"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, elatmanın önlenmesi birleştirilen karşı dava zilyetliğe dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, zilyetliğe dayalı davanın reddine karar verilmiş, hüküm zilyetlik davacısı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.3.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, elatmanın önlenmesi birleştirilen karşı dava zilyetliğe dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkin olup, mahkemlece elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, zilyetliğe dayalı davanın reddine karar verilmiş, hüküm zilyetlik davacısı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.3.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, elatmanın önlenmesi birleştirilen karşı dava zilyetliğe dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkin olup, mahkemece elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, zilyetliğe dayalı davanın reddine karar verilmiş, hüküm zilyetlik davacısı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2010/35 sayılı dosyası üzerinden yapılan satış sonucu 8 nolu dükkanın 20/01/2011 tarihinde davalı tarafından satın alındığı ve davalının taşınmaza tam malik olduğu, 3 nolu dükkanın ise 26/01/2011 tarihinde davacı tarafından satın alınarak davacının bu taşınmaza tam malik olduğu, davacının ara duvarı yıkmak suretiyle vaki elatmanın önlenmesi ile duvarın eski hale getirilmesine karar verilmesi, 14.600-TL alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ihtar tarihi olan 09/03/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili, birleşen davasında faizin 21/02/2000 tarihinden itibaren hesaplanması ve 55.760,54-TL’nin tahsili istemi ile eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır....
Yıldırım’ın satın aldığını ve o tarihten beri kullandıklarını gübrelerin ise dava konusu taşınmaza dökmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davalının murisinin yapmış olduğu satış vaadi sözleşmesi gereği dava konusu taşınmazdaki evi davalının kullandığı, sözleşmenin zamanaşımana uğramadığı, davalının döktüğü iddia edilen hayvansal atıkların da dava konusu 621 parselde kalmadığı, davacının payına istinaden hala kullanmakta olduğu yerin bulunduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının reddine karar verilmiştir. Dava; elatmanın önlenmesi ve ecrimisile ilişkindir. 1.Ecrimisil yönünden dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının tümüyle reddine, 2....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 683.maddesine dayalı elatmanın önlenmesi ve ıslah yolu ile kal (yıkım) taleplerine ilişkindir. Birleştirilen davada malzeme sahibi davacı, Türk Medeni Kanununun 729. maddesine dayanarak temliken tescil isteminde bulunmuştur. Mahkemece elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, kal ve birleştirilen davadaki taleplerin ise reddine karar verilmiştir. Hükmü taraflar temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanununun 683.maddesi hükmünce eşyaya malik olan kimse malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı haksız elatmanın önlenmesini dava edebileceğinden, 374 parselin mülkiyet hakkı sahibi davacının, çap kapsamında kaldığı saptanan birleştirilen davanın konusu taşınmaz bölümüne yönelik davalının haksız elatmasının önlenmesine dair isteminin kabulüne karar verilmesinde yasaya aykırılık yoktur....
Diğer yandan; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 683. maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü elatmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür. Hemen belirtilmelidir ki, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur....
Yukarıda belirtildiği üzere dava, Türk Medeni Kanununun 981 vd. maddelerine göre açılmış zilyetliğin korunması istemine değil, tahsise dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek davanın bir yıllık süre içinde açılmadığından bahisle reddi açıklanan nedenle doğru değildir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, tahsise dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkin toplanan delilleri değerlendirmek ve bunun sonucuna uygun bir hüküm kurmak olmalıdır. Karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda yazılı nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 01.12.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli dava sonunda, yerel mahkemece iptal istekli birleştirilen davanın reddine, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli asıl davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı/birleştirilen davada davacı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleştirilen dava ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali isteklerine ilişkindir....
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tazminat istemlerine ilişkindir. Elatmanın önlenmesi, tescil ve tapu kayıt iptali gibi taşınmazın aynına taalluk eden davalarda taşınmazın değeri dikkate alınır. Bu istemler yanında ecrimisil, tazminat gibi taleplerde bulunulduğunda, müddeabih bu istemlerin toplamıdır. Mamalek hukukundan doğan davalarda, davanın açıldığı tarihteki dava değeri ile görevli mahkeme belirlenir. Somut olayda, elatılan 2220 parsel sayılı taşınmazın 8.520 m² yüzölçümünde olduğu ve arsa niteliği ile tapuda kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı, 2220 parsel sayılı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tazminat istemlerinde bulunmuştur. Davanın açıldığı 23.07.2008 tarihi itibariyle elatılan taşınmazın değerinin sulh hukuk mahkemesinin görev alanı içinde kaldığının kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenle, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....