzdur. Somut olayda, murisin kayden üzerinde bulunan bir taşınmazını davalıya devretmediği kooperatif ortaklığından sonra yapılan ferdileştirme ile Kadriye adına tescil edildiği, bu durumda 1.4.1974 tarih ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı anlaşıldığından davanın reddi bu gerekçelerle doğrudur. Davacıların temyiz itirazlarının reddi ile yukarıda belirtilen gerekçelerle hükmün ONANMASINA, 20.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu